Değiştir tradutor Inglês
3,147 parallel translation
Kuralları değiştir.
Change the rules.
Mecbur kalınca vites değiştir.
Shift when you have to.
Şimdi birkaç krep al, git üzerini değiştir ve sen de bizimle gel.
So why don't you have some pancakes, get dressed and come with us.
Üstünü değiştir, yemeğe çıkacağız, tamam mı?
Get changed and we'll go eat, OK?
Manny, git üstünü değiştir hadi.
Manny, go change for the party.
Git üstünü değiştir hadi.
Go. Go change.
Git üstünü değiştir ve ardından bana kahve ve burun damlası getir.
Go switch tops and then get me a cup of coffee and a neti pot.
Yolu değiştir.
Yeah, uh. Cut over.
Oyunu değiştir, yoksa üzülürsün.
"Change your vote or you'll be sorry"?
- Üzerini değiştir.
- Get changed.
Annie, kaç sitcom "kırılan değerli eşyayı gizlice değiştir" konusunu işledi biliyor musun?
Annie, do you know how many sitcoms have done the "secretly replace a broken, priceless item" thing?
Git ve değiştir.
Go change.
Üzerini değiştir.
Change into this.
Görülmüş geçmişi değiştirmeden sonuçlarını değiştir! Makise Kurisu'nun kan gölü içerisinde yatışını ve Okabe Rintarou'nun bunu görüşünü kapsıyor.
Change the result without changing the established past. and Okabe Rintarou seeing her there.
Lütfen fikrini değiştir, Dan.
Please change your mind, Dan.
Her 3 ayda bir erkeğini değiştir.
Change guys every 3 months.
Madem yeniden yazacaksın başlığı da değiştir ve adına...
And while you're at it, you might want to rewrite the title and call it
Bitki özlü keseyi bir saate değiştir.
Switch the herbal pouch in one hour.
"Hayatını değiştir" lafını sevdim.
I like this. "Change your life."
Diğerleri gibi onun da yönünü değiştir.
Reroute it like all the others.
Sen değiştir.
Change you.
Kanalı değiştir.
Change the channel.
- Şimdi değiştir.
- Fix it now.
Kıyafet değiştir, ortalıkta görün, kızla buluş, peki ya sonra?
You dress up in disguise, you show up to meet her, and then what?
Bunu "cinayet mahallinin yanında" olarak değiştir.
make it "near the scene of the murder."
"Kaçtığı görülen" olarak değiştir.
Make it "spotted fleeing from."
İşlerin şeklini değiştir.
Change the way things are.
Varilleri değiştir. - Paddy!
Change the kegs!
Barmen, kanalı değiştir.
Bartender! Change the channel.
Oyunu değiştir.
Change the game.
- Dönüştür / değiştir beni.
Me changes.
Hayır, ciddiyim. Değiştir beni.
No, seriously, I changes.
Sen git bebeğin altını değiştir ve kendi işine bak.
Stick to changing diapers and get off my back.
Üstünü değiştir, çok tuhaf görünüyorsun.
You could change, you look ridiculous.
Yolunu değiştir.
Other way.
Bardakları değiştir.
Pass on the glasses.
Kendine bir bak Ve kendini değiştir
Take at look at yourself And then make a change
Kendine bir bak Ve kendini değiştir
Take a look at yourself And then make that
- değiştir
- Change
Kendine bir bak Ve kendini değiştir
Take a look at yourself And then make the change
- değiştir - Ve bu mesaj daha açık ve net olamaz
Change No message could've been any clearer
Kendine bir bak Ve kendini değiştir
Take a look at yourself And make that change
Şimdi de yön değiştir.
Now cross-body lead.
Güzel, şimdi yön değiştir.
Good. Now cross-body lead.
Değiştir! Hemen!
Change!
Hayır, Leo, yönünü değiştir.
No, Leo, correct your position.
Kızı götür, üstünü değiştir.
Take the girl and change her.
Şimdi vites değiştir.
Now shift it.
Bir daha değiştir!
Shift it again!
Konuyu değiştir.
Um... uh, change the subject.
Üstünü de değiştir.
Yeah, and change your clothes.