Сэндвичи tradutor Turco
482 parallel translation
- Только виски с содовой и сэндвичи.
- Hayır, teşekkür ederiz. Sadece bir viski soda, birkaç tane de sandviç.
"Жена конгрессмена готовит сэндвичи с бананами и яичницу".
Mutfakta dilimlenmiş bir muz... " "... ve yağda pişmiş yumurta var. "
- Пришлите сэндвичи с икрой и пиво.
İki havyarlı sandviç ve bira gönderin bize. Ne?
Я сейчас же принесу сэндвичи, мадам.
Sandviçleri hemen getireceğim, hanımefendi.
" ы помнишь ту квартиру на углу юридической школы и те сэндвичи от Ѕарни?
Hukuk fakültesinin köşesindeki o daireyi ve Barney'den aldığımız sandviçleri hatırlıyor musun?
- Сэндвичи, салат, ветчина ; салат, яйца. - Кофе, пожалуйста.
- Sandviç, jambonlu salata, yumurtalı salata.
Экспресс нас просто вычистил. У нас есть сэндвичи ;
Demin geçen ekspres her şeyi silip süpürdü.
У нас есть только сэндвичи ;
- İki olsun.
Книга, булочка, сэндвичи.
Kitap, çörek, sandviç.
Сколько стоят эти сэндвичи со швейцарским сыром? - Я возьму кофе.
- Şu İsviçre peynirli sandviçler ne kadar?
Ты сделала мне сэндвичи?
Yumurtalı sandviç yaptın mı?
На твои сэндвичи не проживешь.
Bana yedirdiğin sandviçlerle doyamazdım.
Сэндвичи и молоко.
Özel bir şeyler yok... sadece sandviç ve süt.
Сэндвичи с паштетом, с цыпленком и зелень.
Ciğerli sosisim var, ciğerli sosis. Ciğerli sosis ve tavuğum var.
Я знала, у вас сегодня не будет времени пообедать, и я приготовила ваши любимые сэндвичи : с салатом и курицей.
Ben de size en sevdiğiniz tavuklu ve yumurtalı sandviçten yaptım.
Волнуешься из-за его парикмахера, портного, делаешь для него сэндвичи.
Berber randevularını ayarlayıp sandviçler yaptığın bir adam. Tavuklu yumurtalı sandviçe bayılır.
У вас есть сэндвичи с сыром для гриля?
- Evet. Izgara peynirli sandviçiniz var mı?
Здесь сэндвичи для тебя.
Size sandviç getirdim.
Смотри, Майк, сэндвичи.
Bak, Mike, sandviç getirdim.
- Какие там подают сэндвичи?
Sandviçler mi?
- Сэндвичи? Не имею понятия.
Hiçbir fikrim yok.
Я принес сэндвичи.
Sandviç getirdim.
Есть сэндвичи и наблюдать, как проплывают лодки... ты так никогда не купишь велосипед. Подними задницу.
Öyle kıçının üstüne oturup, tıkınarak geçen gemileri seyredersen sen biraz zor bisiklet alırsın.
А как объяснить то, что вы заказали почти одинаковые сэндвичи?
Peki o zaman ekmeği dışında niye aynı sandviçi ısmarladınız?
Тебе надо было здесь быть на Рождество, потому что Томми раздавал всем сэндвичи с индейкой. Ну.
Noel'de burada olmalıydın çünkü Tommy bir tur içki ısmarladı ve herkese hindili sandviç verdi.
Она бы лучше делала дома сэндвичи и приносила с собой.
Sandviç yapıp yanında getirebilir.
Сэндвичи и... яблочный сок сок.
Sandviç ve elma suyu.
Миссис Дойл, сэндвичи.
Bayan Doyle, biraz sandviç getirin.
Хотите еще сэндвичи?
Biraz daha sandviç alır mısınız?
Сэндвичи заканчиваются.
Sandviçleriniz bitiyor.
Сэндвичи из цельной курятины.
Buna, tek atışta deliğe sokmak denir işte.
Хотите кофе, чай, сэндвичи или что-нибудь ещё?
Kahve, çay, sandviç ya da başka birşey ister misiniz?
Там кругом одни сэндвичи.
Çünkü bir sürü kumpir vardır.
Четыре. Я люблю когда ты делаешь сэндвичи с тунцом.
Dördüncü sevdiğim şey, Ton balıklı sandwic yapma olayın.
Точно-точно. Вот сэндвичи на вечер.
Bu akşamki sandviçleriniz.
Боже, я сразу вспоминаю сестру как мы с ней играли в прятки в винограднике дни напролёт, как ездили на пляж на велосипедах и ели сэндвичи с ветчиной.
Tanrım, aklıma kardeşimle anılarım geldi bütün gün bahçede oyun oynar bisiklete binip sahile iner, bologna sandiviçleri yerdik.
Простите. Я заказывал сэндвичи с сыром и каперсами.
Peynirli sandviçimde kepere istediğimi hatırlamıyorum.
Нет каперсов? Это просто горячие сэндвичи.
İyi de o sadece peynir.
Кто из вас, говнюков, не стал есть мои сэндвичи?
Hangi damaksız koyun sandviçimi geri yolladı?
Сэндвичи с индейкой.
İşte harika hindili sandviçler.
- А сэндвичи?
Pekiyi ya sandiviçin?
Сэндвичи с солониной для ленча.
Biftek sandviçler öğlen yenir.
Я подумал, вам пригодятся сэндвичи.
Biraz sandviç iyi gider diye düşündüm.
Я встаю в 7 : 30, днем разношу сэндвичи, прихожу сюда к шести, заканчиваю в полночь, а потом развлекаю своего парня.
buraya gelmeden önce 6 : 00 dan itibaren gün boyunca sandviç yapıp dağıtıyorum- - geceyarısında bitiriyorum. bunlardan sonra, eğer biraz enerjim kalırsa- - kendimi erkek arkadaşıma adıyorum.
Да, все они ели одни и те же сэндвичи в одно и то же время.
Ve konuşmadan önce, evet- - hep aynı sandviçler- - ve aynı zamanda aynı belirtiler.
Хелен носит тебе сэндвичи?
Helen senin ofisine sandviç mi- - dağıtıyor.
Слушай, тут хозяйка принесла сэндвичи.
Dinle, pansiyoncu kadın var burada. O sürekli elinde şeylerle geliyor, um- - kızarmış etli sandviçlerle.
- Она делает убийственные сэндвичи.
Harika sandviçler yapar. Jambon üzerine peynir.
Эй, Брит, а в Германии есть сэндвичи из свинины?
Hey, Brit, Almanya'da domuz sandviçi satıyorlar mı?
Закажите сэндвичи.
Çabuk, çabuk! - Birkaç sandviç göndersene.
Я сэндвичи принес.
Nereye gidiyorsun?