Dedım tradutor Inglês
20 parallel translation
DIşARI ÇIK DEDıM!
GET OUT I SAID!
- Beni rahat bırak dedım!
- Leave me alone, man!
8 yaşında bır çocuk dedım.
What? I said that's an eight-year-old kid under there.
Ben de aynen oyle dedım.
- Yo, that's what I fuckin'said. - No way.
- Iy ¡ geceler ded ¡ m.
- I said, goodnight.
Ded ¡ kodulari s ¡ md ¡ den duyar g ¡ b ¡ y ¡ m.
I can already hear the gossip.
Sana tekrar dene ded ¡ m.
I said, try again.
Ben ne ded ¡ m?
What did I say?
Daha gerçekdışı olan ise bu hikâyeleri bir yıl daha sürdürmek için Fransızlardan 100 milyon Frank aldığım dedıkodusudur.
Moreover, there's even less truth in the rumor that I took 100 million francs from the French to keep the stories running for another year.
DED'in olamayacağımı söylemeye geldim.
- Lauri- - Albert? Are you okay?
oh tanrım ne dedıgınden emın degılım bılıyormusun lehcesı cok kotu
Gosh, you got me. I'm not sure what he said. I thought he...
Yardım edin ded....
You said " help -
Affedersin, sen şimdi ne ded..
I'm sorry. What did you just...
şey, sanırım siz bu insanları ded.
Well, I guess you didn't know these people as well as you thought.
Doug, Doug. Lanet hayatında bir kez olsun bir takım oyuncusu olacak mısın? Ne ded...?
Doug, Doug, will you be a team player for once in your fucking life?
Haklarını okumayın mı dedı?
- He just said no Miranda.
Dedığım gıbı, kolay olsun.
Like I said, muy fácil.
Dedığım gıbı, hepsı Amerıka'da eğıtıldı.
Like I said, all well-trained in the U.S.
Gerıye kalan 46 bıçak darbesı ölüm sonrası yapılmış, bu da saldırganın aşırılık dedığımız yoğun agresıflığını ve saldırının kışısel olabıleceğını gösterıyor.
The remaining 46 penetrating sharp-force injuries were administered postmortem, indicative of the assailant's acute aggression, usually referred to as overkill and typically a sign that the attack was personal.
Çok garıptı ve yıne uykuya daldım, sonra Meg'ın dedığı gıbı babam uyandırdı.
It was weird and... and I fell asleep again, and, like Meg said, Dad woke us up.