Görüşelim tradutor Inglês
1,228 parallel translation
Seninle Buzul Çağı'nda görüşelim, tamam mı?
I'll catch up with you in the Ice Age.
Scully, dışarıda görüşelim.
Scully, we'll meet you outside.
Aşağıya iniyoruz. Bunu kendi aramızda görüşelim.
We're going to drop offline and debrief this one on our own.
Tekrar görüşelim.
Let's see each other again.
Cereal Killer le görüşelim.
Meet Cereal Killer.
Otobanın altında görüşelim olur mu?
I'll see you under the motorway, OK?
Sonra görüşelim mi? Tamam.
So I'll talk to you later?
Hadi, onunla görüşelim.
Let's get even then! Come on!
Ofisimde görüşelim. Şartları konuşalım.
We've got terms to sort out.
Bobby, seninle yarın görüşelim, tamam mı?
- Bobby, I'll see you tomorrow, OK?
- Seninle bir görüşelim.
I need to see you.
Tamam, anladım. yayından sonra görüşelim.
- I'll see you later, then.
Charlie, neyseki bu benim işim değil,... fakat, görüşelim.
Charlie, this is none of my business, hopefully... but, let's review
Onun gastronomisi hakkında görüşelim.
It's about this gastrostomy.
Haftaya görüşelim, yemeğe çıkarız.
See you next week for dinner.
- Ama en azından babamla görüşelim.
- But we'll meet Daddy at least.
İyi, bir kamyon hakkında bir adamla görüşelim.
( Devoe ) Good, let's go see a man about a truck.
Pazartesi görüşelim mi?
See you on Monday?
- Yarın görüşelim mi?
- See you tomorrow?
Lütfen, yarın görüşelim.
Please.
Lütfen, yarın görüşelim.
- Please, tomorrow.
Franklin Mars'ta olduğu için Dr. Hobbes'la görüşelim.
Since Franklin's planetside, I put a call in to Dr. Hobbes.
Yargıç odasında görüşelim lütfen.
I'll see you in chambers, please?
500 dolar bulun... sonra gelin yine görüşelim.
Get yourself $ 500 and come back to see me.
denemek istersen hiç durma, mahkemede görüşelim.
So you push for civil, I'll see you in court.
Konuyu dışarda görüşelim mi?
You want to talk about this outside?
Bir saat sonra görüşelim neden benimle çalıştığını anlayacaksın, seninle yatmamama rağmen.
And if you meet me here in an hour I will prove to you why you hired me even though I wouldn't sleep with you.
- Bu konuyu yarın görüşelim.
- I'll talk to you all tomorrow.
Görüşelim.
Keep in touch.
Yarım saat sonra Stromboli'nin yerinde görüşelim. Yapamam.
Meet me at Stromboli's in half an hour, all right?
Yakın zamanda tekrar görüşelim.
See you very soon.
- Benimle otoyala gel orada görüşelim.
- Come onto the highway with me, we'll see!
Peki, gidip şu Leon Gayard ile görüşelim, bakalım orada mı oturuyor?
Right, let's go see this Léon Gayard, we'll see if he lives there.
Akşama görüşelim Siddhu.
See you in the evening, Sidhu.
Şimdi git. Yarın görüşelim.
Go now, I'll see you tomorrow.
Yarın nehrin kıyısında görüşelim.
See you tomorrow at Riverside.
- Doktor vaktin varsa bir saat sonra görüşelim.
- Doctor I'd like to come talk to you in an hour if you have time.
Aşk çocuğuna ulaşayım da tam olaraktan bir saat sonra görüşelim.
I'll track down lover boy and see both of you in one hour. Exactamundo.
Ekibi oluştur ve yarın El Coyote'de görüşelim.
Round up a crew and meet me at that El Coyote Motel across the border tomorrow night.
- Ne? Gel, görüşelim.
Come see me.
Seninle daha sonra görüşelim.
I'll deal with you later.
Teşekkür ederim Bombaya gelince görüşelim mi?
Thank you very much, Tarababu. Do meet us if you come to Bombay
Daha sonra görüşelim
He knows us!
Ara sıra görüşelim!
We'll meet some time!
Şahane bir manzara. Seninle sonra görüşelim
I'll see you, partner.
- Sadece terapide görüşelim.
- We can only meet in the group.
- Görüşelim.
- Let's keep in touch.
Öyleyse onunla görüşelim.
We'll see him, then.
Görüşelim.
I know I'll be seeing you.
Bu geçiş dönemini kolay atlatmana yardımcı olabileceğimi düşünürsen odama gel görüşelim.
Carry on, Abby.
Ne zaman görüşelim?
When do we meet?