English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You could've killed me

You could've killed me tradutor Turco

87 parallel translation
You should've killed me when you could.
Beni öldürebildiğin zaman öldürmeliydin.
You should've killed me while you could, James.
- Beni öldürmeliydin.
I could've killed you. But I owe you for what you did for me.
Seni öldürebilirim, ama benim için yaptığından dolayı sana borçluyum.
Well, two or three times now, you could've killed me.
Şimdiye kadar 2 ya da 3 kez beni öldürebilirdin.
You could've killed me!
Beni öldürüyordun!
Says you could've killed me any time you wanted to.
Dün gece istesen beni öldürebilirmişsin.
You could've killed me doing that.
Beni öldürebilirdin.
You could have killed me, and you didn't!
Beni öldürebilirdin ve öldürmedin!
And you're trying to tell me that there's no other angle in which a second car could use his headlights to illuminate the spot where Harry Stone was killed?
Ve siz bana Harry Stone'un öldürüldüğü yeri aydınlatmak için ikinci bir arabanın farlarını kullanabileceği başka bir açının olmadığını mı söylemeğe çalışıyorsunuz?
You could've killed me, slugging me in the gut.
Mideme o şekilde vurarak beni öldürebilirdin.
You could've shaggin'killed me.
Beni öldürebilirdin, kahrolası.
You could say that, since he tried to have me killed and conspired to strip Worf of his good name.
Onun beni öldürmeye çalıştığından bu yana ve Worf'u iyi adından ayırabilmek için komplo kurduğunda bunu söyleyebilirdiniz.
- You could've killed me!
- Beni öldürebilirdin!
Pongo, you could've gotten me killed, you know that?
Pongo, beni öldürtebilirdin biliyorsun değil mi?
I killed 8 of them all by myself and you little rascal thought you could run away from me
Onlardan sekiz tanesini kendim öldürdüm. Ve sen küçük haylaz benden kaçabileceğini sandın.
Oh. That you had my grandfather tortured and killed, and that you could easily kill me without a second thought.
Siz, dedemi, işkence edip öldürdünüz ve sen, beni de hiç düşünmeden kolayca öldürebilirsin.
You could've killed me.
- Beni öldürebilirdin.
- You could've friggin'killed me.
- Beni vurabilirdin.
I could've killed you all when you stopped me leaving.
Beni durdurduğunuzda hepinizi öldürebilirdim.
You could've killed me, space ranger.
Beni öldürebilirdin, Uzay Polisi.
He could've killed me, you know.
Beni öldürebilirdi biliyorsun.
Forget what it means to me, you could've killed someone.
Ne yapmak istediğini boşver. Birini öldürebilirdin.
- You could've killed me over there!
- Lanet silahım bozuldu!
- He could've killed you and me.
- İkimizi de öldürebilirdi.
But don't try and like kidnap me or anything...'cause my step-uncle's a bounty hunter and he could have you tracked and killed.
Çünkü üvey amcam avcıdır ve izini bulup seni öldürür.
For what you did to me... I could've killed you right after I was released from jail
Seni hapisten çıktığım anda öldürürdüm.
You should've killed me when you could. It would be better for you.
Fırsatın varken beni öldürmeliydin.
I know what you told me, but I could've been killed.
Ne söylediğini biliyorum, ama öldürülebilirdim.
You could've killed me!
Beni öldürebilirdin!
You could've easily killed me.
Beni kolayca öldürebilirdin.
! You could've killed me!
Beni öldürüyordun!
Because once I had the key, you could lead me to the safety deposit box, with all the evidence you'd planted to create links between Charlie Hulme, human trafficking and James Lavender, who you killed before picking up the warrant for us to search his yacht.
Çünkü anahtarı ele geçirince beni Charlie Hulme, insan kaçakçılığı ve James Lavender arasında bağlantı kurmam için yerleştirdiğin kanıtlarla dolu emanet kasasına götürebilirdin. James'i de arama emrini almadan önce öldürmüştün.
You could've gotten killed and Jonah wouldn't have hurt me.
Siz öldürülebilirdiniz ama, ama Jonah bana zarar veremezdi.
If you hadn't caught me back then I wonder how many more I could've killed.
Eğer o zaman beni yakalamasaydın daha kaç tane öldürebilirdim merak ediyorum.
You could've killed me.
Beni, öldürebilirdin.
You could've fucking killed me!
Beni öldürmüş olabilirdin!
you know, chase killed Carmelita He could've killed me
Chase, Carmelita'yı öldürdü. Beni de öldürebilirdi.
- You could've killed me.
- Beni öldürebilirdin. - Kapa çeneni!
You could've killed me!
Öldürebilirdin beni!
Jesus Christ, you could've killed me.
Tanrım korkudan ölebilirdim.
- You could've killed me!
- Beni öldürebilirdin.
One word from me, and Damon and Stefan could have killed you for kidnapping me.
Tek bir lafımla, Damon ve Stefan beni kaçırdığın için seni öldürebilirdi.
You could've killed that kid or ruined that picture of me and Steve Garvey.
Çocuğu öldürebilirdin veyahut Steve Garvey ile olan fotoğrafımı mahvedebilirdin.
Cheng Ying, when I killed that child... you and your wife could've told me... he was yours.
Cheng Ying. O bebeği öldüreceğim zaman sen ya da karın bana sizin oğlunuz olduğunu söyleyebilirdi.
- You could've killed me.
Beni öldürtebilirdin!
Believing that kind of shit could get me killed. And I think the same goes for you.
- Böyle palavralara inanmak hayatıma mal olabilir ve bence aynı durum senin içinde geçerli.
You could've fuckin'killed me!
Beni öldürecektin!
- You could've killed me at the door.
Kapıda beni öldürebilirdin.
- You could've killed me!
Beni öldürebilirdin.
If you were in a hurry, you could've killed me in the cornfield.
- Eğer bu kadar acelen varsa, beni tarlada da öldürebilirdin.
You could've killed me.
Beni öldürecektin az kalsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]