Am tradutor Inglês
344,226 parallel translation
Ama maalesef sorgu numaralarım senin gibi adli psikoloji uzmanı birine sökmeyecek değil mi?
Unfortunately, I suspect some of my tricks as an interrogator are going to be transparent to an expert in forensic psychology such as yourself, am I right?
Çok üzgünüm Jack.
Jack, I am so sorry.
Öyleyim.
Oh. I am.
Sizler de benim gibi askersiniz Jack.
Because you're soldiers, Jack, just like I am.
Ölüyor olabilirsin, ancak bunun ağır şekilde olmamasına uğraşıyorum.
You may be dying, but I am here to make sure it's not fatal.
Kim olduğumu hatırlıyor musun?
Do you remember who I am?
Sana parolayı mesaj atıyorum.
I am texting you the passcode right now. He's here.
Ben sakinim Doug.
I am calm, Doug.
- Demeç hazır mı?
Am I good with that statement?
Ben de. Siyahiler, Underwood'un başarısız politikalarından daha iyisini hak ediyor.
As am I. The black community deserves so much better than Frank Underwood's failed policies.
- Evet.
- I am.
İlki değilim.
The former, I am not.
Tuhaf değil.
It's not strange, ma'am.
- Size de sadığım.
- And loyal to you, ma'am.
Peki efendim.
Yes, ma'am.
Affedersiniz efendim, Durum Odası'nda bekleniyorsunuz.
President Underwood? I'm sorry, ma'am, but you're needed in the Situation Room.
Bu ne işime yarayacak?
What am I supposed to do with that?
Ama efendim, o bir Amerikalı...
But, ma'am... he is an American...
Çin'in gemide bir Amerikalı olduğu konusunda yalan söylediğinden eminim.
I am very confident China is lying about an American being on board.
Efendim, bu kurtarma işini doğru ele almazsak...
Ma'am... if we don't handle this rescue correctly...
Efendim, paraflı anlaşma.
Ma'am, an initialed agreement.
Buna ne karşılık verebilirim ki?
What am I supposed to say to that?
Ama şimdi buradayım, Birleşik Devletler'in başkanı oldum.
And now, here I am, President of these United States.
Bu yüzden programa bir sent daha yatırmadan önce Yaşlı Sağlık Sigortası'nda düzeltmeler yapmaya kararlıyım.
That is why I am committed to fixing Medicare before I devote one more dime to the program.
Kızınızın ölümüne kaza hükmü verildi ama bundan şüpheliyim.
They ruled your daughter's death an accident. I am starting to doubt that.
- Bir süredir görmedim.
- Not for a little while, no, ma'am.
- Peki efendim.
- Yes, ma'am.
Tur rehberi kadınla ilgili ne yapacağım?
What am I supposed to do about the tour guide?
Seni yeniden göreve getirmeye çalışan geçici başkanım.
I think I am a temporary president trying to get you back in office.
Efendim.
Ma'am.
- Orada bilgilendirileceksiniz.
- Why? - They'll brief you down below, ma'am.
- Protokole uyuyoruz.
We're following protocol, ma'am.
- Efendim?
- Ma'am?
- Efendim...
- Ma'am, Homeland is over...
Efendim?
Ma'am?
Ne yapmalıyım?
What am I supposed to do?
Morrison'a sorayım.
Yes, ma'am. I'll check with Director Morrison now.
Sürekli beni tanıdığını sanıyorsun ama hep de yanılıyorsun.
You know, you keep deciding who I am and you keep reading me wrong.
- Ben başkan değilim.
- I am no longer the president.
Cumhuriyetçilerle ilerleme kaydediyorum.
I am making headway with the Republicans on the committee.
Efendim, geleceğim hakkında konuşabiliriz diye umuyordum.
Ma'am, I was hoping we could discuss my future.
İsterseniz Aidan'la ilgili yardım ederim.
If you would like, ma'am, I can help with Aidan.
Hanımefendi?
Ma'am?
Kendimize, "Onu yeterince verimli kullanabiliyor muyum?" diye sormalıyız.
"Am I spending it as wisely as I can?"
- Ben de.
- So am I.
Sayın Kongre Üyesi, sözcüye ve diğer komite üyelerine dediğim gibi, müvekkilime, Birleşik Devletler başkanı olduğu dönemle ilgili sorulara cevap vermeme hakkını kullanmasını tavsiye ediyorum.
Congressman, as I mentioned to the chair and the other distinguished members of the committee, I am advising my client to plead the Fifth at this time for all questions regarding his tenure as President of the United States of America.
- Seth, sana doğrudan soruyorum.
Seth, I am asking you straight up.
Köstebek ben değilim.
Doug, I am not the leak here.
Öyleyim.
I am.
- Düşünüyorum zaten.
- I am.
- Evet!
Yes, I am still in a position to make...
ama oldu 35
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amca 726
amit 23
amato 35
amanın 172
amaç 42
amına koyayım 29
ama öldü 33
ama bu imkansız 78
ama bu imkânsız 18
amca 726
amit 23
amato 35
amanın 172
amaç 42
amına koyayım 29