Işimiz bu tradutor Inglês
1,526 parallel translation
Bizim işimiz bu.
That's what we do.
Bizim işimiz bu.
That's our job.
En öncelikli işimiz bu. Bu işin en kısa zamanda ve en verimli şekilde yapılmasını istiyoruz da.
This job is a top priority we want to get this done as quickly and efficiently as possible.
Hayatım, işimiz bu.
Darling, it's the job.
Ama şimdilik işimiz bu.
But for now, I think that's our job.
- Bizim işimiz bu.
- It's what we do.
Ama işimiz bu.
But it's our job.
Günlüklerini inceledik, öldürüldüğünden hâlâ emin olamayız, ve öyleyse bile, bizim işimiz bu değil.
We looked through the journals, we still can't be sure she was murdered, and even if she was, it still wouldn't be our case.
- Bizim işimiz bu.
- Then that's what we will do.
Bizim işimiz bu.
It's what we do.
Dogru. Bu bizim işimiz.
That's right.That's our job.
Bu uyuşturucu hakkında bilgimiz olursa, işimiz kolaylaşır.
It'd help if we knew more about this drug.
Bilgisayar Kulübü gerekli bir çok programı yüklemiş, bu sayede işimiz kolaylaştı.
The Computer Society had installed most of the necessary programs so it was pretty simple.
- Bu kısmen bizim işimiz.
- That's partially our doing.
Gus, bu işimiz.
Gus, this is what we do.
Hayır, Dean. İşimiz bu değil.
No, Dean, that is not our job.
Bizim işimiz insanlara istedikleri şeyi, düşünmeyi öğretmek, İstediğimiz şeyi zihnimizde netleştirmek ve bu noktadan sonra evrenin en güçlü yasası işlemeye başlar ;
Our job as humans is to hold on to the thoughts of what we want, make it absolutely clear in our minds what we want and from there we start to invoke one of the greatest laws in the Universe
Onu kurtarmaya çalışıyoruz İşimiz bu.
We're trying to save her.
Bu bizim işimiz.
It's our job.
Bu yatağın söylemeye çalıştığı şey, "İşimiz burada sona erdi."
Everything about this bed says, "our work here is done."
Tanrım, bu insanlarla işimiz var.
Man, these people are wearing my ass down.
Merhaba. Bu akşam işimiz ne zaman bitiyor biliyor musun?
Hi, do you know what, er, time we finish tonight?
- İşimiz bu hayatım.
- Darling, it's the job.
Bu bizim en önemli işimiz.
That's our core business.
Bu bizim işimiz değil.
It's not our business.
Bütün bu bilgiler tek merkezde toplansaydı işimiz çok daha kolay olurdu, biliyor musun?
You know, it would sure be a lot easier if there was a centralization of all this information.
Şimdi, parayı bu hesaplara havale edersen işimiz bitecek.
Now all you have to do is transfer to these accounts and we call it a day.
Birkaç gün sonra işimiz biter ve bu pis kokudan kurtuluruz.
Well, in a couple more days, we can wrap this up, get away from this stench.
İşimiz bu gençler.
We've turned war chest... into poor chest. This is what we do, lads.
Bu akşamlık işimiz bitti.
Are You Sure?
İşimiz bu. İşimiz.
Doing'em, doing'em right.
İşimiz bu.
It's our job.
- Bu bizim işimiz değil.
That's not really our job.
- Bayan Kinshasa, bu bizim işimiz.
- Ms. Kinshasa, you have to understand this is what we do.
İşimiz bu kadar kolay olmayacak.
It's gonna be more complicated than that.
Eğer bu hastanın içini krem karamel doldursan işimiz daha kolay olurdu.
We'd be all be better served if we fill this patient with the creamy caramel center.
Bizim işimiz değil bu. Senin işin ölüleri uyandırmak.
Your thing is waking up dead people.
Yandık, işimiz bitti, insan ırkının arkasına çatal sokuldu, ve bu çatal, Şeytanın çatalı... çünkü bizler, cehenneme gitmiyoruz,
We're cooked, done Stick a fork in the ass of the human race and turn us over on Satan's spits because we are not going to hell
Ama çalışanlarımız bu işi bilmiyor. İlk işimiz onlara Hint yemeği pişirmeyi öğretmek.
But you know our girls don't know the first thing about making a proper Indian curry.
Bu gün çok işimiz var.
Hey, J.J., Let's go.
Abla, bu bizim işimiz.
But Abla, that's ourjob.
Güzel, ilk işimiz, bu medyatik fahişelerden bazılarıyla kulüplerden ve restoranlardan çıkarken görülmeni sağlamak.
Good, so firstly what we want you to do is be seen coming out of clubs and restaurants with some newsworthy trollops
Bu bizim işimiz.
That's what bounty hunters do.
Tamam ama bu gece bize bir yer bulman lazım yoksa işimiz biter..
Fine, but you got to find us someplace tonight, or we out of business - -
Nasıl olsa yapacağız. Bu bizim işimiz.
How about we just do our job?
Bu akşam Forum'da işimiz var. - Tamam. - Tek başıma halledemem.
We have a trip to Forum tonight.
Biliyorsun David, işimiz kolay değil ama bu bir iş arkadaşımız.
You know, David, our job is never easy, but this is a colleague.
Bay Carter, bu kadar yardım olunca, işimiz öğleye kadar bitecek!
Mr Carter, our work will be done by noon, with so many hands assisting!
Endişelenme, işimiz bittiğinde bu bahçe kusursuz olacak. - Hoşça kalın.
Don't worry, this yard will be immaculate when we're done.
Yeteince işimiz var, bir de bu çıktı.
We're busy enough Why do we have to do this?
Bu seferki işimiz canavar öldürmek.
This time, our job's gonna be killin'monsters.