Doğum günümde tradutor Inglês
804 parallel translation
Geçen sene doğum günümde aldığım inci kolyeyi hatırlıyor musunuz?
Do you remember the pearl necklace I got for my birthday?
Annem her doğum günümde kitap gönderir.
Mother always gives me a book on my birthday.
- Yıllar önce. 16. doğum günümde.
- Ages ago. On my 16th birthday.
Kont d'Algout, Punchy'yi bana doğum günümde verdi.
Count d'Algout gave me Punchy for my birthday.
Monte doğum günümde bunu verdi.
Monte gave me this for my birthday.
Doğum günümde evlendik.
We were married on my birthday.
Karım bunu doğum günümde hediye etti.
Wife gave me this on my last birthday.
İşin doğrusu, önceden benim doğum günümde onunla bir bardak içmişliğimiz var.
Matter of fact, he and I once had a glass together on my birthday.
Doğum günümde burada olmaması doğru değil.
It just doesn't seem right, not being here for my birthday.
Ve dün, Stephen'ın doğum günümde bana verdiği Oldport küpelerin de kayıp olduğunu anladım.
And only yesterday I discovered that the Oldport earrings that Stephen had given me for my birthday were missing too.
Birkaç gün sonra da kocamın doğum günümde bana hediye ettiği panzehir taşından küpelerimin eksik olduğunu fark ettim.
Several days later I found that... that a pair of opal earrings that my husband had given me for my birthday were missing too.
Her yıl doğum günümde hem duygusal, hem de uzun bir konuşma yaparım ama bu yıl kısa keseceğim çünkü mutlu olacak daha çok şeyim var bu kez.
All right. Every year on my birthday I get sentimental and make a long speech but this year I'm going to be brief because I have more to be happy about than ever before.
Her neyse, Mart ayındaki doğum günümde..
Anyhow, on my next birthday, in March,
17. doğum günümde uyuyacağıma dair kendime söz vermiştim... ama bir kere bile uyuyamadım.
And I promised myself I'd sleep in it on my 17 th birthday... but I never have, not once.
Sekizinci doğum günümde babam bana ilk yelkenli teknemi verdi, ve o tekne hala bende.
On my eighth birthday my father gave me my first sailing boat, and I've still got it.
Bana şeker ve karamel, doğum günümde şampanya getirmeye devam edersin.
You could go on bringing me licorice and caramels and champagne on my birthday.
Doğum günümde bir çift mahmuz alabilir miyim?
Could I have a pair of spurs for my birthday?
Doğum günümde, şimdi herkesi öpeceğim dediğimde... amacım seni öpmekti, biliyorsun.
On my birthday, when I said, "Everyone gets a big kiss," it was so I could kiss you.
Sonra... 1 7'inci doğum günümde yola çıktık...
And so, on my 17th birthday, we began the journey.
- Doğum günümde.
On my birthday.
Annem doğum günümde bana sünger kek yapmıştı.
Me mum made a sponge cake for me birthday tea.
Doğum günümde maskaralık ettiğimi!
Horsing around on my birthday!
Doğum günümde böyle bir şeyi kabul edemem!
I won't stand for it on my birthday!
Doğum günümde her şey mümkün.
It's my birthday. Why not?
Kızım 68. doğum günümde bana vermişti... İngilizcedir. ... Dünya halkının bizden yana olduğunu kanıtlıyor.
My daughter gave it to me for my 68th birthday — in English — to prove that the masses of the world were on our side.
Annem doğum günümde hediye etti.
Mother gave it to me for my birthday.
Doğum günümde yine gelin!
Come again on my birthday!
Geçtiğimiz doğum günümde Empire'deki parti ne güzeldi...
What a party we had at the Empire for my last birthday...
Doğum günümde nerede olmayı planlıyorum, Tanrı aşkına?
Where do I plan to be on my way to then, for heaven's sake?
Doğum günümde arkadaşım Grace Moore hediye etti.
It was given to me by my friend Grace Moore on my birthday.
Doğum günümde çok hayal kırıklığına uğradım.
So disappointed on my birthday.
-... tam olarak 33. doğum günümde.
-... exactly on my 33rd birthday.
Doğum günümde sadece birkaç kişi istiyorum.
I only want a few people at my party.
Evet. Ben ve Vincent Birkham, doğum günümde yazılmıştık.
Yeah, me and Vincent Birkham, we joined on my birthday.
- Evet. Etrafa doğum günümde bana sürpriz yapacağı söylentisini yayıyor.
Mmmmm... she's hinting around about surprising me for my birthday.
Doğum günümde bir tuzak kuracağız
We'll set up a trap on my birthday.
Nathan bu piyanoyu doğum günümde sürpriz yaptı.
Nathan surprised me with that piano on my birthday!
Doğum günümde kaybettik onu.
He died the evening of my birthday.
Doğum günümde ceplerinde elmaslarla yakayı ele verdi.
On my birthday... he collapsed, his pockets full of diamonds.
Bir dahaki doğum günümde 72 olacağım.
I would have been 72 on my next birthday.
Kocam bunu bana doğum günümde vermişti.
- Do you know what this cost? - I'm sorry.
Doğum günümde hep kötü kararlar veririm.
I always make bad decisions on my birthday.
Doğum günümde kendimi affettireceğim.
I'll make it up to you on your birthday.
Kaza beşinci doğum günümde oldu.
The accident was on my fifth birthday.
Doğum günümde bana yaptığın keki hatırlıyor musun?
You remember that cake you made me that one birthday?
Doğum günümde hediye etmiştin.
You gave it to me for my birthday. I did?
Gelecek yıllarda, doğum günümde kilisede bir mum yakar mısın?
In the years to come, will you light a candle and remember me on my birthday?
Doğum günümde öfkelenme.
Don't get angry on my birthday
Tam doğum günümde elime geçtiğine inanır mısınız?
Would you believe it arrived on my birthday?
Yani 70 yaşında olsaydım ve ışık doğum günümde belirmiş olsaydı, buraya ancak geliyor olurdu.
So if I was 70 years old, then the light produced on my birthday would just be getting here now.
Biliyor musun, her yiI dogum günümde :
You know, every year on my birthday, I think :