Gazetede tradutor Inglês
2,315 parallel translation
İsmim gazetede mi? Tamı tamamına.
My name was in the paper?
Gazetede okudum, sağlığınız için endişelendim.
I read about it. I worry about your health. - How touching.
Gazetede okudum.
I read about it in the paper.
17 yıl önceki gazetede ne işi var?
Why is she in a 17-year-old newspaper?
Seni gazetede kurtaran kişi- -
The guy who saved you at the Planet?
Bütün ayrıntıları bilmiyorum ama sadece, gazetede kazayla ilgili okuduğum kadarını biliyorum.
I don't know the details, just what I read in the paper about her accident.
Ertesi gün gazetede okuyunca "Demek silah sesi oymuş" dedim.
I read it in the paper the next day and I was like : "Oh, that's what that was."
Bak, şu Turk denilen herifin gazetede resmini gördüm.
Look, I saw the picture of that Turk guy in the paper.
Gazetede Turk'un fotoğraflarını görmüş.
He saw Turk's picture in the paper.
Ülkedeki her tıbbi gazetede varım. Bu görev bir ay sonraydı.
I'm in every medical journal in the country.
Salı gününe kadar aklımdan çıkmıştı. Arabada ölü bulunan kızı gazetede okuyunca hatırladım.
I forgot it till Tuesday when I read about the dead girl in the car.
İki gün önce, gazetede bilgisayar başında yazıyordum ve birden ertesi sabah evde uyanıyorum.
Two days ago, I was typing on my computer at the Daily Planet... then I'm waking up at home the next morning.
Chloe, gazetede çalışırken, kendinden geçtiğinde, ne ile ilgili çalıştığını hatırlıyor musun?
When you blacked out at the Planet, you remember what you were working on?
Özellikle senin, gazetede her okuduğuna inanmaman gerektiğini, biliyor olman gerekiyor.
You of all people should know not to believe what you read in the paper.
Gazetede ölen kızı okudum. Belki de yıllar önce yanlış adamı yakaladınız.
Then I read about the dead girl in the paper and that maybe you'd arrested the wrong man all them years ago.
Yerel gazetede fotoğrafçıdır.
He's a photographer for the local paper.
Don Witham yerel gazetede fotoğrafçı!
Don Witham is a photographer for the local paper!
Bu bahsettiğiniz "küçük" olay gazetede iki satır yer buldu.
This "little" incident, as you described it, received but... two lines in the newspaper.
Hayır, gazetede okuduğumu hatırladım.
No, no, I just remember reading about it in the paper.
Ve Liz ile ben gazetede benim hakkımda o kötü şeyleri söyleyen kişiyi bulma konusunda bize yardım edebileceğini umuyorduk.
so Liz and I were hoping you could help us to track down the person who's been saying these hurtful things about me in the paper.
Söylediklerini gazetede yayınladıklarına inanamıyorum.
I can't believe they put what you said in the paper.
Daha yeni 20 yaşımdayken yerel gazetede açıklanmış olmam, oldukça yeni.
Me being outed in the local paper when I was barely 20, that's damn recent.
Bak, bir kaç gün önce, gazetede, Kathy'le senin fotoğrafını gördüm. Biraz araştırma yaptım ve teyzenin evinde yaşadığınızı öğrendim.
Look, a couple of days ago, I saw a picture of you and kathy in the paper, and I did a background check, and I found out that you're living back at your aunt's place.
Affedersiniz efendim, sizi gazetede okudum.
I'm sorry, sir, I read about you in the paper.
Fotoğrafımı Minnesota'daki bir gazetede mi gördün?
You saw my picture in the paper in Minnesota?
Gazetede resmin cikar belki
- Yeah. Little as you are, got your picture in the paper.
- Gazetede resim mi? - Elbette
- Her picture in the paper?
- Gazetede resmin var mi? - Evet
- Your picture in the paper?
Gazetede yazarım.
I write for the paper.
Aslında ulusal gazetede yazana göre imza günü için şubat ayına kadar beklenmeli, ama millet, bu aralar bu değişti.
... used to be we had to wait till February in the national letter of intent signing day, but folks, the times, they have changed.
Victory senin için deliriyor. Bizse gazetede okuduklarımızla yetinmek zorunda kalıyoruz.
Victory's crazy about you, and all we have to go on is what we read in the papers.
Gazetede yazdığına göre Bay Quid'in söyleyebileceği tek şarkı ilahidir.
According to the papers... the only songs Mr. Quid's gonna be singing are hymns.
Gazetede yazanları okuyup da inanan taş kafalılara ağlarım.
I shed a tear for all those bone tops that read the papers and believe that shit.
- Gazetede gördüğümde düşündüm.
- I thought so when I saw the papers.
- Evet, gazetede okudum.
- Yes. I did in a newspaper article.
Sonra gazetede kızın suratını gördüm.
Then I saw her face in the paper.
Ulusal gazetede çalışıyorum.
I work for the national desk. - Okay?
Beş yıldır gazetede çalışıyorum.
I've been on the national desk for 5 years.
Gazetede kaç kişi kaynakların adını biliyor?
Second, how many people know the... How many people at the paper know the names of the sources?
Hapiste olduğun her gazetede yazıyor... - Hayır, hükümetten bahsediyorum.
Well, your jailing, your stance, it's in every newspaper, on every channel.
Gazetede, yağlı boya resimlerin onarımıyla ilgili bir makale okudum.
I saw an article in the newspaper about painting restorers.
- Haftalık gazetede fotoğrafın vardı.
- Your picture was in the weekly.
- Bir gazetede çalışıyorum.
- I work for a newspaper.
Gazetede anlatılanlar okunmaya değerdi.
The reports of the newsletter have had a record audience.
Gazetede resimlerini gördüm.
I saw their pictures in the paper.
Gazetede çok net bir resmi var.
There is a very good picture of her.
Tara ile Arthur önümüzdeki hafta sonu evleneceklermiş, gazetede okudum.
I saw it in the paper that Tara and Arthur are getting married next weekend.
Babe gazetede sutyen reklamlarini görmüs.
Babe saw your brassiere ads in the newspaper.
Seninle gazetede çalışmayı özledim.
I missed working at the paper with you.
Geleceğinizi gazetede okudum.
I heard you two were coming in.
Çatıda çok güzel bir barları var, gazetede okudum.
They have this cool bar on the roof.
gazetede okudum 30
gazete 194
gazeteci 57
gazeteler 66
gazeteciyim 26
gazeteciler 23
gazeteyi gördün mü 21
gazete 194
gazeteci 57
gazeteler 66
gazeteciyim 26
gazeteciler 23
gazeteyi gördün mü 21