Iyiydim tradutor Inglês
1,223 parallel translation
Sanırım bu konuda da epey iyiydim.
Was good at it.
Gayet iyiydim.
You know, I did pretty good.
Öpüşünceye kadar çok iyiydim.
I did great until I kissed him.
Saç keserdim ve bu işte çok da iyiydim.
I cut hair, and I was damn good at it too.
Bununla övünmüyorum, ama gerçekten iyiydim!
I'm not proud of it but I really am!
Sevgili kızım, düşündüğüm tek hayatım hatalıydım, hiçbir şey için iyiydim.
My beloved girl my whole life I've thought... I was wrong a good-for-nothing.
Bilirsin, bir zamanlar iyiydim.
You know, I was okay once.
Ama iyiydim.
But I was okay.
Mesleğimde iyiydim...
I was good at my job.
Çok iyiydim.
I got pretty good at it.
Yazılı kısımda çok iyiydim ancak performans raporum iyi değildi.
I did well on the written part, but my performance reviews weren't so hot.
- Bu sabah iyiydim.
Felt okay this morning.
Yakınımda yoktun ama iyiydim, çünkü biliyordum ki bir gün bilirsin işte ve bekleyip durdum ama şimdi de iyi olmak için gidiyorsun.
You weren't around, and I was okay because I thought that someday you would... you know, and... so I've been waiting and now you're leaving for good. I want a sister.
Onlardan iyiydim, biliyordum.
I knew I was better than them.
Bugün iyiydi, ben de iyiydim, kahretsin!
That was nice in there. Today was nice.
Süngü kullanmakta iyiydim.
Sure I was good with a bayonet.
Pinponda iyiydim.
I was good at ping £ pong.
Sen gelmeden önce burda gayet iyiydim
I've been doing fine the whole time before you got here
Ve işler karışmadan önce... orda gayet iyiydim.
It made me feel good And before things got so messed up... I was doing pretty well out there
Ama ondan daha iyiydim.
But better me than her.
Köşe başında torbacılık yaparken daha iyiydim. Yemin ederim, daha iyiydim.
I was better off dealing'on the fuckin'corner, I swear to God, man.
Hayır, iyiydim ben.
No, I was fine.
Sizin gibi aptal travestilerden daha iyiydim.
Better than you stupid queens did.
- Hey, ben iyiydim.
- Hey, I was good.
Eskiden öyleydim ve çok da iyiydim ama bir kez değerlerin zedelenmesine izin vermeye başlayınca işiniz bitiyor.
Well, I used to be, and I was good but once you start admitting vulnerability on the merits you're sunk.
Ben daha iyiydim, değil mi?
I was better, right?
Gayet de iyiydim.
I handled it fine.
- Ben iyiydim tamam mı?
Hey, I was fine. He went bananas.
O zaman da iyiydim ama sonra dönüştü.
I was good then too, before I... Before she turned.
Aslında göstermekte her zaman söylemekten iyiydim.
Actually... I was always much better at "show" than "tell."
Ama o kadar iyiydim ki, daha da kötüleşti ve... hayata dönmesi için birkaç Marx Brothers filmi seyretmesi gerekti, ama...
And I bombed, actually, and he got much worse... and he had to watch some Marx Brothers movies to actually resuscitate him, but....
- Geçen haftaya kadar iyiydim.
- I felt great until this.
Profesör Sherman'ın dersinde gayet iyiydim ve düşündüm de- -
I did really well in Professor Sherman's class and I just thought that...
Dün gayet iyiydim. Ama doktor birkaç hap verdi.
I was not feeling very well yesterday, but the doctor gave me a few pills and I'm feeling much better now.
Oldukça iyiydim.
I did pretty good.
Telefon üstüme düşene dek iyiydim.
I was fine until the phone landed on me.
Başlarda fazla iyiydim.
I was too good too early on.
Mitch'ten daha iyiydim.
I was better than Mitch.
Şeyde mi iyiydim?
I was good at the stuff?
Senden 10 atış daha iyiydim.
I was 10 strokes better than you.
İyiydim ama bu, hareketlerinin sonuçları olmayacak anlamına gelmez.
I was, but it doesn't mean your actions don't have consequences. I was, but it doesn't mean your actions don't have consequences. - What actions are those?
İyiydim.
No, I was fine.
İyiydim, değil mi?
I was pretty good.
- İyiydim, değil mi?
I kind of was, wasn't I?
İyiydim. Ama günümüzün hızlı ve stresli ortamı hakkındaki bu konuşma moralimi bozdu.
I'm doing okay, but all this talk about today's fast-paced, high-pressure world is starting to get me down.
İlk başlarda iyiydim.
And at first I was fine with it, but... but sometimes, I just, um...
Daha iyiydim. Eve gittim.
I went home.
Gerçekten iyiydim.
I was good, wasn't I?
Evet, iyiydim.
Yeah, I was good.
İyiydim, değil mi?
And I was good, wasn't I?
İyiydim.
- I did fine.