Моряка tradutor Turco
166 parallel translation
Она влюбилась в моряка, и от нее пошли Файрфлаи.
Firefly'lar yukarıda, haşaratlar da Firefly'lerin üstündeydi.
Каждую ночь, два моряка ждут, чтобы проводить её до дома.
Her gece onu evine iki denizci bırakıyor.
Тогда позвольте спросить, как моряк моряка.
O zaman bir denizci olarak başka bir denizciye şunu sorayım :
Я знал одного моряка, он любил выпендриваться.
Bir denizci tanıyordum bir zamanlar.
В порту, называемом Гамбург, на скользких от дождя улицах, три моряка и любовь встретились и пошли бродить по городу.
Bu tarzda bir şey mi? # Hamburg'da bir uğrak limanı Yağmurdan sırılsıklam bir sokakta #
В порту, называемом Гамбург, три моряка с востока, говорят о любви, как о плене, так они себе ее представляют.
# Kırık kalpler sokağında Kaybedenlerle buluşunca # # Hamburg'da bir uğrak limanı Doğu'dan gelen üç denizci #
Это включает документы моряка, паспорт, взятку капитану – ну, в общем, все. Девять сотен.
Denizci evrakları, pasaport, kaptana rüşvet, tüm bunlar dahil dokuz yüz sterlin.
Решив убить молодого моряка, которому ничего ни от кого не было нужно, они породили мстителя, который пришел спросить с них долги, и тем хуже для них.
Hiçbir arzusu olmayan denizciyi öldürerek intikamını almak için geri dönen adamı yaratmış oldular. Onlar için çok kötü.
Покажи свою книжку моряка.
Bize evraklarını göster.
Скажи этому Джеппе, чтобы он плыл сюда : я заберу его лодку и возьму тебя с собой в качестве моряка.
Söyle tekneyi kıyıya çeksin, teknesini satın alacağım ve sen de benim denizcim olacaksın.
У британского моряка парящая душа
İngiliz denizciler yükselen ruhlardır
Ты же сын моряка, верно?
Sen bir bahriyelinin oğlusun, değil mi?
На Моряка Риса, парня из разогрева.
Reese adlı tanınmamış birine.
Ты видел моряка с одной ногой, Джим?
Tek bacaklı bir denizci... -... gördün mü, Jim?
Ливси, это же просто как полдень для моряка
Livesey, bu bir denizci için gayet açık.
Скоро мои ноги стали как у моряка
Çok geçmeden deniz becerileri elde ettim.
Прекрасное мастерство моряка, сквайр, это уж точно
Mükemmel bir denizcilik, kont.
Да упокоится его душа как истеного моряка
O zaman iyi denizciydi, ruhu şad olsun.
35 лет назад, примерно в это же время, я оправдал человека, моряка.
Bundan 35 yıl önce, aynı saatlerde, akşamüstü saat 5'te bir denizciyi temize çıkardım.
Прости, Фрейзер, но по голосу ты на моряка не тянешь.
Üzgünüm Frasier ama deniz tüccarı gibi konuşmuyorsun.
- Я сделаю из тебя моряка.
Seni iyi bir denizci yapacağım.
Моряка на службе Его Величества могут обвинить в членовредительстве и непригодности к службе.
Majestelerinin Ordusunun bir üyesi Kendini göreve uygun bırakmamayla suçlanabilir.
Сэр Тревор Айнсли в "Слезах Моряка".
Evet. Sör Trevor Ainsley "Denizcinin Gözyaşları" nda
"Слёзы Моряка". Кажется я читал на него рецензию.
"Denizcinin Gözyaşları" yla ilgili bir yazı okumuştum.
- Подожди, папа. Рецензия, которую ты вчера читал, "Слёзы Моряка".
Hani dün okuduğun eleştiri vardı ya.
"Первоклассная игра сэра Тревора Айнсли в Слезах Моряка... характеризует его как..."
Sör Trevor Ainsley'nin "Denizcinin Gözyaşları" ndaki başarısı... onun tek kelimeyle mükemmel, falan filan.
Кошмар для любого моряка.
Her denizcinin kâbusu.
Мы ещё сделаем из тебя моряка.
Senden de gemici olacak...
Форма моряка или трико.
Gemici üniforması veya dansçı kıyafeti falan
Оставьте в команде нас обоих и вы получите опытного не только моряка, но и воина.
Beni ve Jacopo'yu öldürmeyerek, ekibinize fazladan bir denizci ve savaşçı kazandıracaksınız.
Ты похож на цыгана или моряка, а ещё носишь капитанскую фуражку.
Bir çingeneye benziyorsun, ya da bir denizciye ama bir subay başlığı takıyorsun.
Они ласкали ухо моряка.
Denizcinin ağlaması.
А он был похож на моряка.
Annen hoş kadındı.
С парой татуировок ты была бы похожа на моряка.
Üzerine birkaç dövme yaptırsan, tıpkı bir denizci gibi olursun.
Потому что здесь впервые я встретила своего моряка.
Çünkü denizcimle ilk olarak burada karşılaşmıştım.
Говорят, "Три моряка" вот тут неподалеку - хорошее место.
Üç Denizci güzel bir yer. Hemen yolun üzerinde.
Просто скажи, что его дальняя родственница, Сьюзен Ньюсон, вдова моряка, находится в городе.
Ona sadece denizciden dul kalan akrabası Suzan'ın kasabaya geldiğini söyle.
Сьюзен Ньюсон, вдова моряка, находится здесь, в городе, и хочет знать, желаете ли вы ее видеть.
Evlilik yoluyla uzak akrabanız olan Susan Newson, bir denizcinin dulu,... kasabaya geldi ve onunla görüşüp görüşemeyeceğinizi merak ediyor.
Вдова моряка...
Denizcinin dulu mu?
Моя дочь считает своим отцом моряка.
Kızım, babasının o denizci olduğuna inanıyor.
Так, что-то маленькое от одного моряка другому моряку.
Denizciden denizciye küçük bir şey.
— Печаль моряка.
- Bir denizcinin matemi.
То дерьмо бывшего моряка, которое он использовал, когда хотел, чтобы мы его нашли.
Bildiğimiz şeyler, gerektiğinde bize nereye gittiğini söyleyeceğini felan.
Его терзания были сильней скромных радостей жизни моряка.
Değersiz, keyifli hayatın getirdiği şeyleri hissetmenin bir değeri kalmamıştı.
Потому что у каждого моряка шило в одном месте, ему хочется сгрузить нас здесь и поскорее отплыть в Японию, чтобы поспеть к окончанию войны и потом рассказывать детишкам, что он лично брал в плен императора.
Çünkü göğsünde o amblemi taşıyan her Bahriyeli bizi buradan çıkartıp, muhteşem bir şekilde işi bitirmek için Japonya'ya götürmek ister ki bu sayede yarın öbür gün çocuklarına İmparator'u tek başlarına esir aldıklarını göğüslerini gere gere anlatabilsinler.
Я когда-то знал старого моряка.
Bir zamanlar yaşlı bir denizci tanırdım.
Когда-то я рассказал тебе историю моряка, описывающего, как он тонул.
Bir keresinde sana boğulmayı tasvir eden bir denizciden bahsetmiştim.
Знал я того моряка живой он оказался.
O adamı tanıyorum. O adam kurtuldu.
- Тело моряка было кремировано, но сперва они отрезали ему руку, и сделали из нее "Руку Славы".
Denizcinin cesedi yakılmış. Ama yakmadan önce zafer simgesi olarak sağ elini kesmişler.
Для моряка постыдно заблудиться, но так получилось.
Bir denizcinin yolunu kaybetmesi utanç verici, ama öyle işte.
Злее моряка на суше никого нет.
Bir denizciye karada asla güvenme.