English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Л ] / Ловит

Ловит tradutor Turco

512 parallel translation
Туманная лощина? Болото, где он всех ловит.
- Diğerlerini yakaladığı bataklık.
На твоем месте... я бы не упустила возможность увидеть, как ранний червячок ловит птичку.
Yerinde olsaydım erken öten horozun akıbetini kaçırmazdım.
Он ловит тебя.
Seni tuzağa düşürmeye çalışıyor!
Профессиональный рыбак ловит рыбу для развлечения?
Profesyonel bir balıkçı kendi keyfi için balığa çıkar mı?
Ловит, если ему это нравится. А нам нравится, да, Эдди?
Bu işi seviyorsa çıkar, biz de seviyoruz.
- Только никто его не ловит.
- Kiloran'da kim somon avlıyor ki?
Мышей не ловит, а Биг-Мак его припахал.
Borç para almıyor, ama Koca Mac ona yine de iş veriyor.
- Говорю - не ловит.
- Ama borç para almıyor!
Полиция ловит не того человека.
Polis yanlış adamın peşinde.
Вы меня понимаете... Подозреваемый в убийстве ловит настоящего убийцу.
Masum zanlı gerçek suçluyu yakalıyor.
ЭМИЛЬ ЛОВИТ АНДЖЕЛУ НА СЛОВЕ,
EMİLE ANGELANlN SÖZÜNÜ TUTAR
Она ловит зайцев.
Güzel tavşan yakalar.
В своём воображении он уже ловит форель и... предаётся обычным занятиям английских джентльменов.
Şimdiden alabalık tuttuğunu hayal ediyor. Ve bir İngiliz centilmenin diğer hobileri.
Когда мистер Мелиш ловит мяч, развиваются его рефлексы.
Bay Mellish bunlarla ilgilenirken refleksleri gelişiyor.
он ловит мяч мам!
Topu kapar ve kimseyi umursamadan koşar. Kameralar ona döner ve o der ki, "Merhaba anne!"
Никто во всей деревне... не ловит больше меня.
Bizim evde ya da köyde hiç kimse... benden daha fazla alabalık yakalayamaz.
Оно ловит только старые песни.
Yalnızca o eski şarkıları çekiyor.
Пытаясь установить контакт, она ловит его глаза.
İrtibat kurmak için gayret eder, göz teması kurmaya çalışır.
- Да, иногда. Когда вас ловит береговая охрана, вам приходится все сбрасывать за борт.
Sahil güvenlik baskın yaptığında da bütün sandıkları nehre atıyorsunuz.
— мотрит, бросает, ловит, бежит.
Görünüşü, atışı, yakalaması, mücadelesi.
Теперь он ловит рыбок.
Çene çaldık.
"Ловит малыш на лучике сны" "Посреди ночной тишины"
Bebek bir rüya avında, yakında ve uzakta.
- Ловит на наживку?
- Yemle mi avlanıyor?
У вас когда-нибудь было, что вы прокрадываетесь на лучшие места а вас ловит контроллер?
Hiç, daha güzel bir koltuğa oturmaya çalışırken, yer göstericisine yakalandınız mı?
Никто не ловит такси так, как я.
Kimse benim gibi taksi çağıramaz.
- Пусть полиция его ловит.
- Bu işi polise bırakın.
- Где она сейчас? - Наверное, ловит такси.
Sanırım bir taksi bulmaya çalışıyordur.
Он всё время нас ловит на этом.
Kalbimizi her seferinde yerinden oynatıyor bununla.
Там Джули ловит такси.
Aslında Julie aşağıda takside bekliyor.
Он ловит всё : пожарных, водный патруль, даже полицию.
Herşeyi buluyor : Yangın, sahil güvenlik, hatta polisi bile.
Все время ловит. Ни разу не уронил. А потом возвращается с мячом в свою корзину.
Her seferinde topu yakalayıp sepetine geri götürüyor.
Кое-кто там правда мышей не ловит, но мы с ними потом разберёмся, раз мы знаем, что они есть.
Hâlâ tereddütte olanlar var ama onlarla sonra ilgileniriz. Artık kim olduklarını biliyoruz.
Итак, Джои ловит.
Joey yakalayacak.
Замдиректора ФБР ловит... нелегальных иммигрантов?
FBI kaçak yabancılar için müdür yardımcılarını mı gönderiyor?
В общем кем-то, кто бегает и ловит.
Koşan ve yaklayan bir oyuncuydu.
За исключением того, что я не могу увидеть, как Уилли Мейс ловит второй мяч или Майкл Джорджан вколачивает данк я не чувствую, что что-то упускаю.
Willie Mays'in ikinci kaleye koştuğunu ya da Michael Jordan'ın smaç yaptığını görmemek dışında, pek bir şey kaçırmadım sanki.
Это будто смотреть, как толстяк ловит пушечное ядро животом, да ещё и в замедленной съёмке.
Şişman bir adamın gülleyi midesiyle yakalamasını ağır çekimde izlemek gibi.
Человек-птица ловит живой танк
Kuş Adam, İnsan Tanka Karşı
Он здорово ловит мячик и его звали в бейсбольную команду.
Brinkley harika yakalayıcı. Çiftlikte denemek istediler.
Полиция ловит их и отправляет назад, но они снова возвращаются через горы.
Polis onları ülkelerine göndermek için boşuna uğraşıyor... Yapacak hiçbir şey yok! Yine dağı aşıverirler.
Мой отец ловит омаров.
Babam ıstakoz satıyor.
Она ловит каждое мое слово.
Söylediğim her lafı yiyor.
Он чувствует ваши мысли, ваши желания, и затем он ловит на это.
Düşünceleriniz, arzularınız hisseder ve sonra onlarla avlar.
Оно ловит насекомых, имитируя феромоны.
Böcekleri cinsellik hormanlarını koplayarak yakalar.
Кто-то словил бы кайф - так он и так его ловит.
Zaten şu anda uçmuş olan birkaç kişi benim malımla uçardı.
Сегодня он ловит его здесь.
Bu yer, haberlere çıkıyor.
Она ловит машину.
- Evet.
Многие, включая и полицию, считают Бэтмэна не лучше мошенников, которых он ловит.
Polis de dahil, birçok insan Batman'in serseriler kadar dengesiz olduğunu düşünüyorlar.
Тидвелл ловит.
Tidwell!
Наверное, ловит кроликов зубами.
- Dişleriyle tavşan yakalıyordur herhalde.
Он ведь ловит каждое твое слово.
Ne demeye çalıştığını anlayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]