Almanı istiyorum tradutor Inglês
2,035 parallel translation
Bunu almanı istiyorum.
I need you to hold onto this.
Bunu almanı istiyorum.
I want you to have this.
Suzuran'la olan savaşımızda seninde yer almanı istiyorum.
But since this time our opponent is Suzuran, you can go all out.
Sonra onları içeri alıp,... ve 1 milyon dolar fidyeyi almanı istiyorum.
Then I want you to get them in, And then I want you to take the $ 1 million ransom
Hayır, senin almanı istiyorum.
No, I want you to have it.
Bunu, bir arkadaş olarak almanı istiyorum.
AS A FRIEND, I WANT YOU TO HAVE IT.
Bunu da göz önüne almanı istiyorum, belki... yalnızca belki...
I want you to consider that maybe... just maybe...
Bunu almanı istiyorum.
I want you to have it.
Yine de, bunu almanı istiyorum.
anyway, I, uh, I want you to have this.
Sadece çiviyi yerleştirmeden önce kemik biyopsisi almanı istiyorum.
Just need you to get a bone biopsy before you insert the pin.
Evlilik yüzüğümü almanı istiyorum.
I want you to have my wedding ring.
Senden yeni gladyatörümüz için alabildiğin kadar bahis almanı istiyorum.
So I want you to take as many bets as you can on our new gladiator.
Grissom'ın ofisini senin almanı istiyorum.
I want you to have Grissom's office.
Haydi. Bıçağı almanı istiyorum.
I want you to grab that knife.
Yardım almanı istiyorum.
I want you to get some help.
Bunu almanı istiyorum.
I want you to take this.
- Sanki sen değilsin,... - Eleştirini geri almanı istiyorum.
Since you are clearly not, I suggest you take your criticisms...
Hayır, Queen Endistüri bilgi bankasından bazı adresleri almanı istiyorum.
No. Listen, i need you to pull an address off of queen industries'database.
İşte, bunu almanı istiyorum.
Here. I want you to have this.
Bunu satın almanı istiyorum.
Well, I want you to buy it.
Ve senin de şu oyun hamurunu almanı istiyorum.
And I want you to take this modeling clay.
Ben sadece senin, mümkün olan en iyi tedaviyi almanı istiyorum.
- Addison. Really.
Goo Jun Pyo, yarın senden idareyi ele almanı istiyorum.
Junpyo. I'm asking you how far you're willing to go.
Bir kutu Daniel Marshall purosundan almanı istiyorum.
I need you to get a case of Daniel Marshall cigars.
Spermimi almanı istiyorum.
I want you to have my stuff.
Ben bunu yaparken, arabayı köşeye getirip ve beni almanı istiyorum.
While I'm doing that I want you to take the car to the corner and pick me up We'll make our getaway, OK?
Bu suçlama bir iftira... ve hemen geri almanı istiyorum.
That is a libelous accusation... and I insist you retract it immediately.
Bunu bir daha almanı istiyorum.
I would like to have it one more time.
Bir şey almanı istiyorum ; mutlu olmanı istiyorum.
I want you to buy something.
Divya şu torbayı almanı istiyorum.
Divya, hi. Uh, Jill, Divya. Divya, Jill.
Tess, hamurundan büyük bir lokma almanı istiyorum.
Okay. Tess, I want you to take a big bite of the crust.
" Jamie, Peyton ve ben seni her gün özlüyoruz bu hediye annenle tanışana kadar en iyi dostumdu Keith amcam bunu bana 7 yaşına girince vermişti şimdi de senin almanı istiyorum bütün sıkıntıları atlatmamda yardım etmişti ve umarım sana da yardım eder seni seviyorum.
" Jamie, Peyton and I miss you every day. This present was my best friend until I met your mom. I got it from my Uncle Keith when I turned 7 and now I want you to have it.
Ve bunları almanı istiyorum, çünkü uyku mahrumiyeti oldukça zararlı olabilir.
And I want you to take it, because this sleep deprivation thing can be quite harmful.
Queen Endistüri'nin sunucusundan bir adresi almanı istiyorum.
I need you to pull an address off of queen industries'database.
Senin almanı istiyorum.
I want you to buy it.
Ben gitmeden önce bunu almanı istiyorum.
I wanted you to have it before I leave.
Aslında bunu sizin almanızı istiyorum.
Actually, I wanted to give it to you guys.
Beyler sizden bir koşu gidip biraz çiçek, biraz banyo sabunu ve biraz İspanyolca dedikodu dergisi almanızı istiyorum.
Gentlemen, I need you to run out and pick up some flowers, A collection of bath soaps, and some spanish-language gossip magazines.
Nefes almanı ve buraya bakmanı istiyorum.
I want you to breathe and look right here.
Siz ikiniz, bu kutuyu almanızı istiyorum ve ormana gömün.
You two, I want you to take this box and bury it in the woods.
Senden bu defteri almanı... ve - - ve incittiğin bu insanların listesini yapmanı istiyorum. Sonra git, onları ara, onlardan özür dile. Onları kendilerinin ve senin yükünden azad et.
I want you to take this pad and write a list of all these people and go away and call them, apologize to them, relieve them of their burdens and yours.
Bu bir kader oyunu. Eğer sen aradığım kişiysen senden bu parayı almanı ve üzerine adını ve numaranı yazmanı istiyorum.
This is a game of fate lf you were the one I am looking for l would ask you to take this bill...
Burda tehlikeli ve bilmediğimiz bir tür yırtıcı söz konusu ve hepinizden ciddi önlemler almanızı istiyorum.
- We have got a dangerous, unidentified predator out there and I need you all to take serious precautions.
Büyük oyuncu James, topu senin almanı ve atışı kullanmanı istiyorum.
Big game james, I want you to inbound the ball and take the shot.
Onu geri almanızı istiyorum.
I want you to get her back.
Ve aslında buldum, aslında hepimizin bu projeye katılmayı göze almanızı istiyorum.
I found it, and I wanted to you all the chance to join in.
Yarın ilk iş olarak oraya gitmeni, ifade almanı istiyorum.
First Thing Tomorrow Morning, I Need You To Go There,
Aşağılık bir katili öldürebilmemiz için yağlarını almanızı istiyorum.
I want you to suck the fat out of a murdering piece of scum... so we can kill him.
Bunu almanızı istiyorum.
I want you to have this.
Sana pasladığım her hastanın sorumluluğunu almanı ve onları benmişim gibi takip etmeni istiyorum.
I need you to stick with every patient I throw at you and follow up with them as if you are me.
Şimdi derin bir nefes almanızı istiyorum.
I need you to take a deep breath?