Ediyoruz tradutor Inglês
16,329 parallel translation
Hayır. Hiç bir yere gitmiyorsun çünkü "Ateş ediyoruz!" ile ilgili daha fazla şey duymak istiyorum.
No, you don't go anywhere,'cause I gotta hear more about this pulling of the trigger.
Tabii ki ama burada oturup çitlerin üzerinden izlemeyi tercih ediyoruz.
Oh, sure, but we prefer to stand here and watch through the fence.
Karen, burada hastalardan söz ediyoruz.
Karen, these are patients.
20 dakikadır ipek-yün uyumu üzerine muhabbet ediyoruz.
We have been talking about silk-and-wool blend for 20 minutes.
Kendimizi rezil ediyoruz, Garo.
Ah. I'm embarrassed for us, Garo.
Ama sevgi hak ediyoruz demekten korkmak değil mi bu?
But... isn't that'cause we're afraid to say we're worthy of love?
Bahsettiğim gibi Hef, Bill ve ben artık işimize ayrı devam ediyoruz.
As I mentioned, Hef, Bill and I are pursuing the work separately now.
Koyununa sahip çıkan iyi bir çoban gibi İngiltere'deki cemaatimize çok dikkat ediyoruz.
Like a good shepherd caring for his sheep, we care very much for our flock in England.
Hepimiz seni terk ediyoruz...
We're all leaving you...
Vücut sıvısı takas ediyoruz.
Exchanging body fluids.
Her zaman kavga ediyoruz.
'Coz us fighting all the time...
Umarım bunu münasebetsiz bulmazsınız Komiser ancak bu sabah arkadaşlarımla birlikteydim ve hepimiz polis teşkilatının işini neden yapmadığını merak ediyoruz.
I hope you don't find this impertinent, Chief Inspector, but I was with some friends this morning and we were all wondering why the Police Judiciaire were not doing their job.
Her şeyi kendimiz yetiştirmeye gayret ediyoruz ve et yemiyoruz, bu yüzden...
We try to grow everything ourselves and we don't eat meat, so that's...
Böyle bir altyapı yatırımı yapacaksak 15 senelik ayrıcalıklı sözleşme talep ediyoruz.
That's why we're looking for an exclusive 15-year contract if we're going to invest so heavily in this kind of infrastructure.
Tarihin doğru tarafında olmaya davet ediyoruz.
We're inviting you to be on the right side of history.
Büyük resme bakmanızı rica ediyoruz Sayın Başkan.
"We're asking you to look at the bigger picture here, Mr. President."
Rahatsız ediyoruz ama biz polisiz.
Sorry to disturb you.
- Bir ipucunu takip ediyoruz.
Oh, we're just following up a lead.
Hepimiz ördeklerden nefret ediyoruz, hepimiz gitmelerini istiyoruz.
We all hate the ducks. We all want them gone.
Devam ediyoruz, hadi!
Let's go! Come on!
Teklifinizi takdir ediyoruz, efendim, ve size borçluyuz Binbaşı ama bir görevim var ve bunu tartışacak özgürlüğüm yok.
We appreciate the offer, sir, and we're indebted to you, Major, but I have a mission that I'm not at liberty to discuss.
- Göreve devam ediyoruz.
- We stay on mission.
Sizlerden size söylenen saatte, dağıtım yerinde olmanızı rica ediyoruz.
We ask that you arrive at the location no sooner than 30 minutes before your assigned time.
Onları takip ediyoruz.
We'll keep an eye on them.
Bağlantı konteynırlarından birine saldırmalarından endişe ediyoruz.
We're concerned they may attack one of our sluices.
En iyisini umut ediyoruz.
Hoping for the best.
Pekala, o zaman devam ediyoruz.
All right, so we continue on.
Evet, sadece biz olmadan Savage konusunda ne kadar ilerlediğini merak ediyoruz.
Yeah, just curious how much headway you've had tracking Savage without all of us.
Ama birbirimizden nefret ediyoruz bu yüzden konuşamıyorum. Bu çok kötü çünkü başka kime gideceğimi bilmiyorum.
'Cause, like, there's stuff I want to talk to you about, but we've been hating each other so bad, so I can't, and it sucks because I don't know who else to go to,
Yardım almanızı da tavsiye ediyoruz.
We also recommend that you seek counseling.
Bir kaçağı takip ediyoruz.
We are pursuing a fugitive.
Ryuzaki'yi takibe devam ediyoruz.
We're tailing Ryuzaki.
Bizi bu hâle sokmasına neden müsaade ediyoruz?
Why are we letting him do this to us?
Bedenimizi ve ruhumuzu besleyip canlandırması için sana dua ediyoruz.
We pray that it will nourish and rejuvenate our body and our soul.
Eğer akraba evliliği sonucu oluşanların bizden üzstün olduğunu düşünüyolarsa bunun için aşağıya gitmeyi hak ediyoruz.
If they believe the inbred trash over us, then we deserve to go down for this.
Yansımaya göre... Ölüm penaltısını düşürmeyi kabul ediyoruz.
Upon reflection... we are willing to forgo the death penalty.
Göksel baba, bu yemek için teşekkür ederiz... Onu kutsallaştırdınız ve bize dua etmesi için dua ediyoruz... Tanrımıza İsa Mesih aracılığıyla kutsal irademizi yapma gücü.
Heavenly Father, we thank you for this food which you have sanctified and we pray that it will give us the strength to do thy Holy will through Jesus Christ our Lord.
"Hayat oldukça basittir ama biz onu zorlaştırmakta ısrar ediyoruz."
"Life is really simple, but we insist on making it complicated."
"Biz" emniyetli sokaklar hak ediyoruz.
"We" deserve safe streets.
Yarışa girmeyi ister misin merak ediyoruz.
We wondered if you care to enter the competition.
Başka bir hızlandırıcı patlamasına maruz kalmaktan söz ediyoruz.
Getting hit by another particle accelerator explosion?
Kobuleti bölgesinde şu an itibariyle 40 ila 50 düşman savaşçı olduğunu tahmin ediyoruz.
We estimate that between 40 and 50 enemy combatants in Kobuleti now.
Senin istediğinden daha fazlası oldu ama gördüğün gibi bitirmek için uğraştığın her şeyi elde ediyoruz.
Look, I know this is more than you wanted to do, but look how close we are to achieving everything you fought for.
Bunun zamanla bizi özgür bırakması için dua ediyoruz.
And that, we pray, in time... will set us free.
Pekala o zaman duyuruyu iptal ediyoruz.
All right, then we'll cancel the announcement.
Biz Baas Partilileri sürgün ediyoruz siz de bir bürokrattan radikale dönüşüyorsunuz.
We expel the Baathists and you go from a bureaucrat to an extremist.
50'yle 80 kişi arasında olduklarını tahmin ediyoruz.
Mm, 50 to 80.
Biz ithal ediyoruz.
We import it.
Ördeklerden nefret ediyoruz.
We hate the ducks.
Benim ekip, takip ediyoruz.
My team, we're following!
- Buradaki mantıksızlığı merak ediyoruz.
We are curious about the logic here.