English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ B ] / Ben de geliyorum

Ben de geliyorum tradutor Inglês

2,070 parallel translation
Ben de geliyorum.
I'm coming too.
- Tamam, ben de geliyorum.
Okay, I'm on my way.
Ben de geliyorum.
She's going.
Ne diyeceğini duymak istiyorum, o yüzden ben de geliyorum.
I want to hear what he has to say. I'm going.
Ben de geliyorum.
- I'm coming with.
Ben de geliyorum, hadi gidelim.
You don't get a vote this time. I'm coming.
Gloria, bekle. Ben de geliyorum.
[Beeps] Hey, Gloria, wait up.
- Ben de geliyorum.
Yeah, yeah, I'm with you.
Ben de geliyorum, Roy.
You know what?
Tamam o zaman, sen gidiyorsan, ben de geliyorum.
Yeah, well, if you go, I go.
Bu her neyse, kesinlikle ben de geliyorum.
Oh. I am so coming for this, whatever this is.
Hayır, av için oraya gidiyorsunuz ben de geliyorum.
No, you're going on that scavenger hunt. And I'm going too.
Ben de geliyorum.
And I am coming with you.
neredesin? Ben de geliyorum!
The one who can give you real love is...
- Ben de geliyorum!
I'll go with you!
Ben de geliyorum!
I'm coming!
- Ben de geliyorum.
- I'll go with you.
Ben de geliyorum.
I'll go in with you.
Ben de geliyorum.
I'm coming with you.
Ben de geliyorum ulan Taksim'e.
I am going to Taksim.
Selam! Ben de geliyorum!
Hello, I came too.
Ben de geliyorum.
I'm going too.
Selam. Ben de balistikten geliyorum.
So, I just got back from ballistics.
- ben de seninle geliyorum.
- so I'll go with you.
Ben de sık sık buraya geliyorum çünkü etrafta olmadığımda Vince üzülüyor. - Değil mi, kardeşim?
So I come over here pretty often'cause Vince gets really sad and lonely when I'm not around.
- Tamam ben de geliyorum
- Okay I'll go with you.
O zaman ben de seninle geliyorum.
Well, then, I'm gonna come with you.
Ben de geliyorum.
- l'm coming.
Ben de seninle geliyorum.
I'm going with you.
Ben de sizinle mi geliyorum yoksa...?
Am I going to come in with you guys or...?
Bir şeyler ağır gelmeye başladığında ben de daha savunmasız hale geliyorum.
It's just... things get heavy, and I start to get vulnerable, and so I...
Ben de seninle geliyorum.
Let's go... let's go... me too...
Ben de seninle geliyorum.
I'll go with you.
- Ben de seninle geliyorum.
I'm coming with you.
Ben de geliyorum.
You guys leaving?
Hayır, hayır, hayır, hayır. Bakın, ben de sizinle geliyorum.
Oh, no, no, no, you see I'm coming with you.
İşten eve geliyorum Serge'e peynirli makarna yapıyorum ve o banyo yaparken, ben de tabağında kalanları yiyorum.
I come home from work, I make him macaroni and cheese, I eat whatever's left in his bowl while he's in the tub.
Ben de bu gece pizza yemeye geliyorum.
I'm in for pizza tonight.
Jane bekle. Ben de seninle geliyorum.
Wait, no, Jane, I'm going with you.
Güzel... Ben de oraya 20 dakika sonra geliyorum.
I'll be over... 20 minutes.
Sen gerekeni yap ben de geliyorum
Yeah, I heard. I'm already here. Well listen, canvas the area, talk to folks, see what you can find out.
İyi ben de seninle geliyorum.
Well, I'm coming with you.
O zaman, ben de sizinle geliyorum.
I'm coming with you, then.
Ben de sizinle geliyorum.
I'm coming with you.
Ben de seninle geliyorum, Setsuna.
I'll go with you, Setsuna.
- Hayatta olmaz, ben de geliyorum.
No. I'm fucking coming with you.
Ben de yarın onunla geliyorum, beni de görebileceksin.
And I'm gonna come up with her tomorrow, so you'll see me then.
Ben de sizinle geliyorum.
But I'm coming with you.
Yani Ochoa'nın peşine düşecekseniz, ben de sizinle geliyorum.
So if you're going after Ochoa, I'm coming.
Ben de geri geliyorum.
And then I came back.
O zaman ben de seninle geliyorum.
I'm coming with you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]