English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ E ] / Eliminated

Eliminated tradutor Inglês

1,258 parallel translation
Bu küçük sorun babam fikrini değiştirmeden önce bertaraf edilmeli
That little vernal of trouble needs to be eliminated before it grows, and dad changes his mind.
Angel yok edilmeli.
Angel should be eliminated.
İlk turda eleneceğimizi hiç düşünmemiştim Terrence.
I never dreamed we'd be eliminated from the tournament in the first round.
- Bloomingdale bölümümü tasfiye etti.
Bloomingdale's eliminated my department.
O hastalığın çaresini bulmasaydım ne kadar canlının öleceğini, bir hayal etsene.
Imagine how many lives would have been lost if I hadn't eliminated this disease.
Kaptan omeganın saf dışı edilmesini istiyor.
The Captain wants Omega eliminated.
Chicago, Magic'e elenince... Jordan kendi eşsiz yeteneğinin takımını zafere taşıdığı günlerin... geride kaldığını anladı.
As Chicago was eliminated by the Magic, Jordan discovered that his unique ability to lift his team to victory was only a memory.
Dünya bir pislikten daha kurtulmuş oldu.
It's just one bad guy eliminated from this world.
Tamamıyla yok edilmesi lazım.
He has to be totally eliminated
- Doğru. Çocuk yardımı kalktı ve nafaka iki katına çıktı. Eski karınızla yeni bir anlaşma mı yaptınız?
Child support was eliminated, alimony was doubled.
Eskiden şirketlerde cuma öğleden sonraları "mutlu saatler" olurdu.
That was eliminated by the Dram Shop Acts.
Hedef ortadan kaldırılmıştır.
Target has been eliminated.
Pek çok ihtimali listeden çıkarabildim.
.. and eliminated several possibilities.
- Onun yok edilmesi gerek.
- She has to be eliminated.
Karışıklığı giderip, Drakh'ı ele geçirmişler yüzbaşı
They've eliminated the opposition and captured the Drakh captain.
Tüm yayalar yok edildi.
WOMAN'S VOICE : All pedestrians eliminated.
Uygunsuz davranmasına yol açan düşünce desenlerini yok ediyoruz.
We simply eliminated those thought patterns that led him to behave inappropriately.
Yok mu ettiniz?
Eliminated?
Bir diğer tasarruf tedbiri olarak da, tuzlu-sulu soğutucusunu kısıtlıyorum.
And as a further cost-cutting measure... I have eliminated the saltwater cooler.
Badger's Drift XI'yı planladığımız gibi eledik.
Well, we've eliminated the Badger's Drift XI pretty much according to plan.
Sana söylüyorum Kosygin ortadan kaldırılmalı.
I'm telling you, Kosygin must be eliminated.
Sıklet ayırımları yapıldı.
We've eliminated weight classes.
Damar ve diğer hainlerin bulunup, yok edilmesini istiyorum.
I want Damar and the rest of these traitors found and eliminated.
Atbar Prime'dan Regulak IV'e Simperia'dan Quinor VII'e birliklerimiz toplamda 18 direniş üssünü ortadan kaldırdı.
From Atbar Prime to Regulak IV, from Simperia to Quinor Vll, our forces have eliminated a total of 18 rebel bases.
Ancak bir kaç saat önce, bir inceleme başlattım ve birisi benim programı mı kapatı, ve son 24 saate ait tüm belleğimi sildi.
Only a few hours ago, as I was beginning this investigation, someone shut down my program and eliminated all my memories of the last 24 hours.
Sonra yaptığım şeylerin kanıtlarını yok ettim.
And then I eliminated the evidence of what I'd done.
Ben de bir tane yokettim.
I also eliminated one.
İnanıyorum ki Sokar Apophis'ın Bynarr'ı devre dışı bıraktığını yakında öğrenecek..... ve kontrolü yeniden alabilmek için saldıracaktır.
I believe Sokar will soon learn that Apophis has eliminated Bynarr..... and will take action to restore control.
Kuzco yok edilmeli.
Kuzco must be eliminated.
İşgale girişimi olasılığıyla birlikte o füzelerin imha edildiğinden emin olmak için... denizlerdeki gemilere ateş açılması bizim en çok endişelendiğimiz husus.
This is point at which we are concemed... that there might be shooting among the ships at sea with the possibility that invasion might have to be undertaken to assure that those bases are eliminated
Eminim tüm bu sorunlar kısa zamanda çözülecek.
I'm sure all these problems will be eliminated shortly.
Bu kadınların..... bütün dünyevi korkuları..... ve tasaları giderilince..... bir şeyleri geliştirmek için motivasyonlarını kaybediyorlar.
Supposedly their mundane fears and worries have been eliminated.
Büyük İstila'nın 5 yıl sonrasıydı tüm bitkiler, sebzeler, ağaçlar, çiçekler ve evcil hayvanlar... kediler, hamsterlar, köpekler yokoldu.
That was five years after the Great Infestation eliminated all plant and vegetable matter, trees and flowers and domestic pets. Cats, hamsters, dogs.
Ve şimdi ise tüm bu başarıların yok olacak... çünkü bu aşağılık pislikle... ikici sınıf, Joe McCarthy gibi dibe vuracaksın.
And now, everything you have ever achieved will be eliminated... because, with this horrible filth... you'll go down as a second-rate Joe McCarthy.
Zayıf bir kişinin ortadan kaldırılması gerekir.
A weak person is someone who must be eliminated.
Arzularından kurtulup kızın yanında süper bir şey yaptıktan sonra kaçmak zorundasın, tamam mı?
After you've eliminated your desire... and after you've been excellent in her presence... then you must retreat, okay?
Onların yaptığı da aşırı değil miydi,... bizi yıllarca açlığa mahkûm etmeleri?
And I want it to go further, that they all be eliminated so we can live in peace.
Bazı sokaklarda ev aramaları yapıldı.
we're barbarians to be eliminated.
Askeri bozgun ve ordunun esirleri idam etmesi Komün'ü savaşın içine sürükledi.
Not enough medals? He must be eliminated! That's him, I recognize him!
Makinelerin sayesinde, savaşların kısa sürede ortadan kaldırılacağı tahmininde bulundu.
He predicted that wars would soon be eliminated by machines.
İmparatorluğun bölünmesini engellemek için, ki bu daha önceki Türk devletlerinde ve İslam dünyasında vuku bulmuştur, genç bir adam babasının ölümünden sonra sultan olduğu zaman diğer bütün kardeşleri yok etmek zorundadır.
In order to stop the empire from splitting, as had happened to other Turkish dynasties, ruling the Islamic world, when a young man became sultan upon the death of his father, all the other brothers had to be eliminated.
Tüm bencilce, tiksindirici, vahşi duygularından arındırıldılar.
All their selfish, abhorrent, violent thoughts have been eliminated.
Çok sayıda şikayet aldıktan sonra "Disco Days" i yayından kaldırdım.
I HAVE AFTER SEVERAL COMPLAINTS, ELIMINATED "DISCO DAYS" FROM THE RUNNING.
Elias'ın tarifine göre cinsiyete ve yaşa göre listeyi 28'e indirdik.
Off Elias'description, we've eliminated 28 names based on age and gender.
Bir şüpheli elendi, biri işbirliği yapıyor ve biri de avukatının arkasına saklanıyor.
One suspect eliminated, one cooperating and one hiding behind his lawyer.
Yok edebileceğini düşündüğünde, bam, yeniden çıka gelir.
Once you think you've eliminated it, bam, it pops up again.
- Onu yok edelim mi?
- You want him eliminated?
Malezyalı ortadan kaldırılmalı, Mugatu.
The Malaysian must be eliminated, Mugatu.
Onları yok etmek istiyorum!
I want them eliminated!
Tabii ki Yahudileri ulusal hayatımızdan sildik.
And we, indeed, have eliminated the Jew from our national life.
- Diğerleri için yağmalıyoruz! - Aşırıya kaçmıyor mu yaptığınız?
It's a good thing they eliminated those mad dogs.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]