English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Т ] / Тёплой

Тёплой tradutor Turco

1,766 parallel translation
Воняет паршиво, парень, но это сохранит тепло.
Bu kötü kokabilir evlat, ama seni sıcak tutacaktır.
Нет, нет. Твой жир сохранять тепло.
Yo, yo, sen şişko, Sen üşümez.
Слушай, а ведь.. тут тепло и сухо. Я пожалуй тут останусь.
Burası boş ve kapalı.
Здесь хорошо и тепло, правда? И напитки бесплатные!
Burası eğlenceli, sıcak, kahve ve çay da bedava.
Тепло...
Sıcak ve nazik.
Твоё тело теряет тепло.
Vücudundan buhar çıkıyor.
Посмотри на это! что ты меня тепло обнимаешь. Сюда!
Bak şuna!
Довольно тепло!
Gerçekten sıcacık!
А теперь представь... золотой сияющий шар, излучающий тепло и спокойствие.
Şimdi senden altından parlak bir topun coşkulu ve koruyucu ışıklar saçtığını hayal etmeni istiyorum.
Тепло, ему нравится тепло.
Sıcak, sıcağı seviyor.
- Создание ищет тепло.
- Yaratık ısı arıyor.
Тепло тела Джен.
Jen'in beden ısısı.
Господи, я приехал сюда, чтобы познать покой и людское тепло.
Tanrım, buraya biraz huzur ve sıcak bir ortam bulmak için geldim.
Это масло из шейных желез выдры оно помогает их меху отталкивать воду и сохранять тепло.
Bu, su samurunun tükürük bezinden yapılmış bir yağ. Kürklerini ısıdan olduğu kadar sudan da korur.
Они просто отреагировали на тепло его руки, правильно?
Sadece elinin ısısına tepki gösterdi, değil mi?
Боги сделали зиму такой, чтобы мы не забывали тепло друг друга.
Birbirimizin sıcaklığını unutmayalım diye Tanrılar kışı yaratmış.
шум счастливых детей, тепло полного дома
Mutlu çocukların sesleri. Kalabalık bir evin sıcaklığı.
В детдоме были одни женщины, вдруг она не может заснуть, не почувствовав женское тепло?
Yetimhanedeki herkes kadındı. Belki bir kadın vücudu hissetmezse uyuyamıyordur.
И тепло вашего жёлтого солнца.
Parıldayan güneşin ısısını.
Не правда ли здесь очень тепло?
Burası çok sıcak, değil mi?
- Она симпатичная, окончила колледж, друзья, вроде, приличные и отзываются о ней очень тепло.
- Çok tatlı ama. Üniversite diploması, güvenilir görünen bir sürü arkadaşı ve hepsi de onun hakkında çok güzel şeyler söylüyorlar.
Шумновато, зато тепло.
Gürültülü bir de sıcaktı.
Пусть тепло твоих рук пробьётся ко мне
Kojiro
Так, постараемся сохранить тепло.
Burası, vücut ısısını arttıralım.
Собирай для теплой погоды.
Kıyafetlerini bir bavula koy.
Отсюда идёт тепло.
Bunlar sıcak.
Ребенок лучше чувствует тепло. Лучше слышит биение сердца. Смотри?
Bebek, sıcaklığını daha iyi hissediyor kalp atışını daha rahat duyuyor.
Тепло из выхлопной трубы должно было повысить температуру его тела, но оно почему-то холодное.
Yani, egzoz gazı solumak, vücut ısısını arttırmalıydı, fakat garip bir biçimde soğuk.
Нет, мои ногам здесь на самом деле тепло и уютно.
Hayır, ayaklarım * aslında bir hayli ısındı.
Странно, почему сразу стало так тепло?
İlginç. Havuz neden birden ısındı?
Она была как... она была как... тепло-наводящаяся ракета.
Şöyle oldu - She - Şöyle ısı arayan bir füze.
В тени, вероятно, будет так же тепло.
Gölge de kesin bu kadar sıcak olur.
Откуда, по-вашему, здесь тепло?
- Kesinlikle. - Isı nereden geliyor sanıyorsun?
Я слышала, как Орсон очень тепло отзывался о своих тюремных друзьях, особенно о вас. Правда?
Evet, şey Orson, içerdeki arkadaşlarından ve özellikle senden çok bahsederdi.
Тепло объясняет то, что кости были мелко дефрагментированы на полумесяцы, как эти.
Sıcaklık kemiklerin buradaki gibi hilal şeklinde parçalanmasına sebep olmuş.
Так тепло и приятно!
Çok sıcak ve hoş.
Они дружественны к окружающей среде, и держат тепло не хуже пенопласта.
çevre dostu, ısıyı en az strafor köpük kadar... iyi yalıtıyor.
Давайте же тепло поприветствуем эту несгибаемую леди и дитя природы...
Hadi bu güçlü bayan için sıcak bir alkış verin ve doğanın çocuğu...
Ей нужно тепло и движение, ведь в пустыне всё ещё холодно.
Fırsat varken, vücudunu ısıtmak zorunda.
Часть тела, обращённая к солнцу, становится темнее, чтобы поглощать тепло, а другая остаётся светлой, и помогает сохранять тепло.
Vücudunun güneşe bakan kısmını karartıp, ısıyı daha çok depolarken diğer tarafını ise açık renkte bırakıyor ve böylece ısı kaybını en aza indiriyor.
Его холодное тело, светящееся синим, быстро теплеет, забирая тепло у других самцов.
Mavi ile görünen uykucu yılanın soğuk vücut ısısı diğer yılanların sıcaklığını hızlıca kendine çekiyor.
Нет, нет, нет. Видишь ли, зимой, это место достаточно близко к батарее, чтобы ему было тепло, но не настолько близко, чтобы он вспотел.
Hayır, bak şimdi, kış olduğunda orası kalorifere ısıtacak ama terletmeyecek kadar yakın.
Я чувствую, как тепло разливается по моим конечностям.
El ve ayaklarıma bir sıcaklık yayıldığını hissediyorum.
я решил, что это был сон, и затем, когда я все-таки понял, что это ты, я не знал, что сказать, а ты была такой мягкой и теплой и... ( кричит )
Rüyadayım sanıyordum ve sonra sen olduğunu anladım, ne diyeceğimi bilemedim ve sen o kadar yumuşak ve sıcaktın ki...
Это даст вам свет, тепло...
Size daha düzgün ışık ve ısınma...
Вы оставили шлейф из потерянной теплой одежды.
Arkanızda kaybettiğiniz kış kıyafetlerinden bir iz bıraktınız.
Как то тепло, когда мы за руки держались.
mada iro asenai Tutulan eller. kimi no te to boku no
но ощущение похожее. то было странное... как сказать... я ощутил тепло.
Dayanağım yok tabii... Benziyor sadece. Kendi ölümümü gördüğüm an çok garip garip bir sıcaklık hissettim.
Тепло?
Sıcaklık mı?
Здесь очень тепло.
Burası sıcaklaştı biraz.
После пылких объятий с Шини в теплой темноте, я нашел в кармане письмо.
Sheeni ile ılık karanlıkta geçirilen vakitten sonra arka cebimde bir not buldum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]