Iyileşeceğim tradutor Inglês
250 parallel translation
Yakında iyileşeceğim.
I'll soon be better.
Artık fişek gibi iyileşeceğim.
I'll get well real fast now.
Endişe etme, iyileşeceğim.
Don't worry, I'll be all right.
" Çabuk iyileşeceğim.
" Get well quick.
Hızla iyileşeceğim.
I'm gonna make a rapid recovery.
Oscar, ben iyileşeceğim.
Oscar, I'm going to be all right.
Bir kaç gün sürebilir ama ben iyileşeceğim.
It may take a few days. I'm going to be all right.
- Eşikten geçince iyileşeceğim.
- I will be when I'm over the threshold.
- Henüz değil, ama iyileşeceğim.
- Not yet, but I'm gonna get it.
Zack, ben iyileşeceğim.
Zack, I'm gonna be OK.
Tabi iyileşeceğim.
Sure, I am
Ne zaman iyileşeceğim?
When will I be better? Save me.
Sonra, zamanı geldiğinde, ve bilgili Dr. Waite in rehberliği altında, tamamen iyileşeceğim, ve özgürlüğümü kazanacağım.
Then, in due time, and under the guidance of the learned Dr. Waite, I shall make a full recovery, and win my release.
- Biraz sızlıyor, ama iyileşeceğim.
A little sore but I'll be fine.
Yani iyileşeceğim.
I'm gonna be okay.
Birkaç güne kadar iyileşeceğim.
I'll be okay in a few days
İyileşeceğimi söylediyse, iyileşeceğim.
If he said I'll be fine, I'll be fine
- Biliyorum, iyileşeceğim.
- I know, I'm gonna be fine.
Bize hep, "Hemen iyileşeceğim," deyip durdu.
He kept telling us, "I'll be all right directly."
Peki, iyileşeceğim.
I'll get well soon.
Vurulup, yaralanmadan birkaç gün geçirebilirsem iyileşeceğim.
If I can go a while without getting shot or stabbed, I'll be all right.
Ben iyiyim. Kaplan iyi. Hastayım ama iyileşeceğim.
I'm fine! "The tiger's fine." I'm sick.
Kızım için iyileşeceğim.
I'm going to get better for my girl.
Ama iyileşeceğim.
But I think I'm gonna be okay.
Biraz hastalandım ama inanıyorum ki yakında iyileşeceğim.
I had a bit of a fall, but I believe I shall soon be on the mend again.
Ben iyiyim Chiana, iyileşeceğim.
I'm alright, Chiana, I'll heal.
- Tekrarla, ve iyileşeceğim.
- But just say the word....
Canım Xia, yakında iyileşeceğim.
She is certainly very distressed
İyileşeceğim.
I'm going to get better.
İyileşeceğim.
I'm going to be all right.
- İyileşeceğim.
- I will.
İyileşeceğim.
I'll be all right.
İyileşeceğim.
I'll be good again.
- İyileşeceğim, anne.
- I'll be all right, Mother.
- İyileşeceğim.
- I'll be all right.
- İyileşeceğim, değil mi?
- I'm gonna be fine, right?
Endişe etme, Karl-Oskar. İyileşeceğim.
You shouldn't worry'Karl Oskar.
- İyileşeceğim.
- I'll be okay.
İyileşeceğim.
iii be fine.
İyileşeceğim.
I'll be okay.
İyileşeceğim.
I'm gonna pull through.
İyileşeceğim.
Yeah.
İyileşeceğim.
I'm okay.
İyileşeceğim.
I will recover.
İyileşeceğim.
I'm going to be okay.
İyileşeceğim doktor.
I'm gonna be all right, doctor.
İyileşeceğim.
I'll-I'll be all right.
İyileşeceğim D'Oyly.
I shall recover, D'Oyly.
İyileşeceğim.
I'll be fine.
İyileşeceğim.
I will be fine.
İyileşeceğim.
I'll be alright.
iyileşeceksin 327
iyiler 150
iyileş 22
iyiler mi 36
iyileşiyor 38
iyileşti 19
iyileştim 28
iyileşecek 219
iyileşir 16
iyileşeceksiniz 26
iyiler 150
iyileş 22
iyiler mi 36
iyileşiyor 38
iyileşti 19
iyileştim 28
iyileşecek 219
iyileşir 16
iyileşeceksiniz 26