Птиц tradutor Turco
1,032 parallel translation
Вы можете жить здесь и слушать птиц, поющих среди деревьев.
Siz bile üzerinde yaşayabilirsiniz.
И много птиц, таких красивых, каких я никогда не видел.
Ve heryerde daha önce hiç görmediğim güzel kuşlar uçuşuyor.
Крекер - для птиц!
Krakerler, kuşlar içindir.
Повторило бы сердце песню крыльев... птиц, взлетающих с вод,
Gölden ağaçlara havalanan Kuşların kanatları gibi Çırpınmak istiyor
Ты хочешь сказать, я выгляжу естественнее среди птиц, цветов... и тихого ветра, что шумит, как волна?
Söylemeye çalıştığın şu mu : Kuşlar, çiçekler ve huzursuz bir deniz gibi ağaçların arasından esip geçen rüzgar arasında evimde gibiyim.
Ни птиц, ни млекопитающих, ни насекомых, ничегошеньки.
Ne bir kuş, ne bir memeli, ne de böcek türü, hiçbir şey.
Капитан, я видел, ну, птиц.
Kaptan, biraz önce kuşları gördüm.
Вы не любите птиц, Родригес?
- Kuşlardan hoşlanmıyor musun?
Я выйду на площади, я буду среди детей, глупых, с глазами слепых птиц.
Dolar denen asit kör kuş misali gözleri olan pis çocuklar arasında geziniyor.
Пение птиц кажется мне печальным,.. ... а цветы лишились своего аромата.
Kuşların şarkıları ve çiçeklerin kokuları bunaltıcı.
Это было как пение небесных птиц, как гром небесных литавров.
Az bulunur cennetten çıkma metal bükümlü bir kuş gibiydi.
Дрейфус как-то написал с Острова Дьявола, что видел... самых божественных птиц. Много лет спустя, в Бретани,..
Dreyfus bir kez Devil's lsland'dan en muhteşem kuşları gördüğünü yazmıştı.
Их тысячи тысяч, расставленных, как молчаливые часовые, у реки, вдоль набережных, по всей промытой дождём площади Клиши, мертвецов, увязнувших в своих грёзах, ожидающих брызг морского прибоя, могучих волн, хриплого крика морских птиц.
Nehir kenarındaki, rıhtım boyundaki Clichy Meydanı'nın yağmurda ıslanan kaldırımlarındaki binlerce ve binlerce sessiz nöbetçi okyanus hayallerine dalarak deniz serpintisini, setleri aşan dalgaları deniz kuşlarının tiz çığlıklarını bekliyor, fani insanlar.
Он летит даже выше некоторых птиц.
Bazı kuşlardan daha yüksekte.
Ты путешествуешь со стаей перелетных птиц.
Vahşi bir kuş sürüsüyle yolculuk etmiştin.
Этот звук крыльев, птиц?
Orada ve ötesinde.
У них был обычай : чучело кита набивали печенью птиц, потом мочились на него и бросали в море...
Şamanlarına deriden bir balina diktirip kuş ciğeriyle doldururlardı.
Нужно поймать птиц!
Kuşlara doğru gitmeliyim.
Я дрессировала птиц в саду.
Bi aralar Busch Bahçelerinde kuş kızıydım.
- Мне нравится дрессировать птиц.
- Kuşları eğitmeyi seviyorum. - İşte oldu.
Я хочу слышать пение птиц.
Kuşları duymak istiyorum.
Я слышу пение птиц...
Sanki bir kuşun ses çıkardığını, duyar gibi oluyorum...
- Ладно, можно птиц.
- Ya da kuşları.
- У птиц.
- Kuşların.
Есть ли у птиц работа?
Kuşların işi var mı?
Видите? Я беспокоюсь, что ты имеешь против птиц.
Kuşlarla ne zorun var merak ediyorum.
Я ничего не имею против птиц.
Kuşlarla zorum yok. Zambakları düşün...
А также птиц, особенно птиц.
Kuşlar, özellikle kuşlar, alabildiğine kuşlarla ilgili.
Он летающая катастрофа для всего, парящего в воздухе, да и для птиц тоже.
Havada olan her şey için bir bela. Evet, kuşlar için de.
Да, я была похожа на эту штуку, которой пугают птиц. Как это называется?
Evet, şey gibi birşeydim... hani kuşları korkutan.
Как насчет птиц Херби Джейсон?
Peki Herbie Jayson'ın kuşlarına ne dersin?
Кошка съела одну из моих птиц.
Bir kedi kuşumu yedi.
У маленьких птиц сердце бьётся почти 600 ударов в минуту.
Küçük kuşlarda kalp, dakikada, yaklaşık 600 kez atar.
К сожалению, это грузовой самолет, на нем перевозят домашних птиц.
Ne yazık ki canlı kümes hayvanlarıyla yolculuk yapacaksınız.
" Истреблю с лица земли человеков, которых Я сотворил от человека до скотов, и гадов и птиц небесных истреблю, ибо Я раскаялся, что создал их.
Yarattığım insanı ve canavarı dünyadan sileceğim sürüngen yaratık gökyüzünün kuşu aynı zamanda onları yaptığım için pişmanım.
У нас в Огайо ставят пугало, чтобы отгонять птиц.
Ohio'da kuşlar tarlaya girmesin diye korkuluk dikeriz.
Зто ты не живешь, птиц не слышишь.
Yaşamıyorsun sen. Kuşların cıvıldamasını duymuyorsun.
Он всегда хранил дома заряженное ружье из-за птиц.
Geri döndüğünden beri vahşi domuzlara karşı hep dolu tutuyordu.
Ни кроликов, ни зайцев, ни птиц... Куда они попрятались?
Ne dağ tavşanı, ne tavşan ne de keklik var görünürde.
Она идет в Обань продавать моих птиц.
Kuşlarımı satmaya, Aubagne'ye gidiyor.
Я видел пару раз, как она шла в Обань продавать птиц.
Onları Aubagne Pazar'ında satıyor. Fakir.
ни воды в колодцах, ни птиц в небе.
Şehirler, kasabalar, ağaçlar, otlar..... kuyulardaki sular..... göklerdeki kuşlar yok olacak.
Да, по-настоящему он любил только птиц.
Evet, kuşlar bağlanabildiği tek şeydi.
Мы вылавливали птиц, и пытались их отмыть.
Kuşları petrolden uzak tuttuk. Ee onları temizlemeye çalışalım.
Если случиться еще что-нибудь подобное, я заберу своих птиц и уеду.
Böyle bir şey tekrar olursa, kuzgunlarımı alıp giderim.
Вы отвечаете за птиц.
Kuzgunlardan sorumlusunuz.
- Сколько птиц убито?
- Kaç tanesi öldürülmüş?
Целую стаю птиц.
Sürü halindeydiler.
- Каких птиц?
- Hangi kuş?
- Любых птиц.
- Herhangi biri.
Ты подбирал пойманных птиц, а что ты потом с ними делал?
Topladığın kuşlarla ne yapacaksın?