Yanked tradutor Turco
356 parallel translation
He still talks as if he were having a tooth yanked.
Hala sanki dişi çekiliyormuş gibi konuşuyor.
Soon as a man gets warmed up for research he's yanked off for duty.
Insan tam arastïrmaya alïsïrken göreve çagrïlïr.
It's tough to get yanked out of the ring when the main event is about to start.
Ringden tam büyük olay öncesi atïlmak yazïk.
He put his hand on me head... and it yanked me back to life as sudden as a rope around me body.
Elini başıma koydu... sonra derin bir kuyudan çıkarır gibi beni hayata geri getirdi.
Am I yanked by my boots or pulled by the hair of my head?
Ya herro ya merro ha?
She yanked the blinkers off of me and made me see what an ornery ol'moss horn I was to -
Flo gözlerimdeki perdeyi kaldırdı ve aksi, içi yosun tutmuş biri olduğumu görmemi sağladı.
Yanked what story?
Hangi haberi çekti?
If you'd told me about it, I wouldn't have yanked your stripes.
Söylemiş olsaydın, rütbeni düşürmezdim.
It started into itching, sir, so I just yanked her off.
Yaram kaşınmaya başladı, efendim, bu yüzden ben de çıkarıp attım.
I yanked it off their balcony with the Major's fishing rod.
Balkonuna attı, bende oradan Binbaşının oltası ile yukarı çektim.
It's already been 15 years since they yanked us out of high school to man that factory.
Lisenin fabrikasından bizi çekip çıkarmalarının üzerinden tam 15 yıl geçti.
Get a pile like this, someone yanked.
Bu şekilde bir grup tüy, birinin kuşu yolduğunu gösterir. Oldukça kötü.
Somebody snuck up afterwards and yanked the dagger out of the man's chest even before he was dead.
Birisi gizlice geldi ve adamın göğsünden hançeri çekti aldı hatta daha ölmemişti bile.
Like the planet reached out and yanked at us.
- Gezegen sanki bizi aniden çekti.
I got half my foot through it, then I yanked my knee up to my chest.
Çok geçmeden ayağımın yarısını çıkarmıştım.
Whatever that thing is, it's yanked us off course from the Enterprise.
O şey her neyse, bizi Enterprise rotamızdan hızla çıkarıyor.
Your claws have been yanked, McCord.
Pençelerin kırılmış, McCord.
I had him, and something yanked him away.
O elimdeydi, bir şey onu zorla çıkardı!
Captain, can you read me? I was beaming up Mr. Seven and something yanked him away from me.
Kaptan, Bay Seven'i ışınlayacakken, bir şey engel oldu.
Then seemed to me that the whole world yanked.
Sonra sanki bütün dünya başıma yıkıldı.
I heard out in California there was this man, he was so hungry that he was grubbing roots just like you but instead of a root, he yanked up a nugget big as a turnip.
California'dayken duymuştum, bir adam varmış. Çok açmış senin gibi kökleri eşeliyormuş ama bir kök yerine şalgam kadar bir külçe bulmuş.
Someone yanked him off the life support system at Guvenor Hospital.
Guvenor Hastanesinde yatarken birisi onun yaşam destek ünitesini kapattı.
That's why he yanked the phone out of the wall.
Telefonu duvardan aniden çekmesinin nedeni buydu.
"Three Corpses Yanked from Coffins"
Üç ceset naaşlarından çekildi.
Jesus! I feel like a big fat hairy hand reached inside of me and yanked something out.
Tanrım, sanki kocaman, şişko, kıllı bir el içime uzanmış ve bir şeyi dışarı çekmiş gibi hissediyorum.
And in a state tournament, his opponent accidentally yanked off Norm's trunks.
Eyalet turnuvasında, rakibi yanlışlıkla Norm'un aletini tutmuştu!
She yanked on his chinny chin-chin.
Onun çenesini "çin-çin" diye hızla çekti.
Someone yanked out the control chips.
Birileri kontrol yongalarını sökmüş.
Otherwise you wouldn't have yanked my ears all those times.
Yoksa her fırsatta kulaklarımdan çekmezdin.
Well, I'm sorry I yanked your ears.
Kulaklarını çektiğim için özür dilerim.
All the times you yanked my ears?
- Çektiğin her sefer için mi?
The big nobs have got'round the table and yanked the iron out of the fire!
Kodamanlar masanın etrafında oturmuş demiri ateşten çekmişlerdir!
In exactly 11 minutes and seven seconds you're going to sink your teeth in the best burger ever yanked out of a cow.
Tam olarak 11 dakika 7 saniye sonra, bir inekten çıkarılmış en iyi köfteleri dişliyor olacaksınız.
What, you think I'm gonna get yanked off the plane at John F Kennedy Airport and be raped and pillaged, do you?
Ne olmuş? Yani, J.F.K. havaalanında zorla uçaktan çıkarılıp, tecavüze mi uğrayacağım?
Yanked.
Ne? Yanked. ( Zorla çıkarılmak )
Yanked.
Neyi? Yanked. ( Amerikalı )
He yanked quarters out of your ears!
Kulaklarınızın arkasından çeyreklikler çıkarırdı!
You know, it happens sometimes. The spirit gets yanked out so quick that the essence still feels like it has work to do here.
Bazen ruhlar o kadar çabuk çıkar ki, burada hala yapması gerekenler varmış gibi gelir.
I started to step off the curb... and a stranger grabbed me and yanked me back as a city bus went flying by my nose.
Kaldırımdan iniyordum ki Bir yabancı beni yakaladı ve hızla geçen otobüsün altından beni geri çekti.
She reached out and yanked me back from the edge, literally changed everything for me, for my wife and my son. Then she just wandered off down the Miracle Mile.
Benim için her şeyi değiştirdi, karım için de, oğlum için de... ve dönüp Miracle Mile boyunca öylece yürüyüp gitti.
Hey, Moss, heard you got yanked.
Hey, Moss, davayı elinden almışlar.
I got yanked off a case so you could be a cop groupie and now you wanna live in my house?
Sen hırsız-polis oynamak istedin diye davamı elimden aldılar şimdide evimde kalacaksın öyle mi?
He yanked you off the case once, he'll do it again.
Bizi o işten aldı, yine alacak.
- Well, sir, we were yanked off the case.
- Biz bu davadan alınmıştık efendim.
- She had a couple teeth yanked out.
- Dişlerini çektiler de.
Jean-Francois yanked on the lever.
Jean-Francois manivelayı hızlı çekti.
Nat King Cole stuck his finger in the pie and yanked out the bird.
Nat King Cole parmağını pastaya sokup kuşu çıkartıyordu.
I may have yanked it too much, maybe.
Belki de fazla çektim.
I KNOW. HE'S BEEN YANKED OUT OF HERE.
Buradan çekildi.
- All the times I yanked your ears.
- Kulaklarını çektiğim her sefer için.
What, she just reached in and-and-and yanked it out... with her bare hand? Sure.
Tabi.