Hea tradutor Inglês
73 parallel translation
Coroner Creek'e hoş geldiniz, ben Şerif O'Hea.
Welcome to Coroner Creek.
Miles'ın arkadaşı benim de arkadaşım sayılır.
I'm Sheriff O'Hea. Any friend of Miles is a friend of mine.
Ama, O'Hea de zaten biliyordu.
But I didn't think O'Hea would pass it on.
Şerif O'Hea, benim peşimde olduğunu düşünüyor.
Sheriff O'Hea thinks you're after me.
Artık öyle değil. O'Hea, Miles'a cephe aldı.
O'Hea's against him and wants to fight him.
Kesin sesinizi, ikiniz de. O'Hea, buradan gitmelerine izin mi vereceksin?
O'Hea, if you let them ride out of here...
Hangi tarafta yer olman gerektiğini unuttun, O'Hea.
You must have forgot what side your bread's buttered on, O'Hea.
Tamam, O'Hea,... bizi bu kafese atman iyi bir gösteriydi,... ama bu tavuk kafesini aç ve bizi dışarı çıkar.
Alright, O'Hea, that was a pretty good show you put on but you can open up this chicken coop now and open up the back door.
Böyle zekice bir şey hiç duymadım.
I've never hea [ d of anything as clever as this.
Hea, şikayetçi değilim.
Oh, I'm not complaining.
Besbelli Tanrı'nın benim için büyük planları var.
Hea ven evidently has great plans for me.
İyileşmelisin.
I. You must hea
- kalbi atacak - ve gırtlağından hırıltılar çıkacak
- "his hea" rt "should stamp" - "and his throat should growl"
Pekâlâ, pekâlâ, hadi biraz daha dikkatli konuşalım, burada çocuklar var değil mi?
Ok, ok let's try to watch the language there's children present hea.
Hea.
Yeah.
hea.
Yup.
Çevre yok hea, Sean?
Nothing on the girth, huh, Sean?
Bir savaş. Artık her şey sana bağlı. Hem içindeki hem dışarıdaki Daleklerle savaş.
Hopefu lly, he'll j ust come down here, knock a ll these coa Is away, a nd j ust la nd i n a g reat big hea p.
Sıcağın tadını çıkarıyorum
Enjoying the hea
David! Beni duydun mu?
( woman ) DAVID, DID YOU HEA
Anne, lütfen, kafanı buzdolabından çıkarır mısın?
Mom, please get your hea out of the refrigerator.
Ağır kaldırmak yok!
No hea lifting!
hea.
I'm with you.
Biz buna "SDM Son" diyoruz... Sonsuza Dek Mutlu.
It's an "HEA ending" - - happily ever after.
Bizde üstüne gideriz.
We go over their hea.
"O'Byrne wuz hea."
"O'Byrne wuz hea."
Önceki gün ateşlediğimiz bir ısıya duyarlı füze tarafından vurulduğumuzda kendi kendimize vakit geçiriyorduk.
We were minding our own business when we were attacked by a hea t-seeking torpedo we had fired the day before.
Diğer insanlar tarafından keşin tekinin sidiğini belinde hissedebileceğin bir hücreye hapsedilmen de mümkündü.
Other people might lock you in a cell overnight to be urinated on by a meth hea.
Hea Won Kimyasal Madde Fabrikası'nda çalışıyordu.
She said she got it while working at a company called Hae Won Chemicals.
Hea Won Kimyasal Maddeleri mi?
Hae Won Chemical?
Hea Won Grup'un bir kuruluşu, değil mi?
That's a subsidiary of Hae Won Group, right?
Bak bakalım. İnternetten Hea Won Fabrikası'yla ilgili birçok bilgi buldum.
If you open it, there's an article I found online about Haewon Chemicals.
Eve gidip Cheon Jae Man'ın Hea Won Kimya Fabrika'sıyla ilgili olan raporlarını getirin.
Go home and bring me the clippings on Cheon Jae Man and a floor plan for Hae Won Chemicals factory.
HEA.
HEA...
Ne için içerde değilim ki hea?
what am i not in for, yeah?
SDMY'de söylediğimiz gibi, "Bu sadece bir masal değil bu bir macera."
As we say in the HEA, "It's not just a fairy tale, it's an adventure."
Bu, takımı biraz ortada bıraktı. Hem de tam, sadece SDMY'de değil her yerdeki mutlu sonlar için çok kötü bir tehlikeyle karşılaşmak üzereyken.
This left the team in a bit of disarray, just as we were about to meet a terrible threat, not only to the HEA, but to happy endings everywhere.
Bazı aptal, kabiliyetsiz, her şeye karışan, pislik SDMY ajanlarına karşı kullanacağı numaralarından bahsetmişti.
She did mention something about outwitting some incompetent, stupid, meddling, jerkfaced HEA agents!
Tüm SDMY ön kapımızda olacak ve arka kapımızda ve camlarımızda!
The whole HEA is going to be at our front door, and our back door, and our windows!
- O bir yalancı, O'Hea.
- He's a liar, O'Hea.
O'Hea?
- O'Hea?
Sana neler oluyor, O'Hea?
What's come over you, O'Hea?
- göğsü büyük bir güçle atar - ve kalbi kor gibi kızarır ve yumrukları bir Knockout patlaması için hazırdır.
- "his bosom should heave" - "and his hea" rt "should glow"
Hız limiti ne kadar biliyor musunuz ha?
Do you know what speed limit it hea?
Ne kadar uzak olsakta çok yakınız daha yürekten olamazdım daima kim olduğumuza güveniyorum ve başka hiçbir şey önemli değil ne yaptıklarını hiç umursamadım ne bildiklerini hiç umursamadım ve biliyorum... bu doğru
So close no matter how far Couldn't be much more from the hea Forever trusting who we are
Evet.
My hea... heart.
Ayrıca, yarın gidebilirim.
I'd read a bout evolution, I hea r a bout evolution i n school.
- Yalnız ölmemeli. Yanına git.
for the fi rst ti me, to hea r them out loud a nd to get a sense of the sha pe of the scene before you actua lly attem pt to block it a nd to sta rt wa Iki ng a rou nd a nd act it.
Tuvalete gidiyorum.
I'm going to the hea
Aaah!
♪ can you hea... ♪ whoa!
HEA 118.
HEA 118.