Whisk tradutor Turco
186 parallel translation
Let me just whisk him over to Father Tom.
İzin ver onu Peder Tom'a götüreyim.
You can't just whisk up men and material out of thin air, can you?
Gerekli olan malzemeleri gökten indiremezsin, değil mi?
- No, the feather duster But throw in the egg whisk, we might get some gasoline as well. - There is someone to see you in the back room.
Senin ayak seslerini duyunca Gestapo geliyor sandım ve ellerimi Yvette'in entarisine sildim ki duvar ördüğümü anlamasınlar.
Thank you. My chauffeur Jerome is ready to whisk me away... Into your arms at the farmhouse.
Özel şoförüm Jerome, beni çiftliğe, senin yanına götürmek için hazır bekliyor.
Whisk her off her feet.
Şimdi ayaklarını yerden kes.
You can turn in your whisk broom and phoney accent,
Süpürge sallamaya ve dandik aksanını konuşmaya geri dönebilirsin.
You can turn in your whisk broom and your phony accent
Süpürgeni ve sahte aksanını bırakabilirsin artık.
A brother who was to fly in on wings and whisk you away...
Buraya kanatlarıyla uçup gelecek ve seni alacak bir kardeş...
Can not be better a whisk use?
Sinek raketi kullansanız daha iyi olmaz mı efendim?
Sure, garden tools and whisk brooms.
Var tabi, bahçe aletleri, çalı süpürgeleri.
You know, if fate doesn't smile on old Norman, we'll put that fucker on ice, whisk it right to the hospital, where, in all likelihood, they'll be able to sew it right back on.
Parmak koparsa hemen buza koyup hastaneye yetiştireceğiz. - Orada yeniden dikilecek.
She bent his whisk and scratched his Teflon!
Yumurtayı çırpacağım diye teflonu çizmişti!
My work would proceed faster... ... if Dr. Woodrue didn't whisk my venom samples... ... back to his mysterious Gilgamesh Wing.
Dr. Woodrue zehir örneklerimi aşırıp aşırıp çalıştığı gizemli Gılgamış sektörüne götürmese çalışmalarım çok daha hızlı ilerleyebilir.
'Cause she wanted to whisk me up the aisle.
Çünkü beni hemen nikah masasına oturtmaya kalktı.
- to whisk his wayward fiancee back home. - All right, I'll take it, I'll take it.
Nişanlısını eve götürmek için elinden geleni yaptı Tamam, ben hallederim, ben hallederim
Well, yes, I have a hot date for the weekend... with this rich guy who's gonna whisk me to Connecticut... and loll me around in an old four-poster bed.
Hafta sonu için beni Connecticut'a götüren ve beni eski posterler dolu bir yatağa atacak olan zengin bir adamla ateşli bir randevum var.
( Comic accent ) " We're trying to whisk you.
"Sizi süpürmeye çalışıyoruz."
"Whisk you into the hod-de-de-de."
"Hod-de-de-de'nin içine süpürmeye."
And use a whisk as well.
Toz fırçasını da kullanın.
I'll whisk you through arraignment and dispose of it first thing.
- Seni ilk olayla ilgili suçlamaya çalışacağım. - Savcı sen mi olacaksın?
Now, as you whisk yourself away let's not say goodbye, but rather tartare for now.
Uzaklara kaybolup giderken ona sadece hoşça kal demeyin onun tartar sosundan da yiyin.
They whisk us backstage.
Bizi sahnenin arkasına sürükledi.
I want Mr. Right Bloke to sweep me off my size fives and whisk me away on a magic carpet ride of romance.
Bay Mükemmel'in ayaklarımı yerden kesmesini istiyorum ve beni uçan halıyla alıp, götürmesini.
You were waiting for a guy to whisk you off on a magic carpet not stalk one with compost sewn into your knickers.
Seni uçan halıyla alıp, götürecek birini bekliyordun, ayağına gübre bulaştırıp, yürütecek birini değil.
I need a frying pan and a whisk.
Bana bir kızartma tavası ve birde fırça lazım.
And they just whisk them away, and then they don't marry them!
Onlar eğleniyor ama evlenmiyorlar..
They want to whisk you away.
Seninle yok olmak isterler.
I just pick you up at the train, whisk you down here for a little romantic surprise, and for what reason, you ask?
Evet ama harika, değil mi? Seni trenden alıp romantik bir sürpriz için buraya uçurdum. Sebebi ne diye soruyorsundur.
I'm just gonna give them one quick whisk here.
Son bir düzenleme yapayım.
Whisk somebody off to Rio.
Canım istediği zaman biriyle uçağa atlar Rio'ya giderim.
Think how much easier it would all be if there was some swift surgical procedure... to whisk away all the ugly memories and mistakes... and leave only the fun trips and special holidays.
Düşünsenize, bütün çirkin hatıraları ve hataları alıp, eğlenceli gezilerle tatilleri bırakan küçük bir ameliyat yapılsa ne kolay olurdu.
Are you absolutely sure I can't whisk you off to L.A and save you from a summer of unnatural fibres?
Seni Los Angeles'a sürükleyip doğal olmayan liflerle dolu bir yazdan kurtaramayacağımdan kesinlikle ve % 100 emin misin?
They pick you up at the airport and whisk you away in a covered limo
Bu gece bana uyku yok. Kaya gibi sert.
And I just come and whisk her away like that
Ve ben öyle gelip onu hızla aldım.
I've been waiting for a nice, strong young man to come and whisk Lilly away.
Terbiyeli ve güçlü bir adamın gelip Lilly'yi silkmesini bekliyordum.
You two just kept bouncing us back and forth, trying to figure out the differences, killing time till transport can whisk you away.
Siz ikiniz bizi ileri geri sıçratıyorsunuz... farkı anlamaya çalışıyorsunuz nakliye sizi götürene kadar zaman öldürebilirsiniz.
Damn it! I'm not about to let you whisk them away!
Kahretsin onlar almana izin vermeyeceğim..!
How'd he get in trouble with a whisk?
Fırçayla başını nasıl derde soktu?
Could you point me toward the whisk?
Bana fırçanın yerini gösterebilir misiniz?
Whisk the egg whites into the batter mixture while scraping the edges with a very stiff rubber spatula.
Çok sert, kauçuk bir ıspatulayla kenarları sıyırırken, hamur karışımıyla yumurta akını çırpın.
I'm gonna show up in a 4-wheel drive, blindfold her and whisk her away.
Ben de dört çeker arabamla ona bir sürpriz yapacağım Gözünü bağlayıp arabayı bindireceğim.
The whisk is tere, in the basin.
Fırça orda, leğende
Lie down, I'll whisk you.
Uzan, seni fırçalayacağım.
He also said his driver, Manolo, would be at the airport... to whisk me off in his white Jaguar.
Ayrıca şoförü Manolo'nun da beyaz Jaguar'ıyla beni havaalanından alacağını söylemişti.
A fly whisk!
Bir sineklik!
He diverts a plane, you're here to whisk him away to your villa, is that right?
O uçağın rotasını değiştirecekti siz de onu villanıza kaçıracaktınız. Haksız mıyım?
Ma'am, if a Nubian genie were at my disposal... I'd see his great nigger fingers whisk up my hotel... and deposit it in Denver, just as you did your gold.
Hizmetimde Nubya'lı bir mühendis olsaydı bayan... onun büyük zenci parmaklarının otelimi parça parça edip...
We have got to bring everyone we know to this thing immediately... before the Nederlanders swoop in and whisk it away to Broadway.
Tanıdığımız herkesi bu şeye getirmeliyiz. Felemenkler gelip de Broadway'e götürmeden yapmalıyız.
But I didn't want to order 12 pounds of crab legs if you had plans to whisk her off to Santorini.
Ama senin onu Santorini'ye falan kaçırma planın varsa diye 6 kilo yengeç bacağı sipariş etmek istemedim.
It was the egg whisk again.
Mesajınızı bildirin, lütfen.
Whisk.
Çırpı.