English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Inglês → Turco / [ Y ] / You know the drill

You know the drill tradutor Turco

561 parallel translation
All right, you know the drill. We do a complete recon.
Ne yapılacağını biliyorsunuz.
You know the drill.
Prosedürü biliyorsunuz.
You know the drill.
Kamp kurun. Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
You know the drill, Boss Luo, hand us the money.
Dümeni bilirsin Patron Luo, Sökül paraları.
- Man, you know the drill.
- Adamım, yapman gereken belli.
You heard the man and you know the drill.
Duydunuz ve ne yapılacağını biliyorsunuz.
You know the drill.
Bu işi iyi biliyorsun.
Anyone left in there, come out grabbing air! You know the drill!
İçeride kim kaldıysa eller havada çıksın!
OK, you know the drill.
Ne yapacağını bilirsin.
You know the drill.
Rutin işleri biliyorsun.
And a romantic interest, you know the drill.
Ve bir aşk hikayesi olmalı, bilirsin.
You know the drill.
İşler nasıl yürür biliyorsun.
You know the drill.
Bilirsin ya.
All right. You know the drill.
Tamam, ne yapacağınızı biliyorsunuz.
Okay, you know the drill, fatso.
Tamam, ne olacağını biliyorsun şişko.
You know the drill.
Prosedürü biliyorsun.
You know the drill.
Hadi, durumu biliyorsun.
You know the drill.
Kanunları biliyorsun.
You know the drill.
Gerisini bilirsiniz.
You know the drill.
Pekâla, hepiniz işleyişi biliyorsunuz.
You know the drill.
Raconu biliyorsun.
But looking at your chart here, I guess you know the drill, huh?
Ama dosyana bakınca bunlara alışık olduğunu görüyorum, değil mi?
Okay, Milhouse, you know the drill.
Tamam, Milhouse, olayı biliyorsun.
You know the drill.
Yönergeleri biliyorsun.
- Well, then if you know the drill, then you should be canvassing hotel employees, housekeeping...
Prosedürü biliyorsanız o zaman otel çalışanlarını, temizlikçileri de soruşturmalısınız.
You know the drill, Master Chief.
- Prosedürü biliyorsunuz Başkomutan.
You know the drill.
Düzeni biliyorsun.
You know the drill.
Ne yapacağımızı biliyorsun.
Come on, Al, you know the drill.
Yapma Al, talimatı biliyorsun.
Well, then you know the drill, Bud.
O halde kuralı biliyorsun Bud.
You know the drill.
Herkes alıştırmayı biliyor.
- You know the drill. - Okay, let's move out!
- Ne yapacağınızı biliyorsunuz
- You know the drill, baby.
- Görevini biliyorsun bebek.
You know the drill.
Ne yapacağını biliyorsun.
You know the drill, okay?
Kuralları biliyorsun.
You know the drill.
Yolu biliyorsun.
I expect you know the drill.
Sanırım delik açmasını biliyorsunuz.
You know the drill.
Biliyorsun.
You know the drill.
Ne yapacağınızı biliyorsunuz.
You know the shiny drill at the dentist's office?
Dişçinin muayenehanesindeki parlak matkabı bilirsiniz.
You see, I know the drill.
Görüyorsun, talimi biliyorum.
You know, Jean, I didn't even thank you for the drill.
Biliyor musun Jean? Henüz matkap için teşekkür etmedim.
The drill, you know I can't.
Talim, yapamayacağımı biliyorsun.
You men know the drill!
Ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz!
You all know the drill.
Hepiniz ne yapacağınızı biliyorsunuz.
I know that if you wanted to learn close-order drill you'd have joined a marching band, and not the First Foundation training battalion.
Bitişik nizam talim isteseydiniz Birinci Vakıfa değil, Bando takımına yazılacağınızı biliyorum.
You know. Like the power drill?
Elektrikli matkaptaki gibi.
If you remember me, Colonel, then you remember I know the drill as well as you do.
Hatırlayabildiyseniz, Albay. O zaman, bu işleri sizin kadar benim de bildiğimi hatırlarsınız.
You all know the drill, you bunch of salami-heads!
Hepiniz eğitimi biliyorsunuz sizi salam kafalılar sürüsü!
You all know the drill!
Görevi biliyorsunuz.
And if any of you know where such a nice boy got the idea for the scene with the drill and the snake, please... don't tell me.
Ve her hangi biriniz, böylesine güzel bir evladın, maymun ve yılan sahnesi hakkında... nerede fikir sahibi olduğunu biliyorsa, lütfen... bana söylemesin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]