English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russo → Turco / [ Ф ] / Фрэнси

Фрэнси tradutor Turco

102 parallel translation
Я отправил его искать Фрэнси.
Hazır oraya gitmişken de sinirlerini yatıştıracak bir şey bul.
Помнишь Фрэнси? - Фрэнси?
Hadi, yaylan.
Захотелось повидать мать и Фрэнси.
Devamlı gazetelerdesin.
Может, умерла? Нет, только не Фрэнси.
Francey'yi görmek istiyorum.
Нашел Фрэнси? Где она?
Yere düştü ve horlaya horlaya uyudu.
Знаешь, Фрэнси, я никогда не забывал о тебе.
Yapma. - Sorun ne? - Senin için yeterince iyi değil miyim?
Заговор по поводу выпускного бала, что Фрэнси устроила на прошлой неделе.
- Francie'nın balo darbesi için.
Фрэнси? Как вы знаете, приближается Неделя здоровья.
Sağlık Haftası yaklaşıyor.
Фрэнси, им не все равно, и Б : речь не о цифрах.
- Birincisi, bence umurlarında olur. İkincisi, ben sayılardan bahsetmiyorum.
Есть правила, Пэрис, единые для всех правила, и я не могу позволить Фрэнси нарушать их.
Kurallar böyle Paris, Francie'nin bu kuralları görmezden gelmesine izin veremem.
- Фото с тобой и Фрэнси. - Со мной и Фрэнси?
Senin ve Francie'nin fotoğrafları.
Ты и Фрэнси на парковке обсуждали меня.
Otoparkta benim hakkımda konuşurken çekilmişler!
Фрэнси просила о встрече, сказала, что хочет перемирия.
Ateşkes istiyorum dedi. Sonra fotoğraflarımızı çekmiş.
Эта Фрэнси – чистое зло, вероятно, она станет президентом.
Francie çok kötü bir kız. Herhalde sonunda başkan olur.
А как же Фрэнси?
Francie ne olacak?
Фрэнси не была посвящена в подробности моей личной жизни.
Özel hayatımı bilmiyordu!
Пока, Фрэнси.
Güle güle Francie.
Я не знаю. Фрэнси сказала, нам надо что-то обсудить.
Francie burada tartışılması gereken bir mesele olduğunu söyledi.
Я знаю, Рори, но Фрэнси обратилась ко мне, у нее есть вопрос, который она хотела обсудить на сегодняшней встрече, и он безотлагательный.
Biliyorum Rory, ama Francie bana geldi bugünkü toplantıda görüşmeyi düşündüğü bir mesele olduğunu ve pek vakit kalmadığını söyledi.
Мы уже собрались, давай послушаем, что Фрэнси хочет сказать.
Şu anda hepimizi buradayız, Francie'nin ne diyeceğini öğrenelim. Sen Paris'e durumu bildirirsin.
Фрэнси, может, ты уже скажешь, зачем мы здесь?
Francie, niçin bizi buraya neden topladığını anlatmıyorsun? Ve ne kadar kalacağımızı.
Фрэнси, как здорово, что зашла.
Francie, uğraman ne güzel. Ne kadar meşgul olduğunu biliyorum.
Фрэнси, Питер, маленький Джек.
Francie, Peter, küçük Jack.
Питер, свежее манго. И кукурузные хлопья для тебя, Фрэнси.
Peter'a taze mango, ve Francie için mısır gevreği.
Бабуля говорила, что приход не-Фрэнси в семью прикончит ее.
Bubbie, Francie olmayanı yanımıza almamıza dayanamayıp öleceğini söylemişti.
В ту минуту, когда не-Фрэнси пропустит платеж.
Francie olmayan ödemeyi aksattığında.
- Фрэнси, мама Джастина.
- Ben Francie, Justin'in annesi.
Я помогаю Фрэнси.
Francie'ye bir iyilik yapıyorum.
Я всё равно пришла, потому что забираю Джастина для Фрэнси.
Her neyse buraya Francie için Justin'i almaya geldim.
Фрэнси выявила во мне лучшие качества.
Francie, benimleyken çekingenliğinden kurtuldu.
Мне надо отвезти Джастина и Ричи домой упаковать им обеды на завтра и забрать результаты анализа мазка из шейки матки Фрэнси.
Pekala, Justin'le Ritchie'yi eve götürmem gerekiyor. Yarınki beslenme çantalarını hazırlamam gerekiyor. Francie'nin rahim kanseri testinin sonuçlarını almam gerekiyor.
Сегодня у Фрэнси собеседование и она попросила погладить её одежду.
Francie iş görüşmesine gitti ve benden kıyafetlerini ütülememi istedi.
Я должна бросить Фрэнси.
Francie sepetlemeliyim.
Фрэнси, уверена, что бы с тобой ни происходило, это очень, очень печально но у меня правда нет времени это выслушивать. Я хочу тебе кое-что сказать.
Francie, şu an sana ne oluyorsa seni çok ama çok üzüyordur,... ama şu an bunu dinleyecek vaktim yok.
Фрэнси, слушай лучшие друзья делают друг для друга всё, но это уже перебор.
Francie, biliyorsun, Çok iyi bir arkadaş olduğumu düşünüyorum, ama bu sınırı aşmak oluyor.
А не дурацкая бабка Фрэнси.
Francie'nin aptal ninesinin değil.
Что я могу сказать о бабуле Фрэнси?
Francie'nin ninesi hakkında ne söyleyebiliriz?
Зато я мог положиться на Фрэнси.
Ama Francie'ye güvenebilirdim. ( Çırak Fransie... )
Фрэнси был молодым воришкой, которого я застукал когда он снимал колпаки с моей тачки.
Francie, arabamın jant lastiklerini çalarken yakaladığım genç bir çocuktu.
Я справлюсь, Фрэнси.
Merak etme Francie.
Я уже и сам не знаю, Фрэнси.
Bilemiyorum Francie.
Где-то на этом пути я я его упустил, Фрэнси.
Ben ise ayağıma gelen fırsatları kaçırdım Francie.
Я в туалете! Что я по-твоему здесь делаю, Фрэнси?
Tuvaletteyim lan, ne yapıyor olabilirim?
Таких, как Фрэнси, больше нет.
Francey'yi hatırlıyor musun?
Она вроде как занята, твоя Фрэнси.
Hemen gelmeyecek çünkü ona ismini söylememi istemedin.
Эта Фрэнси, девчонка, которую ты хочешь повидать...
Yeterince param var.
- Фрэнси?
Bu yüzden kalemlerin başına silgi koyuyorlar.
Фрэнси, зови ребят! Зови ребят!
Adamları getirin.
Фрэнси - не моя правая рука.
Francie benim yardımcım değildi.
Бабуля Фрэнси.
- Francie'nin ninesi.
Что за... ( говорит быстро с английским акцентом ) А ты должно быть Фрэнси.
Sen Francie olmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]