Interface tradutor Inglês
823 parallel translation
Arayüz olmasa bile, bu istasyonu bir bilgisayar kontrol ediyor olmalı.
[Heinrich] Even without an interface, a computer has to control this station.
Oğlak Bir uçuşunun 259.günü 15.saat 11.dakikasında yani atmosferle temastan 2 dakika 18 saniye sonra Görev Kontrol gözlem panelindeki, ısı kalkanı ışığı kırmızıya döndü.
At Tplus 259 days 15 hrs. 11 mins. In the flight of Capricorn One, which is 2 mins. 18 secs. after interface, the heat shield light on the Mission Control monitoring panel turned red.
Sesli arabirim.
Voice interface.
Bunu yapmak için zamanımız yok, efendim. Kesme Arabirimi devreye girecek.
We'll have them back in no time, sir, long before the interrupt interface.
Bu arabirim onun üssünde duruyor.
This interface is located at its base.
Şu kapsamlı mikronetikler yüzünden, sistem arayüzüm karışmış durumda, ve ayrıca da... - O hazır.
In light of the extensive micronetics involved in the system interface, not to mention - He's ready.
April şu anda KITT ile ana bilgisayar arasındaki mesafeyi hesaplıyor.
( Devon ) april's arranging to interface KITT with Centra-Comp right now.
Çıkışı standart arayüz mü?
Is her output on standard interface?
Ajans bilgisayarlarıyla her yüz göz oluşumda, devrelerim atıyor.
Every time I interface with agency computers, I come away wanting to count my circuits.
O, yok edilmiş olabilir. Belki de, sadece cevap veremiyordur.
- Bumblebee, I can't interface with Optimus Prime!
Bu makineyi anlayamıyorum.
I wasn't meant to interface with a machine.
Gecenin sonunda ben ve o bir araya geleceğiz.
By night's end, I predict me and her will interface.
Bilgisayar, ferderasyonun bilgi bankasına bağlandı.
Computer will interface with federation memory bank.
Taşıyıcı organizmayla karşılaşmaya hazırlanın.
Prepare to interface with host organism.
Optik sinir ara yüzü.
Optic nerve interface.
- Telefon şirketinin bilgisayar sistemiyle bağlantı kurduk.
We interface with the phone company's computers.
- Arabağlantı yapabiliriz.
- We can interface.
- İletişim arayüzü, dikkat et.
- It's the uplink interface. Look out.
- Çifte-değiştirici arayüzü...
- The bi-convertor interface...
Her şey perili evlerle ilgili orta dereceli bölümünde yazılı.
The intermediate interface chapter on haunting says it all.
Kalkan kontrol arabirimini pas geçmeyi dene.
Try a bypass on the shield-control interface.
El kaplamamdan içeri girip, sinir devrelerime ulaşıp... sözlü program arayüzümü kullanabilirler.
They could penetrate my hand covering, enter my nerve circuitry and interface with my verbal program.
Bu biyolojik ve yapay arayüzün arkasındaki teknoloji... bizim çok ilerimizde.
The technology behind this biological and artificial interface is beyond our capabilities.
Metabolizman karmakarışık olmuş, aynı benim gözlük ara birimim gibi.
Your metabolism's messed up, so's my interface with the visor.
"Üst düzeye çıkarmayacağız" "önceliklendirme" ya da "nihayetlendirme" yapmayacağayız ve kesinlikle "arayüzle" meyeceğiz.
We will not maximize, prioritize or finalize, and we definitely will not interface.
Borg teknolojisi, hepsinin birbiriyle etkileşmesini... ve bir bütün olarak işlemesini sağlıyor.
Borg technology enables all of them to interface and function collectively.
Pacific International da Los Angeles merkezli olduğu için standart Avrupa protokolü için ara bağlantı istediler. Ben de onu kurdum.
And, uh, since Pacific International is an L.A.-based firm... they wanted to interface with standard European protocol, so I set'em up.
Bilim Bakanlığıyla olan bilgisayar bağlantısını yeniden sağlayabilirsem...
If I can re-establish computer interface...
210 kilometre yükseklikte atmosfere girmiş olacak.
He will reach an atmospheric interface at an altitude of 210kms.
Görsel arayüz işe yarar.
It uses a visual interface.
Bilgisayar ve Dizi arasındaki bağlantı çalışıyor mu?
Is the interface between the computer and Array working?
- Arayüz yeterince hızlı değil!
- The interface isn't fast enough!
Daha iyi bir arayüz bulmalıyım.
I have to find a better interface.
İki konsolu da bilgisayara nöral-tarama arayüzüyle bağla.
Tie both consoles into main computer utilizing neural-scan interface.
Onarımları yapmak için bir nöral arayüz yaratıldı.
A neural interface was created to do the repairs.
Bilgisayarımız aşırı yüklemeyi telafi etmek için çok yavaştı, ben de düşüncelerimi doğrudan ana işlem birimine iletecek... bir arayüz yarattım.
Our computer was too slow to compensate for the overload, so I created an interface that communicated my thoughts directly to the central processing unit.
Uçbirim arayüzü sistemlerini inceliyordum.
I was studying the terminal interface systems.
Carl bana biraz kablo ve bağlantı yüzü verir misin?
Hmm, Carl... can you get me some cable and, uh... - that I-O interface, please.
Arayüzü hazırla.
Prepare for interface.
Gemi çapında bir sistem arızası durumunda, Data'nın acil durum desteği olarak görev yapmasına olanak sağlayacak bir ara yüz üzerinde çalışıyoruz.
We are working on an interface to allow Data to act as backup.
Ara yüz tamamlandı.
Interface complete. Alright.
Ara yüzümün bilgisayara bağlantısını kesiyorum.
I am disconnecting my interface to the computer.
Ara yüz devre dışı.
Interface deactivated.
Belki ara yüz kodlayıcısı düşündüğümüz kadar istikrarlı değildir.
Maybe the interface coding isn't as stable as we thought.
Ara yüz programlamasını kontrol edelim.
Let's check the interface programming.
Geordi, belki de bu problem bizim ara yüz deneyimizle ilgilidir.
Perhaps this problem is related to our interface experiment.
Bu ara yüz deneyinin bir sonucu mu?
- You got it, partner. This is a result of the interface?
Ara yüzü yeniden şekillendirmeniz gerekebilir.
You may have to reconfigure the interface.
Efendim, transfer ara yüzü yeniden şekillendirme için dizayn edilmedi.
Sir, the interface was not designed for that.
Efendim, içinden üç ayrı röle geçen yedek güçle işleyen normal bir ara yüzümüzün, zaten olduğunun farkında olmayabilirsiniz.
Sir, our interface already routes auxiliary power through three relays.
- Sesli arayüz yok.
- No voice interface.