English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ D ] / Dürümü

Dürümü tradutor Inglês

96 parallel translation
O çocuk Meksika dürümü ister demiştim.
I thought that kid would want a tamale.
Sen geze koy, ben de Meksika dürümü ve kola alayım.
I'll get us some burritos and Cokes while you pull a few.
Bir daha öğle yemeğinde, Meksika dürümü yemeyeceğim.
No more tacos at lunch for me.
- Kim getirdi bu yarım dürümü?
- Who gave us half a roll?
Acı bana. Kahvaltıda Meksika dürümü yedim.
Spare me. I had a machaca burrito for breakfast.
- Küçük bir tuna dürümü.
- Have a little tuna roll.
Siz de olsanız koşarsınız, başınıza konmuş bir ödül midenizde bozuk meksika dürümü varken.
You would too if you had a price on your head and a bad burrito in your belly.
Her ne kadar soğuk bir sebze dürümü olsa da.
Even if it is a cold veggie burrito.
- Ve bir California dürümü.
- A California roll.
Restoranın birinde Meksika dürümü almak için durduk.
We stop at this restaurant for tacos.
- Evet, Meksika dürümü yaptım.
- Yeah, tacos.
Orada ne var? Meksika dürümü mü?
What's over there?
Paket olarak iki tane Meksika dürümü alabilir miyiz?
Hi, could we get two burritos to go, please?
Meksika dürümü esprisi yüzünden mi?
Is this because of the burrito thing?
16 tane gravy scrape'em, bir kova kızarmış domuz yağı, ve iki büyük, macho soslu meksika dürümü.
I'll have 16 gravy scrape'ems, a bucket of twisty lard, and two super-choker breakfast burritos with macho sauce.
Aynı bir Çin dürümü gibi. - Pekala.
You eat moo-shu with a pancake, like a little Chinese taco.
Kahretsin Roger, o dürümü almak için 20 dakikamızı harcadın.
Roger, stopping for that burrito cost us 20 minutes.
Tabii ya. "Newark'ın En Büyük Dürümü"'nü yemeye çalışmıştın.
Oh, yeah, that's right. You did try to finish Newark's biggest burrito.
Vejeteryan tofu dürümü.
They're tofu veggie wraps.
Domuz pastırmalı, sosisli, peynirli, kahvaltı dürümü.
Bacon, sausage, cheese, breakfast burrito.
Elbette. Ama bu gece, Meksika dürümü yeyip, Dancing With the Stars'ı izleyeceğiz sanıyordum.
It's just that I thought we agreed that tonight was Taco Bell and Dancing With the Stars.
Ekstra otla sarılmış "Macho Nacho" dürümü alabilirim mesela.
Maybe the Macho Nacho burrito wrap with extra guac.
Meksika dürümü kokusu alıyorum.
I smell a burrito.
Volkanik çamur maskesi, aroma terapi, okaliptüs dürümü.
Volcanic mud mask, aroma therapy, eucalyptus wrap.
Dev California dürümü gibi dilimleyeceğim seni.
OK. I'm about to slice you up like a giant California roll!
Büyük altın kanatları olan. Sonra o uçan atın lanet olası Dachshund'u ezmesini ve içindekileri, Dachshund dürümü gibi çıkartmasını istiyorum.
Big gold wings... and then I want that flying horse to step on that damn dachshund and squeeze all the dachshund out of it like a dachshund burrito.
- Salı günü meksika dürümü var.
- It's taquito tuesday.
Laktoza duyarlı Leonard için, soya peynirli Meksika dürümü.
A quesadilla with soy cheese for the lactose-intolerant Leonard.
Biftek dürümü, bir düzine gözleme, mayonezli bir Fransız somon ekmeği bir paket dolusu patlamış mısın, krema ezmeli domuz sandviçi ve ezilmiş Doritos.
A steak burrito, a stack of pancakes, a loaf of French bread with mayonnaise, garbage bag full of popcorn, a ham sandwich with marshmallow fluff, - and crushed-up Doritos.
Sanki yataktan kalkıp Meksika dürümü yapacakmışım gibi.
Like I'm gonna get out of bed to make nachos.
Ben Jamaika tavuğu veloci-dürümü alacağım.
I will have the Jamaican jerk chicken veloci-wrap.
Bir dakika, şu Tıpa Deliği Dürümü filmi mi?
Yeah, I'm gonna do some glamour work over at the Crestline Motor Lodge. I'm gonna be a big star all over again.
Yok, Cade dürümü.
No, the cade wrap.
O yosun dürümü stresi alıp götürüyor.
Well, that seaweed wrap just slurps out the stress.
Dürümü başka kim severdi, biliyor musun?
You know who else liked tacos?
Yerdim, ama kafeteryadaki o paket dürümü yiyip hastalandıktan sonra yemiyorum.
I did, but then I got sick after I ate one of those pre-packaged rolls at the cafeteria.
İguana dürümü.
Fuckin'iguana taco.
İki Meksika dürümü yesin Kiki, ürkünç ve biraz da hileci.
And two quesadillas for Kiki Sneaky With a Side of Freaky.
Şu dürümü derhal mideye indir kadın.
Woman, put this veggie burrito in you now.
Başka bir tane frapan iri memeli hava dürümü kızı bulamaz mısın?
Come on, you can't find another flashy, large-breasted TV weathergirl?
Hayatın boyunca piliç dürümü yiyemezsin.
You can't eat chicken roll for the rest of your life.
Kulağa bir sürü tekila ve A-rab dürümü gibi geliyorsa evet.
Only if it sounds like a shitload of tequila and some A-rab hoagies.
Sodayı ve peynirli dürümü düşünüyordum.
I was thinking soda and a cheese roll.
Her gün kahvaltıda düşük kalorili Meksika dürümü yiyorum.
No. I eat a breakfast burrito every day.
Her Allah'ın günü kahvaltısında Meksika dürümü yiyen bir robot söyle bana. Söyleyemezsin.
Name one robot that eats a breakfast burrito every day.
Dün akşam Guadalahara'nın arka sokaklarından o ıstakozlu dürümü yememem gerektiğini biliyordum.
Heaven, knew I should not have bought these stupid shrimp tacos Last night that salesperson rounds of Guadalajara.
Meksika dürümü yaptım bir kere.
Some breakfast burritos.
- Meksika dürümü yemek istedik ve Chipotle'ye gittik ama Mercedes "Senora Salsation" adında boktan bir yerde yedi.
We all wanted burritos for lunch, so we went to Chipotle, but Mercedes tried some dive called "Señora Salsation."
Ciabatta dürümü.
Ciabatta bun.
Elindeki dürümü nasıl yediğine bakılırsa.. Onunla evlenmelisin.
Well, the way you're eating that burrito, you should marry her.
Meksika dürümü olabilir.
Like maybe-maybe a chimichanga, huh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]