Destekliyorum tradutor Inglês
856 parallel translation
Sizin başkanlığınızı destekliyorum, en yetenekli devlet adamımızsınız.
I've sponsored you, because you're Freedonia's most able statesman.
- Destekliyorum.
- Seconded.
Ben devlet bankasını yerli gelişme sistemini ve koruyucu vergiyi destekliyorum.
I'm in favor of a national bank... of the internal improvement system... and high protective tariff.
Peter Bailey üç ay önce öldü. Bay Potter'ın görüşünü destekliyorum.
Peter Bailey died three months ago.
- Önergeyi destekliyorum.
- Second the motion.
Gérard, onun tembelliği cezai. Beni öldürüyor, ama ben onu destekliyorum!
Gérard knows how lazy you are expecting me to do everything for you
Avrupa'da daha yakın bir işbirliğine önayak olacak her tür yolu destekliyorum.
I am in favour of any measure which would lead to closer cooperation in Europe.
Ben bu çocukları destekliyorum.
Wait. I want to back those kids.
Ben seni destekliyorum, Curt.
I stand up for you, too, Curt.
- Destekliyorum.
- Sustained.
Ben destekliyorum.
I'm for it.
Prensipte fikri destekliyorum.
- I'm for the idea in principle.
- Seni destekliyorum, Noah.
- I'm just agreeing with you, Noah.
- Seçimde kendilerini destekliyorum.
- I'm standing for election.
- Sir Wilfrid'ın önerisini destekliyorum.
- I second Sir Wilfrid's recommendation.
Raorun onaylanmasını öneriyorum. - Destekliyorum.
I move that the town meeting accept the report of the parking meter committee.
Caldwell'in dükkanının önünde bulunan ve hiçbir zaman çalışmamış olan arızalı parkmetrenin, ki birileri park ücreti ödemeden Caldwell'in dükkanında biraz para harcamak isteyebilir ve bunu da gerçekleştirebilir onarılmasını öneriyorum. - Destekliyorum.
I move that the broken parking meter in front of Caldwell's store... which has never worked, so that anyone who wants to park there... and maybe spend some money in Caldwell's store... can do so without paying the parking fee, be repaired.
Caldwell'in dükkanının önündeki kırık parkmetrenin sert tekmeyle değil parayla çalıştırılmasını öneriyorum. - Evet, destekliyorum.
I move that the broken meter in front of Caldwell's store... be made to operate by money instead of a swift kick.
Ayrıca öneriyi destekliyorum.
And I second the motion.
- Destekliyorum.
- Second the motion.
Ben hala Fella'nın rüyasını destekliyorum.
I'm still banking on Fella's dream.
- Destekliyorum.
- Second.
Zaten, ben özgür basını ve hür girişimciliği ve daha ne kadar özgürlük varsa hepsini destekliyorum!
Besides, I am for a free press, and for free enterprise, and for... whatever the hell the other freedoms are!
Bu adaylığı destekliyorum, sadece hukuk bildiği için değil, sıkı yumruğu olduğu için.
And I second that nomination, not only because he knows law, but because he throws a good punch.
- Adaylığı destekliyorum.
- I second the nomination.
- Destekliyorum.
- I second the motion.
- Seni destekliyorum.
- I'm rooting for ya.
- Ben de seni destekliyorum.
- I'm rooting for you too.
Ben gezici tiyatroyu destekliyorum.
I'm supporting this visiting troupe
Şunu söylemek istiyorum ki Daha İyi Bir Yönetim İçin Kadınlar... Birliği'ni tüm kalbimle destekliyorum.
May I say that I whole-heartedly support the Women's League for Better Government?
Destekliyorum.
Well, I'm for that.
Bu küçük ülkeyi geliştirmek istiyorum, sanatı destekliyorum hayır işleri yapıyorum, işe yarar şeyler yapıyorum yani!
I want to develop this little country, I promote the arts, I perform acts of charity, I do useful things!
DeSalle'in isteğini destekliyorum.
I second DeSalle's request.
Ben destekliyorum!
I'm for it!
- Ben de söylediklerini destekliyorum.
- I will add my voice to yours.
Yani... onları destekliyorum ama bir çift 39 numara tenis ayakkabısıyla ne yapabilirler ki... Anlayamıyorum.
I wished them luck, but why the miners wanted... a pair of size-seven junior tennis shoes, I couldn't figure out.
Sana söylüyorum, Lyle, ben İspanyol beyefendileri destekliyorum.
I tell you, Lyle, I'm all for them dons.
Kızım, yolculuğunu destekliyorum... ama intikam alman için değil...
I support your departure but the time is not yet ripe for revenge
Mahkemenin kendi savunmamı yürütme hakkımı reddetmeye hiçbir hakkı olmadığı görüşünü hâlâ destekliyorum.
I still argue that... the court has no right to deny... my right to conduct my own defense.
Eisenhower'ı seçtim. Eisenhower'ı destekliyorum.
" I elected Eisenhower today.
Tabi ki destekliyorum.
Tell us. Of course I agree with the line.
Kanun ve düzeni Büyük Britanya'daki herkesten çok destekliyorum.
More than anyone else in Great Britain today, I stand for law and order.
Ona güveniyorum ve sonuna kadar onu destekliyorum.
I count upon him and lean heavily upon him.
Şey, evet, elbette Hukuksal Yardım'ı destekliyorum.
Well, yes, of course I support Legal Aid.
Bu düşünceyi destekliyorum, bu yüzden kenara çekilin!
I support that thinking, so stand aside!
Komutan Adama'nın, Borallus fikrini reddetmesini destekliyorum.
I support Commander Adama's rejection of Borallus.
- Ben, Yüzbaşı'yı destekliyorum. - Aferin.
I say we support the Captain.
Ben de destekliyorum...
I'd like...
Öneriyi destekliyorum.
I'll second the motion.
Seni destekliyorum.
I'm with you.
Bu öneriyi destekliyorum.
I move that any instructions received by the accused from Rome be entered as evidence of his guilt or innocence.