Банкрот tradutor Turco
161 parallel translation
- Я банкрот.
- Meteliksizim.
Барон – банкрот.
Bir baron meteliksiz olsun.
Боб, я... я банкрот.
Bob, ben- - Meteliksizim.
А как ты мог знать два дня назад, что Сэм - банкрот?
Sam'in parasız kalacağını iki gün önceden nasıl biliyordun?
Конечно, у его семьи есть деньги, но лично он - полный банкрот.
Para ailesinin parası, kendisi züğürdün teki.
А для виконта эта помолвка весьма кстати, он же полный банкрот.
Bu evlilik en uygunu gibi duruyor. Göründüğü kadarıyla adam beş parasız.
Ты - банкрот, я - с кучей денег, но не дам тебе ни пенни!
" Sen sürünürken ben olucam zengin biri Sana yardım etmek mi?
Я - не банкрот!
Parasız değilim.
Если бы я был банкрот и у меня была семья, то не знаю.
Parasız olsaydım, ailem olsaydı, bilemiyorum.
Но я не банкрот, и семьи у меня нет.
Ama parasız değilim ve ailem de yok.
Твой банкрот-жиголо.
Jigololarınızın para sıkıntılarını.
Он живёт в "Беверли Уилтон". Значит, не банкрот.
Beverly Milton'da kaldığına göre çulsuz biri olamaz her halde.
- Рэй, ты банкрот!
- Ray, iflas ettin!
Я банкрот и у меня нет будущего.
Beş parasız kaldım ve olduğum yerde sayıyorum. Yanılıyorsun.
"Джози Пэккард поджигает лесопилку-банкрот чтобы мошеннически получить страховку", а вовсе не "Большой лесной шашлык из придурков".
"Josie Packard sigorta dolandırıcılığı yüzünden iflasın eşiğine gelen fabrikayı kundakladı." "Ormanda büyük mangal partisi" yazmayacak.
Севар Эвейшен, очередной банкрот.
Stellar Havacılık. Başka bir iflas.
Я - не банкрот, я просто слегка задолжал.
İflas etmiş değilim. Birazcık geride kaldım.
Я практически банкрот.
Kısacası iflas ettim.
Я - банкрот.
Kuripiye battı!
Боб Саймон, бизнесмен-банкрот.
Bob Simons iflas etmiş bir iş adamıydı.
Я духовный банкрот.
Manen iflas ettim.
Саймон - банкрот.
İbne Simon.
Нам нужен провиант, я банкрот!
Stok yapmalıyız. Sıfırı tükettim.
Я почти банкрот.
Nerdeyse iflas edeceğim.
Похоже, вы - банкрот.
- Anlaşılan paran bitti.
И теперь - я банкрот. Я разведен.
Şimdi ise iflas ettim, boşandım.
Я банкрот. "Заката" больше нет. Что ещё хуже, моих сбережений тоже нет.
Ray onlara güvenmememi söylemişti, çünkü hepsi de bıyıklıydı.
Мне придётся продать ресторан он прогорает, люди не приезжают я почти банкрот.
Auk'u satacağım. Pek iş yapmıyor. İnsanlar gelmiyor.
- Мистер Дойл Гипсон, теперь вы банкрот.
Bay Doyle Gipson, iflas etmiş bulunmaktasınız.
Ты банкрот.
- İflas ettiğini yazıyor.
Вчера я не был банкротом, и сегодня не банкрот!
Dün iflas etmemiştim, bugün de etmedim!
Простите, мистер Гипсон. По компьютеру, вы банкрот.
Üzgünüm bay Gipson, ama bilgisayar öyle olduğunuzu gösteriyor.
Магазин - банкрот.
Dükkanım battı.
- Тогда, почему я банкрот?
- O zaman neden meteliksiz kaldın?
Если я их не продам - я банкрот.
Eğer satamazsam, Meteliksiz kalıcam.
Извините мальчики. Но я банкрот...
Üzgünüm çocuklar, işi kapattım.
Он банкрот, безработный и белый но он любит мою Терезу и нам это подходит.
Meteliksiz, işsiz ve beyaz ama Theresa'ma aşık ve bizim için uygundur.
Знаю, что Декстер был почти банкрот.
Dexter'ın bir yıkım yaşadığını biliyorum.
У нас нет денег на еду, сынок! Я - банкрот.
Cebimizde karnımızı doyuracak mangır yok, beş parasızım.
- Короче, Джерри банкрот.
Jerry meteliksiz.
Диско конец, ты банкрот. Что за чепуху ты несёшь, Ларри?
Bitiremeyeceğin işe başlama, sürtük.
А вы, люди, мировые лидеры по насилию с применением ручного оружия, ваша система здравоохранения - банкрот, и ваша страна вмешивается практически в каждое важное событие.
Siz de dünyadaki silah şiddetinin başısınız, sağlık sisteminiz çökmüş durumda ve ülkeniz neredeyse her konuda büyük fikir ayrılıkları yaşıyor.
На прошлой неделе они продали одно "О" из моего имени, так что теперь я оффициально "Броке" ( банкрот ) Дейвис
Geçen hafta ismimdeki'O'lardan birini sattılar, şu anda resmen'Broke'Davis'im.
- Отпустите. Генеральный директор-банкрот трахает секретаршу!
Bir bak haline, sekreterini beceren batık banka müdürü.
Если я не получу их поддержку, я банкрот! Именно так!
Eğer onların desteğini almazsam, benim hesabımı keserler.
Фактически, ты банкрот.
Aslına bakarsak, şu anda beş parasızsın.
"... Я банкрот... "
Beş parasız kalmıştım.
Я банкрот.
Ben bittim. İflas yani.
Он банкрот.
Beş parası yok.
Я банкрот.
İflas ettim.
"банкрот"?
( Hayır diyemem ) MEMNUNİYET "Kapandı" mı?