Iştersen tradutor Inglês
38,312 parallel translation
Nasıl istersen.
I'm gonna hold you to that.
Nasıl istersen.
As you wish.
İstersen gelebilirsin dedim. Buraya senaryo yazarı ve bir adamı getirebileceğini ben de bilmiyordum.
I didn't know she was gonna bring our playwright and some dude.
Eğer burada yapmak istersen, biliyorsun... Sana burada ihtiyacım var, Kate.
I really need you here, Kate.
Eğer istersen şifre değiştirebilirsin.
You could change the password if you like.
Ama şu gittiğim gözetim semineri sadece İç Güvenlik stajyerleri için olmalı ama istersen seninle bazı sırlarımızı paylaşabilirim.
But you know, this surveillance seminar that I'm going to, it's only supposed to be for Homeland trainees, but if you would like, I could share some of our secrets with you.
Doğrusunu istersen, oradaydım.
As a matter of fact, I was.
Farelerde tümör ve çocuklarda hiperaktiviteyle ilgili detaya girdigim o e-postayi yeniden göndermemi istersen gönderirim ama anladin bence.
If you want me to resend you that email where I go into detail about tumors in mice and hyperactivity in children, I can, but I think you get it.
Onunla ilgili konusmak istersen konusuruz çünkü okudum ve...
- [chuckles ] - Which, if you'd like to talk about it... - [ chuckles] Which is- -... I would, because I read it and I- -
Içmek istersen içersin.
Well, hey, man, if you wanna smoke, smoke.
Istersen mutlu olabilecegini söylüyorum. Hepsi bu.
I'm telling you you can be happy if you want it.
- Istersen...
- Should we...
- Istersen bir kere daha...
I mean, I can do another one if, you know... No. No, I think...
Ne istersen yapabilirsin.
You can do whatever you want.
Sen de istersen ne konuşacaksak konuşuruz, ne takas edeceksek ederiz.
Say what we have to say, trade what we have to trade.
Nasıl istersen.
Be my guest.
Biraz uç noktaya çıkacak şeyler yapmak istersen sana yürüyüş botu alırım.
Come on. You want to do something extreme,
Ne zaman istersen yaparız.
You can with me.
O çıkmazı denemek istersen önden buyur.
Look, you want to revisit that dead end, be my guest.
Bir göz atmamı istersen haberim olsun.
Let me know if you want me to take a look.
İlgilenmek istersen, dosyasını çıkartmıştım.
Pulled his file, if you're interested.
Ne istersen yapacağım.
Okay. We can help you any way you need.
İstersen bakarım ama...
I can double-check, but...
Zevk, acı, adrenalin, ne istersen.
Pleasure, pain, adrenaline, anything.
Sheldon, gerçekten minnettarım ama bu şeyler sana daha anlamlı geliyor. O yüzden sen ne istersen.
Well, Sheldon, I really appreciate that, but these things mean more to you than they do to me, so whatever you want.
Ama Regina'ymışım gibi davranabiliriz eğer istersen.
But... we can pretend I was Regina... if you want to.
"İstersen kızlar öpüşebilir."
"The girls can make out if you want."
Eğer dışarı çıkmak istersen.
If you'd like to step out.
Hemen hemen her arabada o kadar alan var Kaçakçılık yapan bir yer edinmek istersen.
Almost any car has that much space if you want to do a spot of people smuggling.
Pekâlâ, James, tersine çevirmeye başlamak istersen, Hammond'un acınacak çığlıkları için kulaklarını açık tutmak.
Right, James, if you'd like to start reversing, keeping your ears open for Hammond's pitiable screams.
Radyo dinlemek istersen ne olacak?
What if you want to listen to the radio?
Eğer gerçekten istersen bir GT40 sürebileceğine eminim.
I'm sure you could drive a GT40 if you really wanted to.
Şükran Gününü benimle, hatta eğer istersen benim ailemle geçirebilirsin.
You should celebrate Thanksgiving with me and my family, if you, you know, if you want.
İstersen arabayı getirebilirim.
You know, I can go get the car.
İstersen ben de geleyim, sana eşlik etmiş olurum?
Why don't I come with you and keep you company?
Hangi başkanı istersen sana yapacağım.
I'll make you whichever president you want.
Eğer istersen, sana babanı anlatmayı çok isterim.
If you'll let me, I'd love to tell you all about him.
Yine tribün altında kırıştırmak istersen haber ver bebek.
Hey, let me know If you want to roll around under the bleachers again, doll. Oh.
- Ne istersen.
You name it.
Yaya trafiğini hızlandırmak istersen...
You want to gas up the foot traffic - -
Nasıl istersen.
Whatever you want.
Yarınki yürüyüşünde ne giymek istersen onu giy o zaman.
Now, you wear whatever you want on your walk tomorrow.
Nasıl istersen öyle olsun.
If you're sure, fine.
Nazikçe istersen getirirler belki.
Maybe ask for it nicely and someone will bring it to you.
İstersen gerisini biz halledebiliriz.
Pretty sure we're almost done here if you need to take...
Evet, bir diş hekimi olmak istersen gidersin.
Yeah, you do if you want to be a dentist.
- İstersen peruğu çıkarabilirsin.
You can take the wig off if you want.
- Sen ne istersen.
Whatever you want, man.
Gerçek bir korku filmi izlemek istersen Fowlerton'da bir Brett aile toplantısına gelmelisin.
You should come to a Brett family reunion in Fowlerton if you wanna see a real horror show.
Bak tamam, bu bilgiyle ne yapacaksan yap ama kan testini taptırmak istersen uğra, işlemleri hızlandıracağım.
But if you want to get your blood test, stop by and I'll rush it through.
İstersen yapabilirim, ama bunun yerine, Belki de adını bilmek istersiniz... Seninle gizlice vurulmuş bir kadın?
I could if you'd like, but instead, perhaps you'd like to know the name... of a woman who is secretly smitten with you?
istersen 241
isterseniz 150
ister 23
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
isteriz 23
ister miydin 18
isterseniz 150
ister 23
isterim 243
ister misin 572
isterdim 117
ister inan ister inanma 68
ister misiniz 95
isteriz 23
ister miydin 18