You can go first tradutor Turco
246 parallel translation
- No, you can go first.
- Hayır, sen önden git.
So you can go first.
Yani önce sen git.
- You can go first.
- Önce sen gidebilirsin.
And since you're the foreigner... as such, you can go first.
Sen misafir olduğun için ilk atışı sen yap.
Would you like me to move the whole army to the side so you can go first?
Would you like me to move the whole army to the side so you can go first?
You can go first.
İlk önce sen söyleyebilirsin.
You can go first.
Önce sen başlayabilirsin.
You can go to be first if I come home late.
Eğer eve geç gelirsem beni beklemeden yatabilirsin.
You take a rest first The persons who take a position do not go, and who without a position can go with me.
Bir itirazınız yoksa, seve seve benimle gelebilirsiniz.
If you do your homework first then you can go...
- Önce ödevlerini yap, sonra...
She's going to swallow first this curved sword, and you will notice that she has to twist her body in order that the sword can go down her curved neck.
İlk gösteride şu keskin eğri kılıcı yutacak, Ve sizler onun vucudunun kılıca göre nasıl kıvrıldığının farkedeceksiniz Kılıcın eğriliğine göre boynu nasıl şekillenecek.
All right, you can go to Calcutta, but you must think things over first
Tamam, Calcutta'ya da gidebilirsin. Ama daha önce düşünmen gereken şeyşler var.
I'll go out first, hold him in conversation, then you can get away.
İlk ben çıkıp onu oyalarım, siz rahatça uzaklaşırsınız.
I know how you can go on and on, so I decided to go to the bathroom first.
Sizin uzun sohbetlerinizi bildiğim için lavaboya kadar gidip geldim.
You can stop me now, but I'll go out to them first chance I get.
Beni şimdi durdurabilirsin ama, ama ilk fırsatta kaçarım.
Will you tell him he can't go to school unless he goes back to the hospital first?
Önce hastaneye gitmezse okula gidemeyeceğini söyler misin ona?
If you're scared, then you can go back first
Korkuyorsan, sen tapınağa git!
A fabulous spruce, back from a tour of Holland three gum trees, making their first appearance in this country Scot pine and the conifers and Elm Tree Bole, there you go, can't be bad an exiting new American plank a rainforest and a bucket of sawdust giving their views on teenage violence and an unusual guest for this program a piece of laminated plastic.
Hollanda turnesinden dönen muhteşem bir ladin ülkemize ilk kez gelen üç sakız ağacı İskoç çam ağaçları Karaağaç Gövdesi, kötü olamaz ilginç bir Amerikan kalası, bir yağmur ormanı ve bir kova talaş gençlerde şiddet hakkında konuşacaklar. Ayrıca bu programda sıra dışı biri bir plastik konuğumuz olacak.
So go to your street where you can be first.
O zaman, kendi sokağınıza gidin. Böylece, siz de 1. olabilirsiniz!
First, you wanted to go to the can. Can. That's right.
- Önce tuvalete gidecektin.
You can go to church first.
Önce kiliseye gidebilirsin.
Get over your cold first, then you can go to the races!
İlk önce hastalığından kurtul. Ondan sonra tekne yarışlarına gidersin.
The first thing you can do is go to the county clerk... and tell the son of a bitch not to send you back here!
Yapacağınız ilk şey İlçe Sekreteri'ne gidip... o o. çocuğuna sizi bir daha buraya göndermemesini söylemek!
You can go home first, I will take care of him.
Siz önden eve gidin, ben ona göz kulak olurum.
This time you go first so you can't give me the slip.
Bu sefer önce sen git, böylece elimden kurtulamazsın.
When you can, go ahead and pay him back first.
Önce O'nun parasını geri ödersin.
Bags go - you can put'em on the first floor or the upstai... put'em on the upstairs landing, alright?
Teşekkürler... Pekâlâ, onları merdivenin yanına bırakın ya da üst kat sahanlığına koyun, olur mu?
I can't talk with you anymore, you go first.
Seninle konuşamam artık, sen git hemen
So you can say first, the spirits stay home and then go back to graves where their bodies were buried
Böylece, bilirsin ki,.. ... önce, ruhlar evde kalır. Sonra bedenlerinin gömüldüğü mezarlara gider.
First do your homework and then you can go play.
Önce ödevini yap, sonra oynayabilirsin.
- Really? Well, you go first then if you think you can handle this better, Pelle.
Durumu daha iyi idare edebileceğini düşünüyorsan önden sen git Pelle.
But I can't just let go...! 'Cause... every day, whenever anything happens I really want to tell you about it first...
Çünkü... her gün, ne zaman bir şey olsa ilk önce sana anlatmak istiyorum.
If you think you can make it, you go first.
Yapabileceğine inanıyorsan, önden başla.
A lot of people say you can tell how the season's gonna go by the first hitter of the year.
Många säger att man kan förutse hur säsongen blir genom den första slagmannen.
You know why you can't go in front-first?
Neden ilk önce burnunu sokamazsın, biliyor musun?
My English teacher talked about this Russian guy, who said that if you see a gun in the first half of a book, you can be sure it'll go off in the second half.
Lisedeki İngilizce öğretmenim "Bir kitabın ilk yarısında silah görürsen..." "... ikinci yarısında o silah patlayacaktır. " diyen bir Rus'tan bahsederdi.
You know, there's this tradition when you first get to Nashville... where you have to go to the tallest mountain... or the top of a building, and throw your head back... and yell as loud as you can, " Look out, Music City...
Bir âdetimiz vardır. Nashville'e ilk geldiğinde en yüksek dağa ya da binaya tırmanırsın, basını hafifçe geriye doğru atarsın ve avazın çıktığı kadar "Savul, müzik kenti ben geliyorum ve gitmeye de hiç niyetim yok" diye bağırırsın.
I can tell you now, the First Officer's report will go like this.
Size sunu diyebilirim, Birinci subayın raporu bu şekilde olacak.
But he did but that, perhaps you understand why the two go together from the first half of this program and you can perhaps understand how he got into films, he knew a lot of actors but I'm told
Eğer buna inanabilirseniz! Ama bunları yaptı, bu programın neden iki parça olduğunu programın ilk yarısından muhtemelen anlarsınız.. .. ve onun filmlerde nasıl yer aldığını anlayabilirsiniz.
Ordinarily, officers go through intensive training before they're put into a First Contact situation... but you're the only one who can do this safely.
Genellikle, subaylar ilk temas öncesi, bu durumda, yoğun bir eğitimden geçirilirler... ama bu işi güvenle yapabilecek bu gemide ki tek kişi sensin.
We're checking your offices and labs first so you people can go back, do your work. It won't take long.
İşinize geri dönebilmeniz için önce ofislerinize ve laboratuarlarınıza bakıyoruz.
You'll meet a man named McGuane who's just discovered... the first evidence of tachyons... subatomic particles that can travel faster than the speed of light... and go back in time, but only for a few seconds... and only at a temperature of absolute zero.
Taşiyonları yani ışık hızından daha hızlı hareket edebilen ve böylece zamanda sadece birkaç dakikalığına ve sıfır derece sıcaklıkta geriye gidebilen sübatomik partikülleri henüz keşfetmiş olan McGuena isimli bir adamla tanışacaksın.
Can you go first?
Önce sen çıkar mısın?
The Doctor says you can go, but first you must sing him a song.
Doktor gidebileceğinizi, ama önce ona bir şarkı söylemeniz gerektiğini söylüyor.
You can tell him his dereliction of duty does not go unnoticed, and it is urgent that I speak with him first thing in the morning.
İşlerini boşladığını görmediğimi sanmasın ve sabah ilk iş olarak onunla konuşmam gerekiyor. Bu çok önemli.
I can never go back to loving you the way I did knowing that my love wasn't strong enough the first time around.
Seni eskiden, aşkımın ilk zamanlardaki kadar güçlü olmadığını bildiğim şekildeki gibi asla sevemem.
If you can, go back to the first sandbox he ever farted in.
Mümkünse, çocukluğuna kadar gidip çişini yaptığı lazımlığı bile bulun.
You can not go play football first.
- Yarışmadan önce oynayamazsın.
You can go to the blockhouse but First show Uncle San what you've learned
Kaleye gidebilirsin ama önce... San amcana ne öğrendiğini bir göster!
Mandatory suspended sentence for the first go-round for possession. And you can't even prove that much.
Bulundurma'dan ilk tutuklamada cezayı erteleme zorunluluğu var.
You think that if you invite your father on the RV, I'll back out, and then we can go to Paris like you wanted in the first place.
Babanı karavana davet edersen geri adım atacağımı böylece senin istediğin gibi Paris'e gideceğimizi düşündün.
you can do it 1412
you can 2818
you can't 4106
you can't miss it 64
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can talk to me 162
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can 2818
you can't 4106
you can't miss it 64
you can't beat me 46
you can't be serious 595
you can talk to me 162
you can't kill me 112
you can't fool me 70
you can't beat that 16
you can't go wrong 20
you can't help me 85
you can't make me 84
you can't understand 78
you can trust me 449
you can't stop me 130
you can't do it 187
you can't have it 85
you can't leave me here 50
you can't be here 274
you can't help me 85
you can't make me 84
you can't understand 78
you can trust me 449
you can't stop me 130
you can't do it 187
you can't have it 85
you can't leave me here 50
you can't be here 274