English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Б ] / Бормоча

Бормоча tradutor Turco

23 parallel translation
А ровно в полночь она пришла опять, хромая, осклабясь и о чём-то бормоча.
Sonra gece yarısı anne dev bir kere daha gelmiş... Ham hum. "Şatomda kim kalmış?"
Ты используешь этот сорт для прогулок с хозяйственной сумкой через Центральный парк с хирургической маской, бормоча.
Ellerinde alışveriş çantalarıyla ve yüzlerindeki cerrahi maskelerle mırıldanarak Cenral Park'ta yürürler.
Она не же плетется сзади бормоча "не могу поверить что Джерри не пришел."
Bu yolcu etme değil ki, "Jerry'nin gelmediğine inanamıyorum." desin.
Он только смотрит, пьёт. А когда много выпил, засыпает, бормоча. Как все мужчины.
Beni izledi, içti ve çok içtiği için uykusunda konuştu.
И вот я вся такая радостная, и приходит Рэд, бормоча что-то о своем драгоценном Корвете.
Ve ben mest olmuşken, Red eve kıymetli Corvette ile ilgili saçmalamalarıyla geliyor.
Он ослеп и сошел с ума, рисуя непонятные символы и бормоча о каком-то ледовом великане, которого он якобы нашел.
Dev buzadamlarla ilgili, onları...
Он стал очень много ходить все время... бормоча про себя.
Uzun yürüyüşlere çıkmaya, kendi kendine konuşmaya başladı.
Если бы не браслет на её руке, она бы таскалась за мной по всей больнице, бормоча о своей бедной пи-пи.
Eğer bilekliğindeki çip olmasaydı, bütün gece beni takip edip zavallı kukusu hakkında dırdır ederdi.
Я встаю, бормоча проклятия, открываю дверь - а там девушка.
Kalktım, küfrediyordum, kapıya gittim ve bir kız gördüm.
( бормоча ) Элла?
Ella?
Я говорил с Алекс - он приехал к ней помочь передвинуть мебель, и просто целый час стоял на месте, уставившись в аквариум, и бормоча, "Они у меня на мушке, жду приказа"
Alex'le konuştum. Taşınmasına yardım etmek için oraya gitmiş. Birdenbire tetik parmağı hakkında bir şeyler diyerek bir saat akvaryuma bakmış
Несколько наших служащих видели вас пьяной в ночь побега, бормоча что-то, почти рыдающую во время представления фильма в тот вечер.
Elemanlarımızdan birkaçı hastaların kaçtığı gece ayyaş bir aptal gibi davrandığınıza film gecenizin tanıtımı sırasında sözü ağzınızda gevelediğinize hatta zevzeklik ettiğinize tanık olmuş.
Да, ты околачивался неделю, бормоча, "Результаты кастинга делают Шелдона несчастным."
Evet bir hafta ortalıkta "Sheldon oyuncu seçimlerinden memnun değil." diye gezmiştin.
И вот внезапно она падает на землю посреди улицы в судорожном припадке, бормоча...
Ve aniden onu yerde buluyor.. ... Sokak ortasında nöbet geçirirken ve bir şeyler mırıldanarak.
Каждый вечер в гостинной папа снимал свои сапоги и, бормоча что-то себе под нос, подносил стакан виски к губам с точностью каждые 45 секунд.
Babam her gece oturma odasında, çizmelerini çıkarıp 45 saniyelik aralıklarla yudumladığı içkisinin arasında gizemli, bir şeyler mırıldanırdı.
СТИВЕН ( БОРМОЧА ) :
Hadi.
Потому что, знаешь, если бы кто-то взглянул на нас двоих, то скорее подумал бы, что я тот, кто сидит дома в пятницу вечером, бормоча о какой-то заумной чепухе, а ты тот, кто уходит, заниматься сексом.
Çünkü, biliyorsun, dışarıdan birisi ikimize baktığında, cuma geceleri evde oturup salak saçma şeylerle ilgili geyik yapan kişinin ben olduğu,... senin ise dışarı çıkan ve, işte, yatacak kişinin sen olduğu düşünür.
- бормоча что-попало? - Ты даже не представляешь.
-... saçma sapan atıp tutuyor mu?
Ты стоишь здесь, корча страшное лицо и бормоча последние пять минут.
Beş dakikadır orada durmuş korkutucu yüzler yapıp mırıldanıyordun.
Бормоча "она меня любит, не любит", отрезая себе палец за пальцем.
"kaltak beni Seviyor, sevmiyor" diyerek... onu da kesmek üzereydi.
Я хотела, чтобы она провела остаток дней, глядя в стену психушки, бормоча про привидения.
Kalan günlerini duvara gözünü dikip deli gibi hayaletlerden mırıldanmasını istedim sadece.
- Привет, Чарли. - ( бормоча ) Кто ты?
- Sen kimsin?
( бормоча ) Это моя жена?
- O eşim mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]