Bunlari tradutor Inglês
473 parallel translation
Sanirim bunlari gözaltina alsak iyi olacak.
I don't guess we'll be wrong runnin'the lot of'em in.
Sakat bir dilenci elinden almisti bunlari, ben de geri aldim ondan.
A crippled newsy took'em away from him. I made him give'em back.
Yüzüne bakamam bunlari anlatirken!
I can't look at you and tell you this!
Artik bunlari geride biraktik.
But that's all behind us now.
- Bunlari bozamam.
- I couldn't break up that.
Griffin'e gelsin diye tüm bunlari ben ayarladim.
I played this whole thing so he'd be forced into Griffin.
Bunlari ben hallederim.
I'll finish these reports.
Bunlari nakde çevirir misin Frank?
Will you cash me in, Frank? Good night.
Arkanda 20 adam varken bunlari söylemen kolay Shanghai.
That's mighty brave talk, Shanghai, with 20 men behind you.
Bana bunlari yutturamazsin.
Can't bluff your way out, huh?
Birlikte bunlari atmaya ne dersin?
How about getting a detail together and moving this stuff out?
Bunlari birakayim mi?
I put stuff here?
Bunlari bana anlatmak seni rahatlatiyorsa anlattin iste, ama hosuma gitmedi.
If it makes you feel any better to come tell me all this then you did it, and I don't like it.
Sen bunlari yaparken beyaz erkekler karismayacak mi saniyorsun?
You expect white men to stand by while you carry on like that?
Pazartesi sana avukat tutarim, bunlari bana o söyler.
I'll get you a lawyer on Monday, and he can tell me all about that.
O zaman bunlari da ona satin bari.
Maybe they'll buy the white eggs as well.
Aslinda kocam da bunlari almak istediklerini söylemisti.
As a matter of fact, my husband said they'd be glad to get them
Ve bu yüzden, oldukça hossohbet geçen bu zamanlari sevgiliye ispat edemedigimden dolayi, bunlari kötü bir adama ispatlamaya ve o günlerin bos keyiflerini mahvetmeye kararliyim.
And therefore, since I cannot prove a lover, to entertain these fair well-spoken days, [? ] I am determined to prove a villain, [?
Gotur bunlari.
Move it out.
Bunlari gördügümü hiç sanmi...
I don't think I've had one of these.
Deminki sorunuzun cevabi, bunlari bana yazip da veriyorlar.
In answer to your query, they're written down for me.
Bunlari gördügümü hiç sanmiyorum.
I don't think I've ever had one of these.
Size bunlari neden anlattigini bilmiyorum.
I don't know why he told you what he did.
Al bunlari.
Take them.
Bunlari satmiyorlar, biliyorsun.
They don't sell them, you know.
Sen bunlari al. Gevezeligi birakip buradan gitsek iyi olur.
Here, you best take these... and we best quit jawing and get out of here.
Bunlari yerim çünkü müsteri yemeklerini yeyip yemedigimi sorarsa "Evet, yiyorum", diyebilirim.
I eat these things so if the customers ask if I eat his food I can say, "Yeah, I eat his food."
- Bunlari çabucacik siraya koymaliyim.
- I gotta get these back in order. - They won't know the difference.
Bunlari suya koyayim.
Come in. I'll put them in water.
Bütün bunlari kim hatirlar ki?
Who remembers all that?
Sana bütün bunlari, baska bir dünyadan yaziyorum, bir görünüsler dünyasindan...
I'm writing you all this from another world, a world of appearances.
Ve bütün kutlamalar sona erdiginde geriye yalnizca süslemeleri – kutlamaya ait bütün aksesuarlari - toplamak kaliyor ve bunlari yakarak kutlama yapmak...
And when all the celebrations are over it remains only to pick up all the ornaments — all the accessories of the celebration — and by burning them, make a celebration.
Eger Amerikali tutuklu askerler varsa, bunlari resimlerle belgelemen gerekiyor.
If there are any of our men at the POW target camp, you're to take photos.
Açık talimatlar verirsem, bunlari sen bile yaparsın diye düşündüm.
I, for some reason, assumed that if my instructions were clear, that even you could follow them.
Hatta bir de fotoroman fakat imza atmadan bunlari konusmayi istemiyorum.
But I can't talk till the contracts are signed.
Sen onlari istediginde, annem ve ben bunlari almistik.
When you asked for them, mum and I kept these.
simdi bunlari düsünme.
- Forget that now.
Sen de bunlari düsünme artik tamam mi?
And you shouldn't think about it either.
Bunlari neden yazmıyorsun?
Why don't you write it down?
Bunlari size söylemeliyim.
I have to tell you this.
Eva, bunlari daktilo da yazabilir misin, lütfen?
Eva, will you type this, please?
Bunlari al.
Take these.
Bunlari her yerde gördük.
We've seen these everywhere.
- Bunlarï donanmanïn parasïyla almadïnïz.
- You guys didn't buy these on Navy pay.
Larson'ïn ölümü yüzünden bunlarï söylüyorsan, çocukça konusuyorsun.
If Swede Larson's death makes you say that, you're being childish.
Kimse bunlarï asïllarïndan ayïrt edemez.
No one could tell them from the originals.
Bunlarï bulmasï zor.
- This stuff is hard to get.
Bunlarï Hamburg'a yollayacagïm.
I'll send these to Hamburg.
Bunlarï tanïdïnïz mï?
Do you recognize those?
Bunlari vermeyi unutmusum.
I forgot to give you these.
Tüm bunlari biliyor muydum ben?
- Did I know about it?
bunları 71
bunları nereden aldın 21
bunların 20
bunların hepsi 36
bunları biliyorum 21
bunları al 18
bunları nereden biliyorsun 26
bunları nereden buldun 40
bunların hiçbiri gerçek değil 16
bunlar 630
bunları nereden aldın 21
bunların 20
bunların hepsi 36
bunları biliyorum 21
bunları al 18
bunları nereden biliyorsun 26
bunları nereden buldun 40
bunların hiçbiri gerçek değil 16
bunlar 630
bunlar nedir 69
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar da ne 95
bunlar senin mi 36
bunlar senin 30
bunlar kim 49
bunlar harika 40
bunlara 19
bunlar ne 151
bunlar onlar 52
bunlar benim 43
bunlar da ne 95
bunlar senin mi 36
bunlar senin 30