Искал tradutor Turco
4,759 parallel translation
Искал тебя до ужина, но...
Yemek yemeden önce seni görmek istedim ama...
Я повсюду тебя искал.
Her yerde seni arıyordum.
Но где бы я ни оказался, что бы я ни делал, я все время искал идеальное место, где можно натянуть мой канат.
Ancak nereye gidersem gideyim veya ne yaparsam yapayım ipimi asacağım kusursuz yeri arıyordum hep.
- Я просмотрел ее в соцсетях, искал по имени, в полицейских протоколах, по налогам, везде.
- Sosyal güvenlik numarasını, adını arattım. Adli sicil kayıtları, vergiler. Aklına ne geliyorsa.
Да, я искал твою серёжку.
Evet, senin küpeni arıyordum.
Иделле сказала, что ты искал меня?
Idelle'in dediğine göre beni arıyormuşsun.
Я безуспешно искал их много лет.
Ben de yıllarca yerimde sayarak onları aradım.
Наткнулся на это в кают-компании, когда искал тебя, из Лондона.
Seni bunun için arayan Londra'dan bir adama rastladım.
Ты, может быть, даже не искал, и неожиданно, вот она, и она просто идеальное дополнение, ты не можешь отрицать этого, и ты собираешься, собираешься отдать ей место в своем сердце, место, о существовании которого ты даже не подозревал, и тогда все меняется, и там где болело, наступает покой.
Ve belki, belki aramıyorsunuzdur bile ama sonra birden, oradadır ve o kadar iyi uyuyordur ki size, bunu inkâr edemezsiniz ve ona kalbinizde bir yer vermeniz lazımdır sizin bile artık var olduğunu bilmediğiniz bir yer ve sonra her şey değişir bir zamanlar acının olduğu yerde şimdi rahatlık vardır.
Я его искал.
Onu arıyordum.
Я искал... и нашел это.
Aradım ve bunu buldum.
Он что-то искал на вершине ледника.
- Buzulda bir şeyler arıyormuş.
У вас есть предположения о том, что он искал там? Или, возможно, уже нашёл?
Burada ne aradığına veya ne bulmuş olabileceğinize dair bir fikrin var mı?
Люди подумают, что я искал брак из-за желаний.
İnsanlar hırsımdan bu evliliği istediğimi düşüneceklerdir.
Бабуля, я тебя искал.
Ben de seni arıyordum.
Он что-то искал.
- Bir şey arıyordu.
Думаю, его он искал у нее в квартире, он забрал его у меня и убежал.
Sanırım dairesinde aradığı şey buydu ve beni atlatıp, alıp kaçtı.
- Я тебя везде искал.
- Her yerde seni arıyordum.
- О-Джей сказал, ты меня искал?
- ÖJ beni görmek istediğini söyledi.
Слушай, я тоже когда-то искал работу, и если что, спасибо за предупреждение.
Benim de daha önce iş aramışlığım var. Şimdi aramama gerek olmayabilir, ama uyarın için sağ ol.
Нет, я искал Диану Баур.
Hayır, ben Diana Baur'a bakmıştım.
Я много лет искал эту книгу.
Yıllardır o kitabın peşindeyim ben!
Его светлость искал вас.
Lord Hazretleri seni soruyor.
Я искал АМ-1.
Orada am-1 arıyordum.
Была беговая рутина судьи Спэнглера подарившая мне идею, которую я искал.
Hakim Spangler'ın rutin koşusu bana aradığım fikri sundu.
Это был тот исполненный смысла поступок, который я искал.
Bu, arayıp durduğum anlamlı eylemsellikti işte.
Я презирал вас, предал вас. Я искал ложных идолов, поклонялся ложным богам.
Sizi hakir gördüm, ihanet ettim, başka putlar peşine düştüm yanlış tanrılara taptım.
- Да. Но не то, что ты искал всю свою жизнь.
Lakin ömrünü arayarak geçirdiğin bir kaybın yok.
Это истинная причина того, почему ты искал нас?
Bu yüzden mi bizi arayıp buldun?
Я искал ответ на терзавший меня вопрос.
Aradığım ipucu... benim başıma bela olan şey.
Поверь мне, я искал.
İnan bana, denedim.
Я искал везде! Матери здесь нет!
Her yere baktım, Anne burada değil!
Потому что я искал всю ночь, и все что я получил, это мешки под глазами.
Çünkü bütün gece aradım ve tek elime geçen göz altı torbalarım.
Я везде тебя искал.
Senin için her yere baktım.
Слушай, тот парень из Вегаса искал тебя вчера.
Şey... Vegas'tan gelen çocuk geçen gece seni sordu.
Это старый, толстый дурак сказал, что ты искал меня.
O yaşlı, göbekli piç beni aradığını söyledi.
Ну... наверное, кто-то искал Джимми.
Yani Jimmy'i arayan biri olmalı.
Тому, кто искал тебя в доме родителей?
Evde seni arayan adam mı?
Тот парень, что напал на Джейна, он искал не тебя.
Jane'e saldıran adam seni aramıyordu.
Он искал Стэна.
Stan için oradaydı.
Может, он что-то искал.
Belkide birşey arıyordu.
И годами искал Мисс Эльзу Марс.
Ve yıllarca Miss Mars'ı aradım.
Эй! На прошлой неделе её тут искал жуткий призрак.
Geçen hafta betimizi benzimizi attıran bir hayalet buraya onu aramaya inmişti.
Я хочу, чтобы ты следила за нашими парнями, чтобы никто из них не искал себе приключений.
Bizim elemanlara göz kulak olmanı istiyorum. Kimse olay çıkartmasın.
Думаешь, я искал мести за то, что он не приехал в аэропорт?
Kayıp bir havaalanı karşılaması için intikam arayacağımı mı düşünüyorsun?
Ты искал раввина для мёртвых?
Gittin ölülerin arasından bir haham mı bulup geldin?
Я приходил сюда вчера, искал трофей.
Dün gece ödüle bakmak için buraya geldim.
А если он искал свою маму?
Neden derimi yakan bir tür asit birikintisinin içindeyim. " Ya annesini aradıysa?
Я искал тебя.
Seni arıyordum.
Я везде тебя искал.
Seni her yerde aradım.
- Я искал тебя в тюрьме.
Seni ziyaret etmek için hapishaneye gittim.