Değiş tradutor Inglês
1,930 parallel translation
- Seninle bir değiş tokuş yapalım.
Why don't we swap, me for the hostages?
Pekala, git odanda değiş.
All right, well, go change in your room.
Babanla Küba purolarıyla Amerikan sigaralarını değiş tokuş ederdik.
Your father and I swapped Cuban cigars for American cigarettes.
Eğer söylediğimi yaparsan ikinizi de öldürmem. Değiş tokuşu da ayarladım ;
I won't kill either of you.
Değiş tokuşu burada mı yapacaklar?
Dad... What's going on?
Mafya böyle değiş tokuşlar için kullanırdı bunları.
It's bulletproof glass. You understand. A certain syndicate used this place up until a few years ago... to make shady deals.
Defterin bir yabancının eline geçmesinin gerçekten doğru olup olmadığını ciddi ciddi düşünemiyorsun. Y462, değiş tokuşu başlatın.
Or do you really think it's all right to let the notebook fall into the hands of someone you don't know?
Defter değiş tokuşunun yapıldığından emin olabiliriz.
We can assume that that's his means of escape.
Eşya değiş tokuşu, göz temasından kaçınmak falan.
Proper exchanges, avoiding eye contact, all that.
Hadi üzerini değiş.
Hurry up and change.
Üzerini değiş.
Hey! hurry and change.
- Değiş tokuş etmiştik.
- We just swapped.
Subaylar değiş tokuş yapınca farklı oluyor tabii.
When the officers barter it, it's very different.
Belki birileri değiş tokuş etmiş olabilir, bilemiyorum.
So I'm assuming somebody maybe swapped it out, I don't know.
Amir'i para hakkındaki bilgiye karşı değiş tokuş edecek.
He'll exchange Amir for information about the money.
Sadece... onu değiş tokuş yaptım bu biraz daha fazla...
I Just... Traded It For Something That's A Little More...
Bir kuşun hayatının değiş tokuş rayici ne kadar?
What is the rate of exchange on the life of a bird?
Bana teşekkür etme, sadece değiş.
Don't thank me, just change.
- Değiş tokuş yapalım
- Swap you.
Bu benim güzel ve parlak elmamla, şu havuçlardan bir kaç tanesini değiş tokuş etmeye ne dersin?
What do you say you trade mea couple of those carrots for my nice, shiny appleright here?
"Üç kart, sihirli bilet,... on dolar değiş tokuşu."
The flop, the flat joint, the sawbuck switch.
Nedir bu, lanet "on dolar değiş tokuşu" hilesi?
What in the hell is the sawbuck switch?
Sence bu ilk para-rehine değiş tokuşum mu?
You think this is my first money-for-hostage exchange?
Beni kandırıp değiş tokuş yaptınız.
You guys just did the fucking Texas switch.
Değiş tokuş yöntemiydi.
Swap recipes.
Değiş tokuş yapacağız.
We'll do a swap.
Değiş tokuşu hiç kimse fark etmeden bütün gün kalabilirdi. Abdul Kharami.
He could've stayed in the apartment all day without anyone discovering the switch.
Değiş tokuş onu izleyip izlemediğimizi görmek için bir tuzaktı.
The dead drop's a trap to see if we were following him.
Sen sadece üstünü değiş ve çeneni kapat.
Just change into those and shut up.
Git üstünü değiş.
Go in and get changed.
Değiş tokuşun nerede ve ne zaman yapılacağına dair bir mesaj alacaktır.
He'll receive a message as to where and when the hand-over is.
Elimizde değiş tokuşun detayları var.
We have details of the hand-over.
Bu değiş tokuşun gerçekleşmesine izin vermelisiniz.
You have to let this handover go through.
Ayarlanan değiş tokuş bir saat içinde.
The designated handover's within the hour.
Valentino'nun intiharının değiş tokuşu engellemesine izin veremeyiz.
We can't let Valentino's suicide stop the handover from happening.
- Peki, seninle değiş tokuş edeceğim.
- Well, I'll... I'll swap you.
Hadi git üstünü değiş.
- [LAUGHS] - Go and get changed.
Tekrar buluşuyoruz ve değiş tokuşu yapıyoruz- - Benim mektuplarım, senin 25 bin amerikan doların.
We are meeting againand performing exchange- - my letters, your 25 thousand american dollars.
Sen odadan çıktığında, gizli bilgileri değiş tokuş ettiler, onların hiçbiri ipekte yoktu.
When you left the room, theytraded secrets with each other, none of which ended upon the silk.
Saat 6 : 30'da Ellis'te değiş tokuş yaptığı yazıyor.
The file has him making a drop at Ellis at 6 : 30 p. m.
Bir dahaki değiş tokuş yakın görünüyor.
His next drop appears to be imminent.
Onun değiş tokuşu yapmasını sağlayabilirim.
I think I can get him to make that drop.
değiş tokuş olmayacak, adam bırakıyor.
He's going to ground.
Onlar da değiş tokuşu yapıp, ödemeyi alacaklar.
They do the exchange and get the pay-off.
TV'de değiş.
Not TV.
Tanıdıkları insanların ilginç hayatları hakkında ufak sırları değiş tokuş etmektir. Postacı Sarah'nın evinde bir saatten fazla kalmış.
That mailman was in sarah's house over an hour.
Değiş tokuşu yaptım.
Now get us the hell out of here.
Koşulları ve Kira ile Japon soruşturma merkezi arasındaki son değiş tokuşu göz önünde bulundurursak... Kira ve Japan soruşturma merkezi suç ortağı olmalı. Suç ortağı mı?
! I can conclude that Kira and the Japanese police are working together.
Değiş tokuştan beri onu izliyoruz.
We've been all over him.
Madem genç kizlar ilginizi çekiyor, eslerimizi degis tokus edelim.
Let's exchange partners if you're so much into young girls.
Biz de degis tokus edelim.
- Sir, sir!