Biçak tradutor Inglês
71 parallel translation
Sef Kör Biçak tekrar saldiriya geçmis.
Chief Dull Knife is on a rampage again.
Biçak, tabanca ve adam öldürmek yok.
No knives, no guns and no killings.
- Biçak, tabanca ve adam öldürmek yok.
- No knives, no guns, no killings.
Biliyorum. Biçak, silah ve adam öldürmek yok.
I know, no knives, no guns, no killings.
Ama bu seferki silahim biçak degil, gerçekti,
But this time what I held in my hand wasn't a knife, but the truth.
Son birkaç saattir agzini biçak açmadi.
You ain't said much the last couple of hours.
Biçak!
The knife!
Biçak.
Knife.
Ölmesini istiyorsan, git biçak al, tamam mi?
You want him dead, grab a knife, huh?
ingiliz seferi gücü bir biçak gibi içeri sokuldu.
The British Expeditionary Force would be driven in like a wedge.
- Çünkü eger oradaki sef seni Mutfak Oyunu sirasinda kolunda as saklarken yakalarsa, senin için hazirda bir sürü biçak var diyelim.
'Cause if Jesus over there catches you sleeving aces in the Kitchen Game, well, let's just say there are lots of knives handy.
Bobby, o biçak nasil bir biçak seytan oldurebilir?
Bobby, that knife - - What kind of blade can kill a demon?
Nasil bir biçak seytan oldurebilir?
what kind of blade can kill a demon?
Kim tiras köpügü almadan biçak alir ki?
Who buys a razor without buying shaving cream?
- Efendim bu bir kör biçak.
- It's a dull blade, sir.
Araba olayini nasil açikliyorsun, biçak, kan?
How else do you explain the car, the knife, the blood?
Bogazima biçak dayasalarda aglamayacagim!
If someone held a knife to my throat, I wouldn't cry!
Hepsi çok büyüktü. Sahip olduklari seyler biçak ya da süngü ucu gibiydi.
None of the stone tools that the Neanderthals made are the size and shape sufficient to be a projectile point.
Sonra 71.000 yil kadar önce kesitin tam bu bölgesinde tas aletlerini bu silis üzerinde uzun ince biçak seklinde yapmaya basladilar.
At the bottom of the sequence, they made stone tools with this rough quartzite material. And then right at about 71,000 years ago, which occurs just about there in the sequence, they make a shift to making stone tools on this silcrete in the form of long, thin blades.
Latince yazi, biçak.
The Latin saying... and the knife.
BIÇAK
KNIFE
Biçak düellosuna davet etseydim hemen.
I should have challenged him into a knives fight.
Sanki biri gögsüne biçak sapliyormus gibi hissettigini söyledi.
He said he feels like somebody stuck a knife in his chest.
Üzerinde silah, biçak ya da bilmem gereken herhangi... bir sey var mi bana girebilecek bir igne ve ya herhangi bir sey?
You have any guns, knives, or anything else I should know about... needles or anything I'm gonna get stuck on?
204 taneden biriydi ama kalbimde soguk biçak gibi bir aci birakti.
He was only one of 204 but it's still like a cold spike in your heart.
Filmlerdeki, insanlar gibi konusmayan ve sustali biçak kullanan beyazlari mesela.
Like switchblade-wielding white guys from movies and TV who don't talk like people talk.
Çabuk biçak verin.
Blade. Quickly.
[UĞULTU, YAY KUYRUKLU BIÇAK SESİ]
[Roars, knife stabs]
Carl, elimdeki en iyi askeri biçak oydu.
Carl, my S.O.G. Seal team. It's the best fixed blade I got.
Biri elime biçak uzatti.
Someone handed me a knife in his hand,
Sonra seyrediyorum ve biçak olmasaydi ne olurdu merak ediyorum.
Then I watch on and wonder what would have happened I... if this knife would not get it.
Bu Milo değil mi, - --BIÇAK-KOCA İLANI BÖLÜMÜ-- - Büyük rakibim Cools ( Havalı ) ville'in sahibi - --Merry Matt-- -
If it isn't Milo, the owner of my main competitor, Coolsville.
Bïcak.
Scalpel.
- Biçak mi?
- Knife?
Cinayet gece yarïsï olacagïnï ve bïçak yaralarï sayïsïnï bildi.
Predicts murder to take place at midnight and number of stab wounds.
Arkada gercek bir bicak var.
There's a proper blade back there.
Sen bicak ister misin?
You. Want a knife?
Bu sadece bir bicak, tanri askina.
It's a knife, for God's sake.
Bunca yil bicak kullanmayi ogrenemedin mi?
What's kept your fork company all these years?
Seni birakmayacagim Jimmy, elinde bir bicak var.
I can't let you go Jimmy, you've got a knife in your hand.
Bu bicak masanin ustunde olmadigi surece burada kalacagiz.
We're not letting anyone out of here until the knife goes on the table.
Inan bana su bicak bende olsaydi... O fahise kafani keserdim!
I tell you Jim, if I'd had had the knife... you wouldn't have got a stab in the arm, I'd have cut your fucking head off!
Son Bölüm CEBİMDEKİ BIÇAK
THE KNIFE IN MY POCKET
rahat bir yatak halinde ustaca ordugu yuvasinda duruyor. Burasi bicak kadar keskin lavdan onu ve yavrularini koruyor.
She makes it from seaweed, expertly weaved into a comfortable bed, protection for her and her eggs from the razor-sharp lava.
Tirnaklari sivriydi. Bicak gibi parliyorlardi.
His nails shone like knives
Sac örgüm bicak agzi gibidir Seni hantal, kaybol
My braid is a blade You big hulk, get lost
Kor bicak..
Knife's dull.
Esmie eline bicak almis.
! Esmie has a knife in play.
Nasil olacak peki? Bicak?
Well, what's it gonna be, then?
'Bir suru ceviz yiyin ve pestamalinizi sIkIn... ve ciplak elle dovusun, bicak yok, caki yok!
'Eat lots and lots of walnuts, tighten your loincloth... and fight with bare hands, no knives, no forks!
Eh! bir bicak cikartip, sana her bi boku yapabilir.
They could pull out a knife and start doing all kinds of shit to you.