Gideceğiz tradutor Inglês
12,578 parallel translation
Bugün muhtemelen hayatımın en kötü günü greve gideceğiz bu Noel de tüm şirketin batması anlamına geliyor!
Today was probably the worst day of my life, we're probably gonna have a strike, which means the whole company goes down at Christmas!
Ingrid ve Sara'yla birlikte Ingrid'in kulübesine gideceğiz.
To Ingrid's cabin, with Igrid and Sara.
Bu yerden çok uzaklara gideceğiz.
We're gonna go far, far away from this place.
Bu çukurdan çıkıp ağaç sınırının yaklaşık çeyrek mil dışına gideceğiz.
We're gonna make for a tree line about a quarter mile out.
Nereye gideceğiz?
Where we gonna go? Huh?
Ama nereye gideceğiz?
But where we gonna go?
Sen ve ben Arizona'ya gideceğiz çünkü orada bize 15,000 dolar daha verecek bir adam var güzel, yeni bir bebek için.
And you and I are heading to Arizona because there is a guy there that's gonna give us another $ 15,000 for a nice, new baby.
Gideceğiz demiştik.
We agreed we were going.
- Ne zaman gideceğiz?
- When? When do you want to do it?
Nereye gideceğiz?
Where? Where you trying to go?
O halde, törene nasıl gideceğiz?
Well, then, how would I be getting to the inauguration?
Hemen üst kattaki Kozawa Sushi'ye gideceğiz.
We'll go to kozawa Sushi just upstairs.
Bayan Kennedy ve ben ambulansta tabutla birlikte gideceğiz.
Mrs. Kennedy and I will ride with the casket in the ambulance.
Çörekçiye gideceğiz.
We're just going to Dunkin'.
Okyanus boyunca gideceğiz ve böyle nefes alacağız.
All the way across the ocean, and we're gonna breathe like this.
Gideceğiz Onu iptal edilen şarap ve peynir gecemize davet ettin mi?
We're gonna invite him to our cancelled wine and cheese night?
Tamam, oraya gideceğiz.
That's okay, we'll get there.
Birlikte Thomas Gale Evi'ne de gideceğiz.
And we're gonna go and see the Thomas Gale House, you and me.
Nasıl gideceğiz?
How are we getting out?
Oradan gideceğiz, yemin ederim.
We're out of there, I swear.
Bir yere mi gideceğiz?
Are we going somewhere?
Bir tekne tutarak bir yıllığını sahile gideceğiz.
We're heading out to the coast to... charter a boat for the year.
Arka yollardan kestirmeden gideceğiz.
We'll cut through the back roads.
Ve biliyorsun, komik Çünkü ne zaman gideceğiz En iyi arkadaşım Yer fıstığı ve ben, Oraya gidiyoruz Taç beşte biri ve bir göle.
And you know, it's funny,'cause when we go noodling, my best friend Peanut and I, we go down there with a fifth of Crown and a lake.
- Kestirmeden mi gideceğiz, D? - Oraya daha çabuk varırız.
Should we take the shortcut, D. We'll get there quicker.
Alçak bir tanesini bekleyip, sonra gideceğiz.
So I'm gonna wait for a low and then we go.
Işığı kapat Fitz, karanlıkta gideceğiz.
Turn off the beam, Fitz, we're gonna in dark.
Hepimiz eve gideceğiz.
We're all goin'home.
Teslimattan sonra nereye gideceğiz?
Where are we headed after the drop?
Amiral, anladığım kadarıyla şimdi Leyte'ye gideceğiz.
Admiral, I understand that we are to sail to Leyte.
Akıntıyı kullanıp o adaya doğru gideceğiz.
We're going to catch a current, and we're gonna ride it over to that island.
Üstümüze düşeni yapacağız barutu alıp eve gideceğiz.
Right. We play our part, take the powder and go home.
- açıklık bir alana gideceğiz.
- about half a mile from here, at dawn.
Nereye gideceğiz?
I can't leave the country.
Neden oraya gideceğiz
Why would we go there?
Bir partiye gideceğiz!
We're gonna go to a party!
ne yapıyorsun çok yakında üniversiteye gideceğiz...
Andy, what are you doing? Yeah, we're all going to college pretty soon...
İlk sömestirde yine de güzel bir yere gideceğiz.
Of the first semester anyway, so, we'll go somewhere nice.
- Buradan gideceğiz, ikimiz birlikte.
We're gonna get out of here, both of us together, you hear me?
- Bu tarafa gideceğiz Lenny.
- We're going that way, Lenny.
Bu da, o siktiğimin hapishanesine gideceğiz demektir.
Which means we're gonna go to fucking jail...
Nereye gideceğiz?
Where would we go'?
Nereye gitmek istersek gideceğiz.
We'll go where we wanna go.
Hepimiz cehenneme gideceğiz.
We're all going to hell.
Hep beraber gideceğiz.
We all go in together.
- Sonuna kadar gideceğiz.
I mean, we are going all the way.
Nereye gideceğiz?
Where are we going?
Boston üzerinden Amherst'e gideceğiz ve Elizabeth halanda bir süre kalacağız.
We will go to Amherst, via Boston, and stay for a short while with Aunt Elizabeth.
Bunu yapacaksak öylece gideceğiz.
No, no, no. If we're gonna do it, we just do it.
Aletini emdikten hemen sonra gideceğiz.
We'll go right after you're done sucking my dick.
Yoksa bir aceleyle gideceğiz buradan.
Or if we have to leave here in a hurry.