Gökyüzünde tradutor Inglês
1,800 parallel translation
Gökyüzünde bir kol var!
Arm in the sky!
Gökyüzünde beliren yoğun beyaz ışığı çok uzaktaki kör bir kız bile görebildiğini söyledi.
A white light pierced the sky with such intensity that a blind girl claimed to see the flash from a hundred miles away.
Ama ben gökyüzünde diye düşündüm. Orada olması tahminimce iyi olabilir.
But I feel that he left it in the skies, and felt that this wasn't too bad either.
Aksi taktirde, gerçekten yaşadığımız hissini tatmak için gökyüzünde öldürmek zorunda olan... bizler gibi, toplum da "barış" ın gerçek anlamı için olan kavrayışını kaybeder.
Even the meaning of peace may not be understandable. It's the same, like if we're not in the sky killing each other, then we'd not have the sense of survival.
Gökyüzünde yıldızlar dans ediyordu.
In the sky the stars danced,
Beş kişisiniz ama gökyüzünde mi düştünüz?
There's five of you, and you just dropped from the sky?
Senin gökyüzünde uçuyor olman gerekirdi.
You're supposed to be up in the sky.
Hey, yarasa, gökyüzünde uçarken şehir nasıl görünüyor?
Hey, bat, when you flying what the city look like from up on high?
Çıplak gözle bu bulutsuyu görebilseydik gökyüzünde 12 Ay boyutunda yer kaplardı.
Ifwe could see the nebula with the naked eye... it would be the size of12 moons in the night sky.
Benimle gökyüzünde uçmadın mı?
Didn't you fly in the skies with me?
Sonra, gökyüzünde kayboldum.
Then flew away into the sky.
Sonra, yıldızlar güzelce gökyüzünde ışıldadı.
Later, the stars beamed beautifully in the night sky.
Bir gün gökyüzünde beraber uçacağımıza söz veriyorum.
I promise to fly in the sky with you one day.
Güneşe bak... Gökyüzünde parlıyor ve... bulutlar, ve ağaçlar..
And I see the sun shining in the sky and the... clouds, and the trees.
Gökyüzünde duvar yok.
There's no wall in the sky.
Bazen ay gündüzleri de gökyüzünde görünüyor.
Sometimes the moon also comes out during the day.
altın kuşlar gökyüzünde uçacak.
Golden kites fly in the sky.
Chand'ın göremeyeceği kadar uzak, gökyüzünde bir yerlerde.
From afar Chand sees her kite, a tiny stain in the sky.
Bütün köy şenlik içinde, gökyüzünde havai fişekler...
The entire village rejoicing, fireworks in the sky...
Gökyüzünde onları görmek istiyor.
The kind that light up the sky.
"Niçin onu gökyüzünde patlatmiyor?"
Why doesn't he blow him out of the sky? "
Ben gökyüzünde olduğumda işte o zaman kontrol bendedir.
When I'm up in the sky, that's when I'm in control.
Gökyüzünde uçan küçük bir telefon kulübesi görürsen benim için bağır, büyükbaba.
If you ever see a little blue box flying up there in the sky, you shout for me, Gramps.
Bu aynı vahşi bir kedinin gökyüzünde karga peşinden gitmeye çalışmasına benzer.
I have to get to where those crows are flying around ; the area will be packed with people that need attention
Gökyüzünde evlilik teklifi edilmez.
Are marriages made in thin air?
Gökyüzünde evlilik olurmu hiç...
Are marriages made in thin air?
Gökyüzünde milyonlarca yıldız var. Bizim galaksimizde.
A hundred thousand millions of stars in our galaxy.
O gökyüzünde bulutların arasında yükselir.
She soars in the sky amongst the clouds.
Bar'ı olan bir balon. Sonra da biraz içkiyle gökyüzünde süzülür gidersin.
Then you could float around, have some brews.
Gökyüzünde dev gibi bir uçakta şu an... ama birazdan inecek...
He's been on a big aeroplane up in the sky... but he'll be landing...
Yağmur, gök gürlemesiyle karanlık gökyüzünde düşerken, 10 metrelik dalgalar gemisini döverken,
As the rain thundered down from the dark night sky and 30-foot waves crashed over his ship,
- Yukarıda tabii, gökyüzünde.
- Well, up there, in the sky.
Şimdiye kadar, gökyüzünde ortaya çıkan 26 gezegen hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı.
So far there has been no explanation of the 26 planets which have appeared in the sky.
Senin zamanında herhangi bir şey oldu mu? Mesela ; gök gürültülü bir fırtına, berbat bir hava, gökyüzünde bir şey?
Was anything happening back in your day, like electrical storms, freak weather, patterns in the sky?
Onun sayesinde gökyüzünde güvenli dünyalar olduğunu bilmenizi isterim.
I just want you to know that there are worlds out there safe in the sky because of her.
"Gökyüzünde gezegenler var!" yazmış.
She's saying "planets in the sky!"
Gökyüzünde göz kamaştıran bir ışık.
a dazzling light in the sky.
* okyanusta bir damla * * tüm zamanı durduran bir an * * sarı gökyüzünde bir durak * * ama sen *
* a drop in the ocean * * a second to end all time * * one stop in the yellow sky * * but you mean *
Gökyüzünde milyonlarca yıldız vardır.
There are millions of stars.
Gökyüzünde garip ışıklar belirdi sonra yaratık çıkageldi ve hepsini öldürdü.
There were strange lights in the sky, and then the beasts came through, and killed them all.
İşte, 1985 yılında Ohio'nun kuzeybatısında bir meteor gökyüzünde görünüp kaybolmuş.
Here. In march'85, a meteorite Vanished in the night sky over northwestern ohio.
Siyah bir yumruk gibi duruyor, bulutları deliyor ve gökyüzünde kayboluyordu.
"It stood like a black fist, punching through the clouds and disappearing into the sky."
Gökyüzünde süzüleceğim, Earl Gökyüzünde süzülme zamanı!
I'm gonna ride the sky, Earl. Time to ride the sky!
Şu anda gökyüzünde ve zengin insanların otobüs sürücüsü.
Bus driver in the sky for rich people.
Astronomiyi iyi bilmem ama gökyüzünde bir güneş olması gerekiyordu.
Look, I'm no astronomy major, but I thought there was only supposed to be one sun in the sky.
Kuş uçup havalandığında,... gökyüzünde bir kartala benzer.
"And when the bird away does fly, It's like an eagle in the sky."
Görünüşe göre dün gece insanlar gökyüzünde garip ışıklar görmüşler.
Apparently, last night people saw strange lights in the sky.
Gökyüzünde garip ışıklar, kulağa ürkütücü gelen bir köy ve bir radyo teleskop.
Strange lights in the sky, a creepy-sounding village and a radio telescope.
Bu aynı zamanda köylülerin gökyüzünde ışıklar gördüklerini söylediği saat.
That's when villagers said they saw lights in the sky.
Dün gece gökyüzünde teleskopu çevreleyen ışıklar vardı.
Last night, there were lights in the sky, circling the telescope.
Gökyüzünde bir toprak bükme ustası bulamazsın.
Here it comes.