English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ H ] / Heyecanlı mısın

Heyecanlı mısın tradutor Inglês

992 parallel translation
- Heyecanlı mısın Max?
- Feel nervous, Max?
- Heyecanlı mısın?
- Nervous?
- Heyecanlı mısın?
- Isn't it thrilling?
Heyecanlı mısın evlat?
Are you nervous, son?
- Heyecanlı mısın?
- Are you excited?
- Heyecanlı mısın Wally?
- Nervous, Wally?
Heyecanlı mısın?
Got the shakes?
- Heyecanlı mısın?
- Nervous? - No.
Heyecanlı mısın?
Not too nervous?
Heyecanlı mısın Louis?
NERVOUS, LOUIS?
Heyecanlı mısın?
Aren't you nervous?
- Heyecanlı mısın?
- You nervous, boy?
- Heyecanlı mısın yoksa?
- What's wrong? Stage fright?
- Fransa'ya döneceğin için heyecanlı mısın?
- Are you anxious to get back to France?
- Gwen, heyecanlı mısın?
- Gwen, are you excited?
Aileni göreceğin için heyecanlı mısın?
Looking forward to seeing your parents?
Birlikte ilk gecenizi kutlama zamanı geldi. Heyecanlı mısınız?
The time has come to celebrate your first night together.
Heyecanlı mısın?
You excited?
Heyecanlı mısın?
Do you feel excited?
- Heyecanlı mısın?
- How's the vibes?
Koç, Konkord'a bineceğiniz için heyecanlı mısınız?
Coach, are you excited about taking the Concorde?
- Heyecanlı mısın tatlım?
- Flustered, my sweet?
Heyecanlı mısın, Karl?
You, nervous, Karl? Just a little.
- Heyecanlı mısın?
Nervous?
- Yarın için heyecanlı mısın?
- You a little nervous about tomorrow?
- Heyecanlı mısın?
- Are you nervous?
Heyecanlı mısın?
Are you nervous?
Sen çok... Heyecanlı mısın kanın akışını göreceğin için?
Are you so... anxious... to see blood flow?
- Heyecanlı mısınız?
- You nervous?
Heyecanlı mısın?
Nervous?
Siz heyecanlı mısınız?
Are you nervous?
Wizzer, yarın için heyecanlı mısın?
Hey, wizzer, nervous about tomorrow?
- Heyecanlı mısın? - Hayır.
- You nervous about something?
- Heyecanlı mısın?
- You nervous?
Amcanın sömürgesinde köle olduğumdan bu yana çok ilerledim. Binlerce yorgun ve heyecanlı miller aştım.
I've gone far since I was a slave on your uncle's plantation... thousands of restless, hectic miles.
- Heyecanlı mısın?
- Excited?
Heyecanlıydım çünkü artık gerçek adamların arasına karışıyordum.
I was sure excited, because now I was finally getting in with the real boys.
Babamın yenilgisinin intikamını almak için heyecanlıyım.
I am anxious to avenge my father's defeat.
5 yıl önce bugün birbirimizi seveceğimize, onurlandıracağımıza dair söz vermiştik ve sen o kadar heyecanlıydın ki yüzüğü başkasının parmağına takmıştın.
Five years ago today we promised to love, honour and cherish each other, and you were so nervous you put the ring on the minister's finger.
Kitabın en heyecanlı bölümüne geldim, burada umarım yanıt fare kapanı dersem çok fazla anlatmış olmam!
I've just got up to the most exciting part, when... Well, I hope I won't be giving too much away if I say the answer is a mousetrap.
Heyecanlı mısınız?
merely a scratch.
Heyecanlı bilimkurgu öykünüzü böldüğüm için kusura bakmayın ama suç bizim işimiz, bilirsiniz.
So I'm sorry to have interrupted your exciting science-fiction story but then, crime's our business, you know.
- Çok heyecanlısın, değil mi? - Heyecanlı mı?
- You're excited about this, aren't you?
Senyor, lütfen karımı... Hey, sakin ol, Chico, yakaladığın için biraz heyecanlısın.
Stay quiet, you're not hurting you.
İnanın bana, çok heyecanlıyım.
Here's another comrade. Excuse me. - Comrade!
Ah, ama heyecanlıyım Kalbimin atışını dinleyin
Oy, but I'm nervous Listen to my heart pound
Neden bu kadar heyecanlısın tatlım?
Why are you so fidgety, my dear?
Ve şimdi, foton fırtınaları girdap bulutları halinde etrafımızı sarıp, son sıcak kırmızı güneşi parçalamaya hazırlanırken, umarım, bu muazzam heyecanlı ve bitirici deneyimden benimle beraber zevk alırsınız.
And now, as the photon storms gather in swirling clouds around us, preparing to tear apart the last of the red hot suns, I hope you will all enjoy with me what I know you will find a tremendously exciting and terminal experience.
Heyecanlı mısın?
Are you too warm?
Yarışma için heyecanlı mısın?
Are you nervous about the competition?
- Heyecanlı olmalısın. - Evet. Yerimde duramıyorum.
Oh, yeah, I'm jumping out of my skin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]