Ben idare ederim tradutor Inglês
270 parallel translation
Dinle beni sersem, işleri ben idare ederim.
Say, now you listen to me, stupid. I'll handle things.
Ben idare ederim.
I'll be all right.
Bay Kingsby'nin tüm işlerini ben idare ederim.
I handle all of Mr. Kingsby's affairs.
- Ben idare ederim.
- I'll manage.
Ben idare ederim.
I'll manage. Oh, yeah.
- Sen beni merak etme. Ben idare ederim.
- Don't worry, I'll get along.
Ben idare ederim.
I can get by.
Oscar, ben idare ederim.
Oscar, I'll be fine.
- Ben idare ederim.
- I'll be OK.
Geldiği için üzülme baba. Ben idare ederim.
Don't worry about the place here, Pa.
Teşekkürler fakat ben idare ederim.
Thanks, but I'll be just fine.
Yok, ben idare ederim.
No, I'll do it. Thank you!
Yıldız gemimdeyiz. Burayı ben idare ederim.
We're on my starship.
Burayı ben idare ederim.
I'll look after things here.
Sen kendi işine bak, şovu ben idare ederim.
You run the job, but I run the show.
Ben idare ederim adamları, ser burda kal.
I'll take the posse out, you stay here.
Ben idare ederim.
I'll handle him
Ben idare ederim.
I can manage.
- Ben idare ederim.
- I can manage.
Yok, ben idare ederim.
No, I can manage.
Ben idare ederim.
I'll be fine.
- Ben idare ederim.
- I'll manage - How?
Bütün yaratım sürecini ben idare ederim.
I must have total control of the creative product.
Ben idare ederim.
I'll be okay.
Burayı ben idare ederim.
I'll handle this.
İşi ben idare ederim.
I'll take care of things.
Ben-ben idare ederim...
I-I'll make out...
Onu ben idare ederim.
I dreamt her up.
Uçan, şişko periler değil kaderimi ben idare ederim.
I control my own destiny not some floating, overweight fairies.
Ben idare ederim.
I'll manage just fine.
Ben onları idare ederim.
- Why, I could... - I'll manage them.
Hayır, ben güçlü bir adamım, idare ederim.
No, I'm a stout fellow, I'll carry on.
Muley idare edebiliyorsa, ben de ederim.
If Muley... If Muley can scramble along, I... I guess I can.
Geri dönün, ben burayı idare ederim.
Go on back. I'll take over here.
O ne kadar mutlu olursa bana o kadar az karışır, ben de bölüğü daha iyi idare ederim.
More he's happy, the less he bothers me, and the better I run this company.
Ben sizi idare ederim.
I'll lead.
Ben idare ederim.
I'll manage.
Ben burada idare ederim.
I have to do my time, they said.
Ben teşekkür ederim beni idare ettiğiniz için.
I thank you on their behalf.
Ben onu idare ederim.
I can handle him.
- Boşver, ben idare ederim.
- Forget it, it's nothing.
Ben tek başıma idare ederim.
I could take care of it myself.
Ben Albay Tigh ile birlikte idare ederim.
I'll handle this with Colonel Tigh.
Ben onu idare ederim! Gidin siz!
I'll take care of him!
İşler sarpa sararsa ben bizi idare ederim.
I mean, God forbid, things really go sour, I could reach out for us.
İdare ederim ben. Sizi tekrar sevindirecek, gururlandıracağım.
I'm going to make you happy and proud again.
Ben yerde idare ederim.
The ground will do for me.
Yakalayamayacak Ben onu idare ederim.
Hey, they'll never find out. Besides, I can handle him.
Ben Bayan Rhoades'u idare ederim.
Hey, I can handle Mrs. Rhoades.
Ben çok iyi idare edebiliyorum, teşekkür ederim, efendim. - Oturun.
I can manage very well, thank you, sir.
Ben burada, sen mutlu ol ya da olma işleri uygun bir şekilde idare ederim.
I'll conduct business in a proper way, Whether it pleases you or not.
idare ederim 72
ederim 242
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben içerim 23
ben isterim 63
ben ilgilenirim 144
ederim 242
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben içerim 23
ben isterim 63
ben ilgilenirim 144