Ветерок tradutor Turco
204 parallel translation
- Что за день! - Мягко дует ветерок.
- # Güzel bir gün # - # Duymuyor musun rüzgarla gelen #
Воздух, ветерок, цветы.
Havası, esintisi, çiçekleri.
- Лети, ветерок!
- At dışarı oğlum!
Светит солнце и от края павильона подувает лёгкий ветерок.
" Güneş parıldıyor ve hafif bir rüzgar esmekte.
Внезапно холодный ветерок прошелся по листве.
Aniden esen serin bir rüzgâr yaprakları yerinden oynatmıştı.
Хосэфа, давай погуляем, на улице наверняка ветерок.
Josefa, parkta yürüyüşe çıkalım. Orası serin olabilir.
Словно где-то распахнулось окно, и приятный ветерок оживил старый затхлый дом...
Sanki bir pencere açılmış da..... bu havasız evde serin bir rüzgar esmiş gibi.
Даже если этот ветерок дует со стороны гаража?
Rüzgar garajdan geliyor olmasına rağmen mi?
Чувствуете, ветерок из подземки?
Metrodan gelen esintiyi hissediyor musun?
А это будет гостиная, где мы можем посидеть и поговорить, и нас будет обдувать ветерок.
Burayı da oturma odası yapalım, oturup sohbet ederiz. Hem güzel eser burası.
Вы приколачиваете его себе на крышу, так чтобы вертушка вращалась на ветру... и я ручаюсь, я гарантирую... что если этот прелестный городок подвергнется удару торнадо... он пролетит над городом, как легкий весенний ветерок.
Tekerleği dönecek şekilde dama çakıyorsunuz. Garanti verir, taahhüt ederim ki... Küçük kasabanızdan bir kasırga geçsin, hafif bir rüzgâr esiyor sanacaksınız.
Вы чувствуете морской ветерок и запах морской соли и йода.
Ciğerlerinize dolan tuz ve iyot yüklü havanın tadını çıkarın.
" Клевета - точно лёгкий ветерок.
# İftira... #... önce bir fısıltıyla başlar... #
В скором времени опять в дорогу накинь Машенька шаль - ветерок долго ль до греха
Yakında tekrar yola çıkacağım. Bir şal al, Masha. Burası rüzgarlı.
- Приятный ветерок.
- Bu hava iyi.
" На морском берегу, где дует лёгкий ветерок,
Esen meltemin altında... Mavi denizin kumsalında...
Где дует лёгкий ветерок,
Esen meltemin altında...
" На морском берегу, Где дует лёгкий ветерок,
Mavi denizin kumsalında...
Подует небольшой ветерок, и ты улетишь.
En ufak bir sorun çıktığı anda yok olursun.
Ветерок в ветвях Спой нам тихонько песню Когда я буду смотреть
Yârimin gözleri süzerken, şarkımızı mırıldanın ey dallar ve yapraklar.
Нежен ветерок, который принёс меня к тебе.
Beni sana gönderen rüzgar kadar tatlısın.
Легкий ветерок колышет ветки кипарисов... которые в этой части леса перемежаются со множеством более мелких пихт.
Hafif bir meltem, çoğu bodur köknar ağaçlarıyla çevrelenmiş servilerin arasından esmekte.
Легкий ветерок будет дуть с запада... и унесет облака к вечеру.
Ilıman esen kuzeybatı rüzgarları akşama kadar bulutları kaçırmış olacak.
Не волнуйся, мальчик, этот ветерок ерунда
Merak etme, delikanlı. Bu esinti bir şey değil.
Ветерок смеётся, приносит одиночество.
"Meltem Gülerken, yalnızlık gelir"
[Барт] Каждый ветерок нашептывает мне имя Луиз
Her esinti Louise diye fısıldar...
Ветерок. Оборонные контракты, банкиры.
Savunmayla ihale anlaşması olanlar, petrolcüler.
Это как та бабочка, которая машет крылышками в Гальвестоне, и ветерок от ее крылышек дальше превращается в муссон в Китае.
Tanrım, Galveston'da kanatlarını çırpan şu kelebek gibi... ve yoldan hızlıca gelirken şey yapacak... ah, selam. Çin'de bir muson yağmuru.
Для мужчины, который хочет заявить о себе, в то же время сохраняя ощущение свободной повседневности-занят ли он делом или скачет, оседлав ветерок случайной встречи.
Rahatından ödün vermeden göz kamaştırmak isteyen beyler için hem işinin başındaymışçasına, hem bir bayanla buluşurmuşçasına.
Ветерок нашептывает вам
Meltemler söylüyor
Когда легкий ветерок обдает все тело, особенно промежность...
Ilık rüzgar yalar bütün bedenini, kasıklarını.
Сестра моя Солнце, и брат Ветерок, Что танцуют в листве и ветвях Я для вас пою эту пару строк
Kız kardeşim Güneş ve erkek kardeşim Rüzgar, ormandaki ağaçların arasında dans ediyorlar, sana söylediğim ve kulağına... fısıldadığım bu küçük kaside.
И ветерок нaм откроет, как легки
Ne için bilmiyorum Düşlediğimi gün getirebilir Tam nehir kıvrımına
Только тёплый ветерок и лунный свет струятся сквозь деревья.
Sadece ılık bir esintinin estiğini ve mehtabın ağaçlardan süzüldüğünü düşün.
Откуда этот ветерок?
Bu esinti nereden geliyor?
Господа, я чувствую тот же ветерок.
Beyler, aynı esintiyi ben de hissediyorum.
Я чувствую ветерок.
Rüzgar estiğini hissediyorum.
Вам - ничем, зато дают приятный ветерок.
Size yok. Ama hoş bir rüzgâr oluşuyor.
Прохладный вечерний ветерок в ЛюбомГородске в США.
Soğuk akşam esintileri, Amerikanın her eyaletinde vardır.
Приятный ветерок.
Hoş bir esinti.
Оттуда легко подул нежнейший ветерок, коснувшийся моего лица так мягко, будто шептал лепесткам моего сердца :
Meltemin soluğu yüzümü okşuyordu hafifçe kalbimin yapraklarına fısıldar gibi "Hayat, narindir."
Этой кнопкою включайте ветерок. Ого! Ого!
Ve bir düğmeyi çevirerek Esinti yapılabiliyordu
На днях я стоял на остановке и внезапно подул легкий осенний ветерок и задрал юбку одной клёвой девчонке.
Bu güzel sonbahar esintisi gelip bir kızın eteğini uçurdu.
Потому что... Потому что ветер это ветерок.
Çünkü çünkü rüzgar hafifçe esiyor.
А ветерок это дуновение.
Hafifçe esen rüzgar meltemdir.
Лёгкий ветерок не помешал бы.
Hafif bir esinti yaratıyor.
Дует нежный ветерок.
Hafif bir meltem var.
Луна высоко... Ветерок шумит...
Tam şu an ay gökyüzünde yükselmiş durumda ve hafiften de bir rüzgar esiyor.
Oн как успокоительный бальзам, как нежный ветерок... Oн усыпит кормилицу свою.
Yeter artık, teslim ol, teslim ol! "
Какой восхитительный ветерок!
Ne kadar hoş bir esinti.
" Пробегает легкий ветерок... пошевелив твою одежду.
"Bir esinti dalgalandırarak geçiyor kıyafetlerinin arasından, gülümsemenin üzerinden."