Hoşlaniyorum tradutor Inglês
56 parallel translation
Senden hoşlaniyorum.
I like you.
Baskan'dan çok hoslaniyorum.
I like the President very much.
Ondan hoslaniyorum.
I like her.
Julie'den hoslaniyorum.
I like Julie.
Senden gercekten hoslaniyorum, Tomas.
I really like you, Tomas.
Bazen o kadar kibar birisi oluyor ki hoslaniyorum o halinden.
It's a beautiful day in my neighborhood.
Senden hoslaniyorum ve sadece endiseleniyorum.
I like you, and I was just being concerned.
Ben kizdan hoslaniyorum.
I care about this girl.
Senden hoslaniyorum iste.
I Iike you, anyway.
10 yasimdan beri ondan hoslaniyorum.
I've liked him since I was ten.
Ve ben Vickiden hoslaniyorum. O benim popomu seviyor!
And I like Vicki, and she likes me back!
Inanamiyorum Annecigime dedimki... vickiden hoslaniyorum.
I-I-I can't believe that I-I-I told Mama... that I got feelings for you.
Taylor ile opustum ve ondan hoslaniyorum.
I did kiss Taylor and I think I'm in love with her.
bu senden gercekten hoslaniyorum ama... artik kontrolden cikti.
- Us. I mean, I really like you, but this is getting out of control.
Hayir, senden hoslaniyorum.
I do. Thank you.
Mowgli'den hoslaniyorum.
I like Mowgli.
Demek istiyorum ki, bu kizdan gercekten ama gercekten hoslaniyorum.
I mean, I really, I really like this girl.
Ondan gercekten hoslaniyorum.
I really like her.
Ondan hoslaniyorum.
- I like her.
Insanlara yardim etmekten hoslaniyorum.
I like to help people.
- Ondan hoslaniyorum.
- I like him.
Cunku senden gercekten hoslaniyorum.
Because I really... like you.
Ben de senden hoslaniyorum.
I really like you too.
Evet, hoslaniyorum.
yeah, I do.
- Hayir. Senden hoslaniyorum, gerçekten hoslaniyorum.
i like you, i really do.
Çünkü senden hoslaniyorum. Ne güzel egleniyoruz. Üstelik iyi öpüsüyorum ve sen de istiyorsun.
Because I like you, and we're having a good time, and I'm a good kisser, and you know you want to.
Hoslaniyorum...
Like ah
Ben... Senden gerçekten hoslaniyorum.
I... I have a crush on you
Senden hoslaniyorum, Mo.
I like you, Mo.
Senden hoslaniyorum.
I like you.
Ben... gercekten ondan hoslaniyorum.
I... I really like him.
Ben onlari'kibarca öldürmek'ten hoslaniyorum.. belli bir mesafeden, duygulari algilayacak kadar yakindan degil.
I like to kill them softly... from a distance, not close enough for feelings.
gercekten hoslaniyorum... onun ceketinden- -
I really like... Oh, his jacket- -
Senden hoslaniyorum.
I do like you.
Senden çok hoslaniyorum.
I really like you.
- Ben senden çok ama çok hoslaniyorum.
- I really, really like you.
- Senden çok hoslaniyorum.
- I really like you.
- Senden çok hoslaniyorum.
I like you so much.
- Senden çok hoslaniyorum.
- Yeah, I like you so much.
Ben sana bakmaktan hoslaniyorum.
I like looking at you.
SENDEN HOŞLANIYORUM!
I LIKE YOU!
Senden hoslaniyorum, gerçekten.
I like you.
Senden hoslaniyorum ve bence çok çekici bir kadinsin ve seni daha iyi tanimak istiyorum.
I like you, and I think you're a hell of a good-looking woman, and I'd love to get to know you better.
Ve ne düsündükleri umurumda degil çünkü senden hoslaniyorum ve Noel'i seninle birlikte Londra'da geçirmek istiyorum.
And I don't care what they think,'cause I like you, and I want to spend Christmas with you in London.
Senden hoslaniyorum ve cok da iyi bir sevgili olurdum. Bunu goremiyorsan da canin cehenneme!
I like you, and I'd be a great girlfriend, and if you can't see that, screw you.
- Ben de senden hoslaniyorum.
- I like you too.
Galiba baska birinden hoslaniyorum.
I think I like someone else.
Aria, kizdan hoslaniyorum.
Aria, I like her.
Senden hoslaniyorum tamam mi?
I'm into you, all right?
Hoslaniyorum.
I am.
Max, senden çok hoslaniyorum.
Max, I like you a lot.