Непредсказуем tradutor Turco
132 parallel translation
Он непредсказуем.
Ne yapacağı belli olmaz.
Эдмонд, ты, как всегда, непредсказуем.
Senin ne yapacağın hiç belli olmuyor Edmond.
Он растерян, непредсказуем, может быть, даже сентиментален.
Yolunu kaybetmiş, hareketleri kestirilemez biri muhtemelen, duygusal bile.
Вот, например, ты Пьер, живёшь в будущем. Вид будущего непредсказуем и тебя не видно.
Sen olası bir gelecekte yaşıyorsun, bu yüzden aşık olamazsın.
Рынок был непредсказуем, я сделал все, что мог, все, что было возможно, но... произошли значительные изменения.
Bir süredir pazarin sagi solu belli degil ben de elimden gelenin en iyisini yapmaya çalistim ama bazi önemli degisiklikler oldu.
Если я буду непредсказуем, они не смогут...
Beklenmedik bir hareketimde, bunu--yapamıyorlar...
Юный Дэвид был настолько непредсказуем.
Genç David'in sağı solu belli değildi.
Или, что с течением времени, природа производит настолько много оригиналов... что, когда два экземпляра встречаются, результат часто непредсказуем.
Ya da sonsuz zaman süreci içinde doğa bir sürü özgün model yaratıyor. 529 00 : 43 : 21,388 - - 00 : 43 : 23,856... ise şu kadarını söyleyebilirim ne pahasına olursa olsun... Özgün iki kopya karşılaştığı zaman neler olacağını..... önceden bilmek mümkün değil.
Жаль, что это так... Он, безусловно, умен, но непредсказуем
Çok zeki bir adam ama kesinlikle öngörülemez biri.
- Он импульсивен, неуправляем, непредсказуем.
Düşünmeden, plânsız hareket ediyor, ne yapacağı bilinmez.
Я готов к испытаниям но он считает, что я чересчур непредсказуем.
Sınavlar için hazırım ama o, beni tahmin edilemez buluyor.
- Непредсказуем.
- Vurdu ve ıskaladı.
Ангелус непредсказуем.
Angelus'un ne yapacağı tahmin edilemez.
Все мы знаем, как рынок непредсказуем.
Hepimiz pazarın ne kadar öngörülmez olduğunu biliyoruz.
Я очень непредсказуем.
Çok sıra dışı bir insanım.
И я знаю что Кларк может быть непредсказуем но и он знает, что тебе нужна эта работа, чтобы остаться в колледже.
Biliyorum, Clark'ın sağı solu belli olmaz ama üniversitede kalmak için bu işe ihtiyacın olduğunu biliyor.
Я снял это дерьмо с тебя, и взвалил его на себя... потому, что этот ублюдок был непредсказуем!
Bu boku senin üzerinden atıp, kendi üzerime aldım, adamım. Çünkü o orospu çocuğu artık kontrolümüzden çıkmıştı.
Ты непредсказуем, Мэл.
Senin ne yapacağın belli olmuyor, Mal.
Он несколько непредсказуем, но у него твердая рука.
Ne yapacağı belli olmuyor, ama güçlü bir diktatör.
Ты всегда говорила, что хочешь, чтобы я был более непредсказуем.
- Daha spontane olmak istediğini söylemiştin.
Жизнь удивительна. А каждый день непредсказуем.
Gününüzün size ne getireceği asla belli olmuyor.
Ты непредсказуем, когда не охотишься. А на охоте ты просто страшен.
Avlanmadığın zaman sinirli ve dengesiz oluyorsun avlanırken de korkunç.
Когда он ловит зазевавшуюся комету, он притягивает ее к себе и заглатывает, но, когда он посылает ее сам, полет непредсказуем.
Serseri bir kuyrukluyıldız gördüğünde çekip yutabilir. Fakat onu her yöne fırlatabilir de.
Этот враг внутри нас, он силён и непредсказуем.
İçindeki bu düşman çok güçlü ve ne yapacağı belirsiz.
Леонарда укачивает в машине, если только он не сидит впереди, но даже и тогда, он непредсказуем.
Leonard ön koltukta oturmazsa igrençlesiyor, önde otursa bile süpheli aslinda.
Я могу перевести криптонский код, обратно в человеческие воспоминания, однако, тот, кого ты зовёшь "Мозгочей" - непредсказуем.
Krypton şifrelerini tercüme edip arkadaşının bozulmuş beynine insan hatıralarını geri yükleyebilirim. Ama Brainiac dediğin şeyin yapacakları tahmin edilemez.
Непредсказуем прямо как диарея.
Bu herifinde sağı solu belli olmuyor.
Я непредсказуем.
Ben sürprizlerle dolu biriyim.
А не когда он непредсказуем.
Bu kadar güvenilmezken değil.
Знаешь, буквально на секунду ты был непредсказуем.
Bir an için tahmin edilemez bir hal aldın.
- Он прав, туалет непредсказуем.
- Haklı, öngörülemez.
Я непредсказуем!
Nasıl da oldu ama!
И непредсказуем.
Ve spontane.
Поговори с ним, объясни, как непредсказуем судебный процесс.
Onunla konuş. Mahkeme sonucunun önceden kestirilemeyeceğini anlat.
Момент детонации - непредсказуем
Telefonu kullanıp kullanmayacağı önceden kestirilemez.
Ну, он... непредсказуем, и поэтому я начал заранее планировать свой выход в отставку.
Pek sağı solu belli olmaz. O yüzden şimdiden emekliliğimi planlıyorum.
Брет весьма непредсказуем.
Bret "doğaçlama" yaşar.
Смириться с тем, что ты оказался в ситуации, исход которой непредсказуем.
Sonucu belirsiz olan bir duruma girdiğini kabul etmelisin.
Вот только шатл гораздо меньше Судьбы и приспособлен для этого, а установщик всего в три раза меньше нас, и результат непредсказуем.
Mekiğin Destiny'den çok daha küçük olması ve bunu yapmak için tasarlanmış olması dışında ama biz yerleştirici geminin üç katıyız ve sadece işe yaramasını umuyoruz.
Ќо нужно помнить, что хоть этот процесс и могущественен, он также по сути своей непредсказуем.
Ama unutmayın, bu süreç güçlü olduğu kadar da... özünde öngörülemezdir de.
Он непредсказуем. Я играю на гитаре.
Ne çıkacağını bilemezsin.
Помните, что Олбани слишком ценен. Лукас слишком непредсказуем.
Lucas'ın ne yapacağı hiç belli olmaz.
Майкл непредсказуем.
Ama Michael'ın sağı solu belli olmaz.
Да, но огонь непредсказуем.
Evet ama yangın tahmin edilemez.
- Непредсказуем?
- Çözümsüz müsün?
Он непредсказуем.
O kadar sürprizlerle dolu ki.
Он непредсказуем.
- Ne yapacağını bilmiyoruz.
Их исход непредсказуем.
Sonuçlarını bilemezsiniz.
Ты достаточно хорош, чтобы опередить их и достаточно непредсказуем, чтобы сбить их с толку.
Orayı bulacak kadar iyiydiniz... ve onun üzerine gideceğinizi tahmin etmiştik.
Они говорят, что он опасен, непредсказуем и безжалостен.
Onu tehlikeli güvenilmez ve acımasız olarak tanımladılar.
Он весьма непредсказуем.
Ne yapacağı belli olmayan biri.