Iniyoruz tradutor Inglês
698 parallel translation
Pekâla dostum, koridorun karşısından aşağı makine dairesine iniyoruz.
All right, pal, across the hall and down through the engine room.
Biz de iniyoruz.
We're getting out too.
Şeytanın müziği. "Kavşaklardan iniyoruz"
The devil's music. Comin'down the crossroads.
Iniyoruz.
We're coming down.
Bir dakika içinde iniyoruz.
We'll be down in a minute.
Sakince aşağı iniyoruz, anlaşıldı mı?
We're going downstairs quietly, you understand? In single file.
Hemen iniyoruz.
We're going down fast.
Haydi oğlum, kente iniyoruz.
Come on, buddy boy, we're going to town.
- Oraya nasıl iniyoruz?
- How do we get down there?
Biz fabrikaya iniyoruz.
We'll go down to the factory.
- Sıkı dur aşağı iniyoruz.
- Hold on, we're going down.
Aşağı iniyoruz.
Down those stairs.
Sonra bunu çekiyoruz ve şansımız yaver giderse, aşağı iniyoruz.
Then we pull this... and with any luck, we come down.
Şimdi beraber aşağı iniyoruz, tesadüfen karşılaşmış üç eski dost gibi.
Now we're going to walk downstairs together quite casually like three old friends.
Dağdan aşağıya iniyoruz.
Down the mountain. We're going down the mountain.
- Karaya iniyoruz.
- Prepare to board.
Bugün aşağı iniyoruz.
We'll climb down today.
Derine iniyoruz!
Take her deep!
İşte şimdi ya bilinmeyene ya da en büyük tarih kitabına iniyoruz.
Now, we descend into oblivion, or we enter the great book of history. Roll call.
Haydi anne iniyoruz.
Wake up, come on.
Tahtaya vur tahtaya, Pete. Buraya mı iniyoruz?
KEEP YOUR FING ERS CROSSED, PETE.
- Kasabaya iniyoruz.
- We are on our way to the village.
Biz plana göre iniyoruz.
We're landing in the charted district.
Biz aşağı iniyoruz.
We're going down there.
Tamam, aşağı iniyoruz.
All right, downstairs.
- Aşağı iniyoruz!
- We're going down!
Ne kadardır iniyoruz sence?
How long do you think we've been going down now?
Burada iniyoruz.
We're walking from here.
Sorular sormak üzere yüzeye iniyoruz.
We're beaming down with some questions.
Aşağı iniyoruz.
Down we go.
Aşağıya iniyoruz.
We're going to the bottom!
Yere iniyoruz.
We're coming in to land.
Shinkoiwa İstasyonu'nda otobüsten iniyoruz.
We get off the bus at Shinkoiwa Station.
İniyoruz!
Take it down.
İniyoruz.
We're going to land.
İniyoruz.
We're going down.
İniyoruz.
Man come down.
- Biz iniyoruz.
- We're getting off.
İniyoruz.
Get ready to get off.
- Şehre iniyoruz.
Come on, you're going into town with me. So we can walk down Broadway, and you can look into the face of every young kid that goes by? Why?
İniyoruz!
We're breaking through!
- Parka iniyoruz.
- We are going to the park.
- İniyoruz.
- Going down.
İniyoruz.
Going down.
Bu gece aşağıya iniyoruz.
We go down tonight.
İniyoruz.
We're going down now.
Aşağıya iniyoruz!
We're going down!
İniyoruz!
We're down!
Rigel XII'nin yüzeyine iniyoruz.
Transporting down to surface of planet Rigel Xll to acquire replacement lithium crystals.
İniyoruz.
We're going down, captain.
Sen ve ben aşağıya iniyoruz.
Then you and I are transporting down, Bones.