Ben ayrılıyorum tradutor Inglês
343 parallel translation
Ben ayrılıyorum.
I'M LEAVING.
- Ben ayrılıyorum.
- I'm gonna quit.
Ben ayrılıyorum.
Then I'll be going.
Ben ayrılıyorum, Frenchy.
I'm leaving, Frenchy.
Ben ayrılıyorum.
I'm resigning.
Ben ayrılıyorum.
I'm leaving.
- Ben ayrılıyorum.
- I'm leaving now.
Ben ayrılıyorum.Bu çeteyle zengin olunamaz.
I'm leaving. This gang, doesn't make any money.
Ben ayrılıyorum.
I'm splitting.
Bana müsaade, Ben ayrılıyorum.
If you please to excuse me now.
- Görüyorsunuz ben ayrılıyorum- -
- You see, I'm leaving for- -
Eğer sen beni kovmayacaksan, ben ayrılıyorum.
If you aren't gonna fire me, I'll quit.
Ben ayrılıyorum.
I am leaving.
- Merak etme, ben ayrılıyorum!
- Don't worry. I'm leaving!
- Ben ayrılıyorum.
- I'm leaving.
İşte ben burada ayrılıyorum.
There's where I'm different.
Ben bu akşam şehirden ayrılıyorum.
I'm leaving town tonight.
Ben de ayrılıyorum.
I'm leaving, too.
Ben burada ayrılıyorum.
This is where I get off.
Ben şimdi Karayipler'e gitmek için ayrılıyorum.
I'm leaving for the Caribbean now.
Ben Viyana'dan ayrılıyorum.
Oh, I am leaving Vienna.
- Ben de aynı trenle ayrılıyorum.
- I'm leaving on the same train you are.
Güya ben senden ayrılıyorum.
One would think it was I leaving you.
Öyleyse onu sallasanız iyi olur, çünkü ben şimdi ayrılıyorum.
Then you better shake it, because I'm leaving right now.
Ben artık buradan ayrılıyorum. Sen de benimle gelmelisin.
Look, I'm pulling out, and you're going with me.
- Ben buradan ayrılıyorum.
- I have a spare.
Ben de işten ayrılıyorum işte.
So I quit, I dead quit.
- Ben burada ayrılıyorum.
- This is where I get off.
Ben yemin etmeyeceğim, ayrılıyorum.
I'm not taking my vows. I'm leaving.
Şey, ben memleketten ayrılıyorum.
WHY, I'M... HEADING AWAY FROM HOME.
Ben hissemi alıyorum ve ayrılıyorum!
I'm takin'my share and pulling'out!
- Ben burada ayrılıyorum.
- I'm here.
Ben buradan ayrılıyorum.
Well, I'll leave you here.
Ben burdan ayrılıyorum
I'm going away
Fakat şimdi ben, Riva Santel bana yol gösteren dualarınız ile emekliye ayrılıyorum.
But now, I, Riva Santel, with your prayers to guide me, shall retire from all public life.
Ben klandan ayrılıyorum.
I leave the clan.
Evet, ben de vadiden ayrılıyorum.
I'm leaving the valley, yes.
Ben ikisini baş başa bırakıyorum ve ayrılırken onların bir kez daha yalnız kalabildikleri için mutlu olduklarını farketmemek elimden gelmiyor.
" "So I leave, noticing that they seem pleased at the prospect" that they can once more be alone together.
Williams değil, ben. Ayrılıyorum.
Not Williams, me.
Jose... Jose'm... Bizden ayrılalı üç yıl oldu... ve ben seni hâlâ kalbimde taşıyorum.
Jose... my Jose... it's been three years since you left and I still carry you in my heart
Ayrıca, soruşturma yapılmış olsaydı ki yapılmadı veya gerek duyulmadı, aslında yapılıp yapılmadığını da söyleme hürriyetine sahip değilim, bunun için bir proje ekibi kurulmuş olması gerekirdi ki aslında zaten var ama ben yorum yapamıyorum, gerçekten böyle bir ekip kurulmuş olsa bile elemanları şimdiye kadar dağıtılarak bakanlıklarına yollanmış olurlardı.
In the second place, if there had been investigations, which there haven't ornot necessarily, orl am not at liberty to say whetherthere have, there would have been a project team, which, had it existed, on which I cannot comment, which would nowhave disbanded if it had existed and the members returned to do theirdepartments, if indeed there had been any such members.
Geçip gidiyorsun ben de parçalarıma ayrılıyorum.
# You walk by... # and I fall to pieces
Ben parçalara ayrılıyorum ve sen aptal caz hatıralarından bahsediyorsun.
I'm falling apart and you go down memory lane with your silly jazz.
Ben ayrılıyorum.
Well, I am.
Merhaba, ben 1035'den Axel Foley, otelden ayrılıyorum.
Hi, I'm Axel Foley checking out of suite 1035.
Ben savaşçıyım ve ayrılıyorum.
I'm a warrior and I'm leaving.
Ben Kamikaze İle Oynamak İstiyorum Ben Bu İşten Ayrılıyorum...
You want to play kamikaze, go ahead. I'm out.
Daulton henüz bilmiyor ama ben RTX'den ayrılıyorum.
Daulton doesn't know it yet, but I'm quitting RTX.
Tamam, ben de ayrılıyorum.
All right, I'm through with it too.
Bir beyaz olarak ayrıcalıklı günlerimin sayılı olduğunu söylüyorsunuz ben de hala imkanım varken tadını çıkarıyorum.
You tell me my days of white privilege are numbered, so I'm enjoying them while I can.
Ben izne ayrılıyorum.
I'm due for vacation.
ayrılıyorum 61
ben anlarım 24
ben aşık oldum 24
ben açım 59
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlarım 24
ben aşık oldum 24
ben açım 59
ben anladım 28
ben anlamadım 23
ben annen 33
ben acıktım 70
ben asla 80
ben anlamam 20
ben anlıyorum 29
ben alıyorum 23
ben alayım 73
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben amerika 34
ben alırım 306
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben açarım 103
ben alıyorum 23
ben alayım 73
ben aptal değilim 98
ben aldım 62
ben amerika 34
ben alırım 306
ben aç değilim 36
ben annesiyim 25
ben açarım 103