English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ F ] / Fab

Fab tradutor Inglês

208 parallel translation
Fab- - fabrikadan ayrılmamalı.
He - He mustn't leave the mill.
- Bence çok havalı!
- Oh, I think it's fab!
- Havalı?
- Fab?
Muhteşemler ve diğerleri aşırtılı abartılı.
They're fab and all the other pimply hyperboles.
- Görüş var...
I have visual. -'They're trapped on an inspection platform.'-'FAB.
- Tamamdır
FAB, Thunderbird 2. 'Lining up target.'
- Thunderbird 1 gitmeye hazırız
Thunderbird 1, we are good to go. FAB.
- Tamamdır
FAB, Brains.
- Thunderbird'ler gitsin
- Thunderbirds are go! - FAB.
- Tamam durum - 3... operasyon için hazır mı?
- Roger, Brains. - Thunderbird 3 is about to initiate separation. - FAB.
- Dış bölgeye gidiyoruz
Brains, we're going into the accident zone. 'FAB, Thunderbird 2, and good luck.'
- Tamamdır Alan
FAB, Alan. 'Manual control.'
- Tamam Fermat kaldır
- OK, Fermat, we need a lift. -'FAB, Alan.'
Müthiş bir şey var. Parkta.
I've got something fab for the end.
Nesi inanılmaz?
What's so fab about it?
Seninle tanışmak süperrdi.
fab meeting you.
Bu harika bir şey değil mi?
I mean, is this fab or what?
Muazzam bir şey!
That's fab!
Bir Beatles hanımı... dört eski Beatles elemanına çay hazırlıyor.
This is actually a Beatle wife fixing the tea... for one of the fab four ex-Beatles.
- Üç elemanı.
- Fab three.
- Üç elemanına.
- Fab three.
Oof, bi de o Ralph Macchio'ya, üç hece ile... "Şa-Ha-Ne!"
Ooh, and that Ralph Macchio, three words... Fab-U-Lous.
Harika değil mi?
Isn't this fab?
- sevgili Marge... kendi portrem için teşekkürler onu duvarıma astım.
- Dear Marge... Thanks for the fab painting. I hung it on me wall.
Süper, hadi içeri gelin.
Hey, fab. Hey, come on in.
"Seksi Ol" un fotoğrafçısı dedi ki harika elmacık kemiklerim olduğunu ve Milli Vanilli'deki..... Robin Fab'inkine benzediğini söyledi.
The "Sex You Up" photographer said I've got the best cheekbones this side of Rob and Fab of Milli Vanilli.
Fab.
Fab.
Güller muhteşem görünüyor.
The roses are looking fab.
"Bu bir sivilce zerreciği." Harika görünüyorsun.
It's now a pimple diminimus. You look fab.
- Harika görünüyorsun, baba.
- You look fab, Dad.
Genç ve harika.
Young and fab.
Sen harikasın, mükemmeler yakın.
You're fab, switched on, a bit of all right.
- Muhteşem.
- Fab.
Muhteşem Dörtlü'den.
The Fab Four.
Harika bir adam.
Just fab.
Biz bir takımız!
We make such the fab team!
- Hayatımda yediğim en güzel sosis.
They're fab. Best sausages I've ever tasted.
- Yediğim en güzel somon füme.
They're fab. Best smoked salmon I've ever tasted.
Hangisiyle evlenirdin Rob mu Fab mı?
Which one do you intend to marry, Rob or Fab?
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel so fab.
Sansli gun, ufak bir kilim Seni ve prensin icin burada ay ustunde bir kasık prensinle sen cok yakisik kaygilanma hic gerek yok Prensin herzaman burda
Lucky day, hunk buffet You and your prince take a roll in the hay You can spoon on the moon With the prince to the tune Don't be drab, you'll be fab Your prince will have rock-hard abs
Kutlamalar ve ve eglenceler basliyor bugece sizlere çok çok uzak kralligindaki dügünden sesleniyoruz!
The abs are fab and it's gluteus to the maximus here at tonight's Far, Far Away Royal Ball blowout!
Şu evin ve bu caddenin Efsanevi Dörtlü için biçilmiş kaftan olduğunu söylediler.
They said this house here and this street would be great for the Fab Four.
- Tamam Alan
FAB, Alan.
- Tamam baba iyi uykular
- FAB, Dad. Sleep tight.
- Tamam
FAB.
- Arkalarındayız
- FAB. We're right behind'em.
- Çok güzeller.
- They're fab.
Fab 5'ten Freddie burada.
Fab 5 Freddie here, Yo!
Harika!
Fab.
- Harika görünüyor.
- Sounds fab.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]