Dürdü tradutor Inglês
8 parallel translation
Gözlerinin içine baktım ve dedim ki "Hayır, oranlar sonunda defterini dürdü. Adios, Serseri!" Adam çıldırdı!
I just looked him straight in the eye, and I said, no, the odds have finally caught up with you.
Defterimi dürdü.
- She set me up.
Defterimi dürdü kadın.
- She set me up. - Sit down.
Zenciler onun defterini dürdü tamam mı?
letting niggas know we not fuckin'around, man.
Kent onların defterini dürdü mü?
So Kent threw the book at them?
Kırılgan, pek tekin olmayan biri o bu olay da tam ekmeğine yağ dürdü.
She's fragile, she's haunted, and this has become her new cause.
Ve eve üstümü değişmeye gittim, ve müthiş trafik vardı yani tahmin ettiğimden daha uzun dürdü.
And I went home to change, and with traffic, it's just taking longer than I expected.
Aynen şöyle : "Sonunda yürekli bir sarışın, şu sinema şerefsizlerinden birinin defterini dürdü."
Like this : "Finally someone has the big, blonde cojones " to deal with one of those movie-theater jerks.
durdu 87
durdur 139
durduk 23
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durduramıyorum 35
durdurun onu 231
durdurun şunu 91
durdur 139
durduk 23
durdum 42
durdurun 141
durdular 27
durdur onu 200
durduramıyorum 35
durdurun onu 231
durdurun şunu 91