Worst case tradutor Turco
802 parallel translation
I guess I must've gone as far as what I feared in my worst case scenario.
Tahmin ettiğimden daha da fena bir yere gitmişim sanırım.
If you ask me, this is the worst case of downright rudeness I've seen.
Bana sorarsan senin yaptığın düpedüz kabalık.
In the worst case, I will take my own life.
En kötü ihtimalle, kendi canımı alacağım.
Yeah. You'll live that long, in the worst case.
Evet, en kötü ihtimalle o kadar yaşarsın.
Worst case I'll have to take Valium.
En kötü bir Valium alırım.
Hopefully it'll be Martin, in the worst case, Rosen.
Sanırım bu Martin olacaktır, daha kötüsü ise Rosen.
In the worst case, a couple of years in the castle.
En kötü durumda, kalede bir kaç yıl.
Worst case.
En kötü senaryo olarak?
- Six to eight months, worst case.
- En kötü ihtimale altı-sekiz ay arası.
Yes, sir, that poor fellow last night had the worst case of broken heart I have ever seen.
İşte böyle efendim. Dün geceki o zavallı adam gördüğüm en kötü kırık kalp vakasıydı.
But if I am mistaken if the lieutenant is indeed a woman as she claims to be then, my friend she is suffering from the worst case of hemorrhoids I have ever seen.
Ama eğer ben yanılmışsam, eğer komiserimiz iddia ettiği gibi gerçekten de bir kadınsa, kendisi, hayatımda gördüğüm en büyük basura sahip demektir!
The worst case of ballhandling I've seen in the two years I've been here.
Burada olduğum iki yıl içinde gördüğüm en kötü top kontrolü.
- Give us worst case.
Bize en kötü olasılığı söyle.
Worst case of testosterone poisoning I've seen.
Bugüne kadar gördüğüm en kötü testosteron zehirlenmesi vakası.
Worst case, you get an out of state I D, which you need anyway.
En kötüsü sahte bir kimliğin olacak ki zaten ihtiyacın var.
Worst case scenario : Say you never feel like a father.
En kötü senaryo, diyelim ki hiçbir zaman baba olmuş gibi hissetmeyeceksin.
Okay, worst case scenario : Say you never feel like a father.
En kötü senaryo, diyelim ki hiçbir zaman baba olmuş gibi hissetmeyeceksin.
Worst case scenario... they arrest him.
Hatta daha kötüsü,.... onu yakalarlar.
Worst case scenario, they kill him.
En kötüsü, onu öldürürler.
This could be the worst case I've ever seen.
Bu gördügüm en kötü durum olabilir.
This could be the worst case I have ever... seen.
Bu gördüğüm en kötü durum... olabilir.
Worst case scenario :
En kötü senaryo :
Worst case there, he's addicted to Metamucil.
Olsa olsa en kötü ihtimalle müshil bağımlısıdır.
It is the worst case
Bu güne kadar gördüğüm..
In the worst case it might not come out.
Daha da kötüsü, iptal edilebilir.
Just in case my worst fears come true... then I wish that Master Fang would... do well to remember the lives that have been lost!
Şayet tahminlerim doğru çıkarsa... size anlattıklarımı hatırlamanızı... kaç kişinin canına mal olduğunu, hayatınız boyunca unutmamanız!
Well, in that case, it's the worst possible decision you can make, Spock.
Bu, varabileceğin en kötü karar.
In that case, let me just say... of all the cheap, small-minded, creepy, sophomoric pranks you have perpetrated in your long, arrested adolescence, this is far and away the worst.
Bu durumda belirtmek isterim ki takılı kaldığın uzun ergenliğin boyunca yaptığın ucuz, bencil, pis ve çocukça şakaların içinde bu en ama en kötüsüydü.
That kind of firepower would be used in our worst-case scenario like armed insurrection.
Bu tarz, bir ateş gücü. Silahlı isyan gibi olabilecek en kötü senaryolarda kullanılmalı.
Most mothers get obsessed with the worst-case scenario.
Çoğu anne, en kötü senaryolara takarmış kafasını.
the very fabric of the space-time continuum and destroy the entire universe! Granted, that's a worst-case scenario.
Ama bu en kötü senaryo.
I'M THE WORST-CASE SCENARIO OF JEFFERSON'S DREAMS.
Jefferson'un hayalinin en kötü senaryosuyum.
Worst-case scenario, sir?
En kötü senaryo ne biliyor musunuz efendim?
Worst-case scenario, you still make a couple million.
En kötü olasılıkla bile birkaç milyon kârda olursun.
On a case hunting down the country's worst criminal.
Ülkenin en taşşaklı suçlusuna karşı bir davayla.
I need those calculations and I need a worst-case scenario.
Hesaplamaları ve en kötü durum senaryosunu istiyorum.
Worst-case scenario!
En kötü senaryo!
- How about worst-case scenarios after graduation?
- Peki ya mezun olduktan sonra ki en kötü senaryolar?
Worst-case scenario after graduation.
Mezuniyet sonra en kötü senaryo.
What's the worst-case scenario?
En kötü ihtimal nedir?
Worst-case scenario.
En kötü olasılık ne?
- Worst-case, it's a hung jury.
- En kötü durumda, o son kararı verecek.
Choose your wife carefully, okay? Farewell! In that case, the only thing that's clear is that Dad's the worst, isn't it?
Her şeyi bir günde anlasam bile, yine de seni seveceğim.
Assuming a worst-case scenario.
En kötü senaryoyu düşünüyorsun.
What's the worst-case scenario?
En kötü senaryo ne olabilir?
Mr Naville... There's no need to worry. My partner's envisaging a worst-case scenario.
Bay Naville, endişelenecek bir şey yok.
Worst-case scenario : I jail you.
En kötü seni hapse atarım.
How is it that you always come up with the worst-case scenario?
Nasıl oluyor da sürekli en kötü senaryo aklına geliyor?
Our worst-case scenario, half.
Benim senaryoma göre yarısı.
Worst I've read since the case of the shrinking gypsy stripper's scribblings.
O çingene striptizcinin karalamalarından sonra gördüğüm en kötü şey.
Pete, what is the worst-case scenario you can think of?
Pete, senin akIına geIebiIen en kötü senaryo nedir?
worst case scenario 48
case 419
casey 1909
cases 98
case dismissed 57
case in point 102
case closed 256
case number 46
case scenario 268
case basis 20
case 419
casey 1909
cases 98
case dismissed 57
case in point 102
case closed 256
case number 46
case scenario 268
case basis 20