Пустяк tradutor Turco
400 parallel translation
Ты забыла один пустяк : видишь ли, он герой.
O'nun bir kahraman olduğunu unutmuşsun.
Ничего, пустяк.
- Kesinlikle sorun değil.
Это был пустяк, уверяю.
Seni temin ederim en ufak bir önemi yoktu.
Это пустяк.
Önemli değil.
И все они — пустяк пред этой ночью.
Bu korkunç gecenin yanında hiç kalır hepsi.
Это пустяк.
Mühim değil.
Мне в последние три года все 29 - это пустяк для дамы моего возраста.
Son üç yılda 29 oldu yaşım, benim yaşımda bir kadın için bu da hiçbir şey değil.
Да... пустяк.
Evet, bir şeyim yok.
Вам - пустяк, птицам - обед.
Kuşları besleyin Kuş yemi İki peni
Вам - пустяк, птицам - обед.
Size sesleniyor Kuşları besleyin Kuş yemi İki peni
- Ты совсем не пустяк.
- Sana pek eğlence diyemem, canım.
Но моя дорогая, это такой пустяк!
Ama hanımefendiciğim, sadece önemsiz bir ayrıntı!
- Пустяк, страховка.
Ufak işler bunlar.
Все время одна и та же избитая фраза, все время пустяк.
# Hep aynı şarkı Hep aynı tatlı sözler #
Хотя это пустяк, в сравнении с твоим днем, полагаю.
Hiçbir şey senin gününle kıyaslanamaz, anladığım kadarıyla.
Джулиан, если ты не можешь сделать для меня такой пустяк...
Benim için bu küçücük şeyi de mi yapmayacaksın? Hayır!
Обвинение - это пустяк. Я бы вернул корабль, как только- -
Gemiyi, geri getirecektim işim biter bitmez...
- Женщины - это пустяк.
- Kadınlar değersizdir.
Но, я этого не допущу. Я столько раз согрешил в этой жизни, что ещё один грех перед смертью - сущий пустяк.
Hayatım boyunca pek sık günah işledim ölmeden önce son bir tane daha işlesem önemi olmaz.
это пустяк, сын мой.
Oğlum, bu nedir ki.
Осмотр вроде бы и пустяк, но всякое бывает.
- Evet, Bayan Lovelace tekrarlamanıza gerek yok
- Это пустяк.
- Yok bir şey.
Дело - просто пустяк, докажи, что всё так!
Doğru olduğunu anlamam için tüm yapman gereken bu
Не беспокойтесь, это пустяк.
Endişe etmeyin. Genç bayana da söyledim.
Это был сущий пустяк, ничего серьезного.
Şey, biraz saçma bir şey.
Появляется ощущение, что это такой пустяк.
Bir şey fark etmediğini hissetmeye başlıyorsunuz.
Цветы - как память. А это пустяк, царапина.
Sadece bir çizik, bir şey değil, ama çılgınca kanıyor.
Это полный пустяк - ты в этой страшной камере.
Senin bu odada olman gerçekten çok anlamsız.
Так, пустяк, конечно. Пустяк.
Fazla bir şey değil, ufak bir hediye.
Такой пустяк.
Küçük bir iş.
Потому что любой пустяк воздействует на них... любое несварение желудка.
Çünkü küçücük bir şey onları etkileyebilir. Midede hafif bir bozukluk.
- Как зовут? - Пустяк.
- Adın ne senin?
А с нами будет Пустяк.
Hem yanımızda Nux olacak.
Раз в пятьдесят лет искать себе забаву сущий пустяк.
Sen bunu düşündüğün zaman 150 yaşamın pek de önemli bir şey olmadığını anlarsın. Baba, lütfen hikâyeyi yeniden anlat!
Леонард, мы пока блуждаем в потёмках, я не уверен, что это пустяк. Это больше, чем просто эксперимент.
Henüz hastalığı yendiğimize ve bu tikin önemsiz olduğuna emin değilim.
Это пустяк.
Önemi bir şey yok.
Так, совершеннейший пустяк.
Önemsiz bir şey.
Может пустяк, но может и что-то важное.
Hiçbirşey de olabilir, herhangi birşey de.
Уверен, это пустяк, но... На ее блюдце было две кофейные ложки.
saçma bir şey, eminim, ama fincan altlığında iki adet kaşık vardı.
Это пустяк.
Birşey değildi.
Так, пустяк. Даже не помню, когда написал это.
Yanımda bir şey var ama bir şeye benzemiyor.
- Да, сущий пустяк.
- Değersiz birşey için.
Сущий пустяк по сравнению с делом, которое он только что провернул.
Sadece tek bir şey.
Это был пустяк.
önemsiz bir şeydi.
Это ерунда, серьезно, это пустяк.
Önemsiz bir şey. İnan bana, gerçekten önemsiz.
- Это пустяк.
- Sizin, babam olduğunuzu sanıyor!
Ведь это такой пустяк.
Çok basit.
Шерсть перевязать пустяк.
Yünlerle ilgili en kolay şey düzeltmektir. Aman Tanrım.
Пустяк.
Önemli değil.
Так, один пустяк.
Büyük bir şey değil.
Это пустяк.
- Endişelenme. Boşver.