English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ W ] / Wide awake

Wide awake tradutor Turco

308 parallel translation
Wide awake, wide-open town, Tombstone.
Hareketli bir kasabadır Tombstone.
No, I'm not the least bit tired. In fact, I've never felt so wide awake.
Yorulmadım, tam tersine hiç uykum yok.
This hour of the night, the poor girl is usually wide awake.
Kızcağız gecenin bu saatinde genellikle uyanık oluyor.
I'm wide awake now.
Ben tamamen uyanığım.
No! No, I'm wide awake.
Hayır, hayır.
Sherry peatty was wide awake.
Sherry Peatty uyanıktı.
I'm wide awake.
Tamamen uyanığım.
Wide awake!
Tamamen uyanıksın!
Wide awake bunch of boys.
Uyanık çocuklar.
I want you wide awake.
Tamamen uyanık olmanı istiyorum.
- You feel wide awake now?
- Tamamen uyanık hissediyor musun?
Well, I hope you're wide awake, old boy, because your subject Fennan has shot himself.
Umarım uyanıksındır oğlum... çünkü senin adam Fennan kendini vurmuş.
Poor Marat, stay wide awake and be on your guard for the people's sake...
Dört aç sen gözünü, Marat... Halkın için her an tetikte ol...
That I'm wide awake and with you at 5 : 00.
Saat 5'te tam uyanık ve yanınızda olmak şartıyla.
It was like, like I was wide awake.
Sanki yarı uyanıktım.
And when we got back late at night... you'd be lying wide awake... in your bed.
Gece geç vakit döndüğümüzde yatağında, uyanık bekliyor olurdun.
I'm still wide awake. Yeah. me too.
- Komik olan, hala uyanık olmam.
- Oh, no, I'm wide awake.
- Hayır, gayet uyanığım.
Wide awake... eyes blinking, mouth trying to say something.
Tamamen uyanık halde gözler kırpıyor, ağızları bir şey söylemeye çalışır gibi.
Since we're all so wide awake!
Madem hepimiz uyanığız!
Now it's wide awake.
Artık uyandı.
All right. I'm wide awake anyway.
Pekala uyuyamadım işte.
One minute he was dead out, the next he was wide awake!
Bir dakika önce ölü gibiydi, sonra birdenbire canlandı!
I was wide awake.
Ben uyanıktım.
An unconscious oyster's just as horrible as the fucker wide awake...
Çünkü baygın bir istiridye, uyuyan bir...
I'm wide awake.
Cin gibiyim.
But this is brain function of a person who's wide awake.
Ama bu tamamen uyanık birinin beyin fonksiyonu.
You're wide awake, aren't you?
Uyanıksın, değil mi?
Not that I should have any wide awake.
Tam uyanıkken yapmak istediğimden değil.
He was wide awake...
Tamamen uyanıktı...
No, no, I'm wide awake.
Hayır, hayır cin gibiyim.
Traffic noise keeps me wide awake all night
Trafik gürültüsü bütün gece uyutmaz.
I'm going to count to three, at which point you'll be wide awake, quite refreshed,
Üçe kadar sayacağım ve siz gayet zinde bir şekilde uyanacaksınız
With a thankful heart that is wide awake
Tamamen açık Minnettar bir kalple
Wide awake.
Uyanıksın.
One moment I was on guard, wide awake... and the next I felt like... a dark cloud came over me.
Bir dakika kendimi yerdeyken hatırlıyorum... Yere düşmüş gibi hissediyorum... etrafımı kara bir rüzgar sarmış gibiydi.
It's late and I'm wide awake.
'artik geç.. Tamamen uyandim
- all in search of a boy who was still wide awake.
Rüzgar, elektrik lambalarının arasından ıslık çalarak ilerledi.
I used to wake up... I'd fall asleep and then be wide awake, and I had to get out.
Uyanıyor ve sonra tamamen kendime gelip, buralardan hemen gitmek zorundayım diyordum.
I'm wide awake and there was nothing to do.
Tamamen uyanmıştım ve yapacak hiç bir şey yoktu.
Well, this is Mr. Michael O'Leary of the wide-awake O'Learys.
Evet, Bu da tamamen uyanık O'Learyslardan Mr. Michael O'Leary.
She's wide-awake.
Çoktan uyandı bile.
You're wide-awake. But you're having nightmares.
Tamamen uyanıksın fakat kâbus görüyorsun.
- I'm wide awake.
Ben tamamen uyanığım.
I just feel so wide-awake and bright-eyed.
Kendimi cin gibi hissediyorum.
Come on, wide-awake now.
Hadi, uyan artık.
- Wide awake.
- Uyanıkken mi?
- I'm wide-awake now.
- Artık uyanığım.
Wide awake.
- Tümüyle uyanığım.
Delario, you're wide-awake in dreamland.
Delario, düşler ülkesindeki bir uyur-gezer gibisin.
We're both wide awake.
İkimiz de uyanığız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]