Wheelers tradutor Turco
72 parallel translation
Leave only the wheelers hooked to the wagons.
Arabalarla birlikte sadece onları çeken atlar kalsın.
Flack said we could only use the wheelers.
Flack römork hariç sadece arabalar dedi.
I'll take you to Wheeler's. Okay?
Hadi Wheelers'a gidelim, ne dersin?
All the wheelers and dealers at the top with their gin and fizzes.
Cin fizz içerek iş bitiren tacirler.
I been ridin'in flat wheelers Way down the road
Tüm yol boyunca Hızlı tekerleklilerle gidiyordum
'I've been driving 18-wheelers as long as...'
- Yıllardır kamyonumla ülkeyi dolaşırım...
'Is there any 18-wheelers out there westbound who can read me? 'Come on.'
Batı yönünde ilerleyen kamyon var mı?
From the covered wagons and trains to the 18-wheelers that keep this country alive.
Sıradan taşıyıcılardan vagonlara 18 tekerlekli TIR'lara kadar hepsi, ve onların şoförleri bu ülkeyi ayakta tutuyor.
- You know the Wheelers?
- Wheeler'ları tanıyorsun?
Jump on the highway, you pull up to one of them big 18-wheelers.
Otoyola çıkarsın ve şu 18 tekerli tırlardan birine yanaşırsın.
He used to ride dirt bikes and three-wheelers.
Kros motosikleti ve üç tekerli motosiklet sürerdi.
He quits the 2 wheelers for the 4 wheelers
Ve emek verdiği 2 tekerlekli dünyayı 4 tekerlekli bir dünya için terk ediyormuş.
My driver's license permits me to drive any vehicle... trucks, eighteen-wheelers...
Benim ehliyetim herhangi bir aracı sürmeme yetki verir. Kamyonlar, onsekiz tekerlekli tırlar, Benim tek süremediğim...
Like I said to the wife, the way these 18-wheelers fly down here ballin'the Jack,
Bizim hanıma dediğim gibi, o tırlar çok hızlı gidiyor.
When the two 4 wheelers are full, we get the fuck out.
İki aracı tamamen doldurduğumuzda yok olacağız.
Well, there are Wheelers scattered all over this country.
Ülkenin her köşesine dağılmış Wheeler'lar var.
LAWRENCE, KANSAS TERRITORY 1860 but the shadows would follow them, as they did Uncle Benjamin's son, Samson, and his family, the next Wheelers to set their wagons toward the promise of the setting sun.
[Lawrence, Kansas Bölgesi, 1860] Ancak gölgeler onları takip edecekti. Tıpkı arabalarını batan güneşe doğru süren bir sonraki Wheeler neslinden olan amcam Benjamin'in oğlu Samson ve ailesini izlediği gibi.
First Wheelers came out here, it was all wild country.
İlk Wheeler'lar geldiğinde buralar vahşi topraklardı.
The Wheelers had become men of substance, but Robert knew that something more important had been lost along the tracks and he aimed to get it back.
Wheeler'lar zengin olmuştu ancak Robert, yolda daha önemli bir şeyi yitirdiğini biliyordu ve onu geri kazanmayı amaçladı.
Wheelers made wheels.
Wheeler'lar tekerlekleri yapardı.
But in my day, it seemed the wheels made the Wheelers.
Ama, benim zamanımda, tekerlekler Wheeler'ları yapıyor gibiydi.
The Wheelers pounded iron six days a week, but on the seventh, we pounded each other,
Wheeler'lar haftanın altı günü demir döverlerdi, ama yedinci gün, birbirlerini döverlerdi.
You'll be the first Wheelers to give up the trade.
Bu mesleği bırakan ilk Wheeler'lar olacaksınız.
They sell Jet Skis and four-wheelers.
Jet Ski falan satıyorlar.
All right. He won that tacky mud-flap girl chain... on this game, though, so... aren't those usually on those big 18 wheelers?
Çamurda yuvarlanan kız kolyesini bu oyunda kazandı, yani genelde, şu 18'lik çarklarla oynanmaz mı?
Throw down some one-wheelers.
Tek tekerleği yapalım.
I'm driving 18-wheelers.
18-tekerlekli kullanıyorum.
Two ten wheelers
İki onluk tekerlekler.
The Megatron doesn't say urban free-wheelers.
Yani Megatron özgür kentliler demez.
The nice young Wheelers on Revolutionary Road, the nice young Revolutionaries on Wheeler Road.
Revolutionary Yolu'nda oturan nazik Wheeler'lar. Wheeler Yolu'nda oturan genç devrimciler.
The nice young Wheelers...
Nazik, genç Wheeler'lar.
The nice young Wheelers are taking off.
Nazik, genç Wheeler'lar buradan gidiyor.
You're the Wheelers.
Wheeler'larsınız.
I don't want to talk about the Wheelers any more.
Artık Wheeler'lar hakkında konuşmak istemiyorum.
Well, except for the Wheelers, you mean.
Wheeler'lar hariç yani.
I was very fond of the Wheelers.
Wheeler'ları severdim.
Did you know that one out of every one Duncan Wheelers dies without ever kissing a girl?
Bütün Duncan Wheeler'ların daha bir kızı öpmeden öldüğünü biliyor muydunuz?
They're probably on their way to the rodeo, but they're staying with the Wheelers.
Herhalde rodeoya gitmişlerdir ama Wheeler'larda kalıyorlar.
Wheelers. And where's that?
Orası nerede?
Every Friday night, hundreds of kids go loose on their two-wheelers.
Her cuma akşamı, yüzlerce kişi kendini iki-tekerlekli üstünde kaybediyor.
All two wheel vehicles steer differently to three and four wheelers.
Bütün iki tekerlekli makineler üç veya dört tekerleklilerden farklı çalışır.
I have time on forklifts, boom lifts, pallet loaders, uh, every kind of truck, from minivans to 18-wheelers.
Forklift, kepçeli vinç palet loader ve her çeşit kamyonu kullandım. Minibüsten tıra kadar.
- She can drive 18-wheelers.
- Tır sürebiliyor.
- She could drive 18-wheelers.
- Tır bile sürebilir.
we've got a long way to go and a short time to get there as we hit the open road in 18-wheelers...
Gitmek için çok uzun yolumuz... ve kaçmak için kısa bir süremiz var. 18 inç tekerleklilerle açık yollara çıkarken...
Look, I'm sure the Wheelers would appreciate some privacy...
Bakın, eminim Wheeler ailesi rahatsız edilmek...
They've all accepted except for Barnes at Wheelers Wood.
Wheelers Wood'dan Barnes dışında hepsi kabul etti.
Like it or not, the Wheelers are my family too.
İster beğen ister beğenme, Wheelerlar da benim ailem.
You spent every waking hour at the Wheelers.
Uyanık olduğun her anı Wheelerlarla geçiriyorsun.
My goodness, you Wheelers have really pulled your act together.
Tanrım, Wheelerlar olarak düzgün bir aile olmuşsunuz.
He works at Wheeler's.
Wheelers'ta çalışıyor.
wheel 105
wheels 61
wheeler 215
wheelchair 17
wheels up in 48
wheels up 28
wheel of fortune 16
wheel drive 80
wheels 61
wheeler 215
wheelchair 17
wheels up in 48
wheels up 28
wheel of fortune 16
wheel drive 80